İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Kolektif Bellek” İçin BEKS

“Kolektif Bellek” İçin BEKS 

Bellek ve Kültür Sosyolojisi Çalışmaları Derneği, 12 Eylül darbe hafızasıyla ilgili bir yıldır 150 civarında kişiyle yüz yüze görüştü; 1915’in ve göçünün mağdurlarına ses verdi. Derneğin açılışında da Arık, Odabaşı, Çizmecioğlu ve Turan’ın etkinlikleri sergilendi.

İstanbul – BİA Haber Merkezi15 Aralık 2010, Çarşamba

Ağırlıklı olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile akademisyenlerince kurulan Bellek ve Kültür Sosyolojisi Çalışmaları Derneği’nin (BEKS) dün akşam (15 Aralık) açılış kokteyli vardı.

Dernek sözcülerinden Sevda Darıcıoğlu çalışmaların Yrd. Doç. Dr. Derya Fırat ve öğrencilerin girişimiyle başladığın, 12 Eylül darbe hafızasıyla ilgili bir yıldır 150 civarında kişiyle yüz yüze görüşmeler yoluyla travmanın izini sürdüklerini, görüşmeleri kitaplaştırmak istediklerini anlatıyor.

“Bu kayıtların bir kısmından ses montajı hazırladık ve Diyarbakır Sanat Merkezi’nin 13 Eylül sergisini ziyaret edenler bu kayıtları dinleyebildiler. İki üniversitenin Kolektif Bellek Grubu’nca gerçekleştirilen ve çeşitli dönemlerin siyasi ve toplumsal olaylarına ışık tutan arşiv taramalarından derlenen “Türkiye’nin Sesi” gazetesi de Diyarbakır’daki etkinlikten sonra sergiyi gezenlere de ulaştırıldı.”

İki ay önce kurulan BEKS, İstanbul, Ankara ve İzmir’de 25-35 yaş grubundaki kişilerle görüşmeler yaparak, bu kişilerin politik ve sanatsal yaşamla ilişkileri ile gündelik yaşamlarını araştırmayı planlıyor.

BEKS’in Galatasaray, Hazzopoulos geçidindeki mekânında gerçekleşen ve ilgi gören açılış kokteylinde Erhan Arık’ın Horovel adlı video-fotoğraf çalışması da katılımcılara izletildi.

Sunumda, Ermenistan-Türkiye sınırının her iki tarafında 1915’ten önce göç etmiş insanlar veya yakınlarının acı dolu tanıklığına yer veriliyor. 1915 katliamından kurtularak Kağızman’dan Ermenistan’a göç etmek zorunda kalan bir yaşlı kadın, “200 kişinin ardına kapı kapandı. Bir tek biz iki kişi kurtulduk” diyor.

Ermenistan’dan göç ederek Türkiye’ye yerleşen bir kişiyse, “İki toplum, birbirinin neler çektiğini iyi bildiği için birbirine nefret beslemiyor” diye ekliyor.

Dernek mekanını Serpil Odabaşı’nın “Vatandaş Türkçe Konuş”, “Sokaktaki Apoletler”, “Yokluğum Varlığına Armağan Olsun” adlı yapıtları çevreliyordu. Ayrıca programda, Galata Fotoğrafhanesi’nden Anıl Çizmecioğlu’nun “Benim Adım İnsan” ve Elçin Turan’ın “Cumartesi Anneleri” adlı belgesel fotoğrafları da sergilendi.

BEKS, kolektif bellek, geçmişin anlamlandırılması, kültürel üretim alanları, kültürlerarası etkileşim, etnilerarası ilişkiler, diaspora, toplumsal hareketler, alt kültürler, gençlik sosyolojisi konularında disiplinlerarası bilimsel bir yaklaşımla sosyolojik araştırmalar yaparak tartışma ortamları oluşturmayı, kuram ve yöntemler geliştirmeyi amaçlıyor.

Dernek, saha çalışması yapmayı, ulusal ve uluslararası tartışma ortamı oluşturmayı, görsel-işitsel bir arşiv ve dokümantasyon merkezi kurmayı ve yabancı dillerde yayınlanmış yapıtları Türkçeye çevirmeyi planlıyor. (EÖ)

Yorumlar kapatıldı.