İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sanatta kriz yok -Contemporary İstanbul  Gila BENMAYOR

23 Kasım 2010

Gila BENMAYOR
gbenmayor@hurriyet.com.tr

Sanatta kriz yok

BU hafta sanat piyasasında acaba yine dudak uçuklatan fiyatlar duyar mıyız?

Geçen yıl yine bu zamanlar 2.2 milyon lira gibi rekor bir fiyata satılan Burhan Doğançay’ın Mavi Senfoni tablosunun nasıl bir fırtına kopardığını hatırlayın.

Önümüzdeki Perşembe günü 5. düzenlenecek olan çağdaş sanat fuarı Contemporary İstanbul’da sergilenecek eserler 50 milyon lira tutarında.

Rekor kırabilecek eserler arasında Batmanlı ressam Ahmet Güneştekin’in “Güneşe Açılan Kapılar” eseri var.

Güneştekin tarafından “dinlerin çağdaş yorumu” olarak tanımlanan eser 3,5 milyon liraya satışa çıkartılacak.

Bu yıl fuara katılan 80 galerinin 37’i yabancı.

Bu sayı geçtiğimiz yıllara göre oldukça yüksek.

Kuşku yok ki, Türkiye’nin ekonomideki performansı uluslar arası sanat piyasasının da iştahını kabartmış.

Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli “Geçen yıl sergilenen eserler 20 milyon lira tutarındaydı. Bu yıl 50 milyon lira. Bu önemli bir fark. Demek ki Türkiye’de sanat piyasası oldukça cesaretlendi” diyor.

TÜRK KOLEKSİYONERLER HER YERDE

Sanat piyasası giderek büyürken, yabancıların da Contemporary İstanbul’a ilgisi artıyor.
Güreli’ye göre bu ilginin birden fazla nedeni var.

“Birincisi bu yıl dünyadaki önemli çağdaş fuarlarına giden Türk koleksiyonerlerin sayısı oldukça arttı. Örneğin Art Basel’e Türkiye’den 300’den fazla koleksiyonerin gitmesi galerilerin dikkatini çekmiş” diyor.

İkinci neden İstanbul’un dünyanın yükselen yıldızı olma durumu.

Yurt dışına çıktığınızda da bu daha iyi anlaşılıyor, İstanbul’un güzelliklerinden, eğlencesinden, sanat-kültür yaşamının hareketliliğinden etkilenmeyen yok gibi.

Dolayısıyla uluslar arası sanat piyasası da İstanbul’u mercek altına alması doğal.

Contemporary İstanbul ekibi de fuarın uluslar arası bir nitelik kazanması için bayağı bir çaba harcıyor.

Bu yıl hem Berlin Galeriler Birliği, hem uluslar arası düzeyde sanat danışmanlığı yapan Jamm Danışmanlık şirketiyle işbirliğine gidilmiş.

ERMENİSTANLI SANATÇILARA DAVET

Güreli “Jamm işbirliği sayesinde Avrupa’dan, Ortadoğu ve ABD’den önemli sayıda, ciddi koleksiyonerler bekliyoruz” diyor.
Yabancı koleksiyonerleri ve sanatçıları ağırlamak için İstanbul’un önde gelen sanatseverleri de evlerinde davetler düzenliyorlar . Davet sahipleri Çiğdem Simavi, Füsun Eczacıbaşı, Bingül Cerrahoğlu gibi isimlerin Contemporary İstanbul’a katkıları büyük.

Fuara 2 bin eserle katılan 420 sanatçı arasında bu yıl da geçen yıl olduğu gibi Suriye’den, İran’dan sanatçılar var.

Çağdaş Suudi sanatından da örnekler göreceğiz.

Ermenistan’da da.

Ermeni çağdaş sanatının önemli isimlerinden Karen Aghamyan, Tigran Kirakosyan, Felix Eghiazaryan’ın Contemporary İstanbul’a davet edilmeleri sekteye uğramış “Ermeni Açılımı”nı biraz canlandırır belki de.

Yoksa sanatın misyonundan beklentim çok mu yüksek?

HERKESİN KESESİNE UYGUN SANAT

Peki milyon liraların söz konusu olduğu bir ortamda acaba benim gibilerin kesesine uygun bir eser bulunur mu?

Ali Güreli “elbette” diyor ama bu arada İstanbul’da “Affordable Art” Fuarı projesinde söz etmeyi de ihmal etmiyor.

Yani herkesin kesesine uygun eserler satın alabileceği bir sanat fuarı.

New York’ta bir süreden beri yapılan bu fuarda önemli sanatçıların eserleri dahil hiçbir eser 5 bin doların üzerinde değilmiş.

“Bizde de bu proje gerçekleşirse 5 bin liranın üzerinde eser satmayacağız” diyor Ali Güreli.

Çaresiz bu fuarı bekleyeceğiz.

İstanbul’un bütçesinin yüzde kaçı sanat-kültüre?

DÜNKÜ gazetelerde İstanbul’un 2011 yılı için dev bütçesini öğrendik.

Radikal’e göre, İstanbul için 18 milyar liranın üzerinde bir konsolide bütçe hazırlanmış.

Bu rakam 73 ülkenin ekonomisini geride bırakıyormuş.

Avrupa’daki büyük şehirlerin bütçelerini merak ettim.

Paris Başkanı Bertrand Delanoe de geçenlerde 2011 bütçesini sunmuş.

Bütçe geçen yılın bütçesiyle hemen hemen aynı: 7.4 milyar euro yani 14-15 milyar lira.

Bu durumda İstanbul’un bütçesi Paris’i de geçiyor.

Bir şey dikkatimi çekti:

Delanoe bütçesini nasıl kullanacağını açıklarken çocuk kreşlerinden, sosyal konutlardan söz ediyor.

Hem kreşlerin, hem konutların sayısını arttırmayı planlıyor.

2014 yılına kadar ek 4 bin 500 çocuk kreşi yapmayı planlıyor örneğin.

Parisli anne babaların üzerinden inanılmaz bir yükü alıyor Delanoe.

İstanbul’un 18 milyar liralık bütçenin 6 milyar 700 milyonu belediyeye, 6 milyar 298 milyonu belediyeye bağlı 25 şirkete ait.

Geri kalanı ise İSKİ ve İETT’nin.

Bu bütçelerin ne kadarı günlük hayatımıza yansıyacak? Örneğin sanat ve kültüre?

İBB’nin ve ona bağlı şirketlerin sanat ve kültüre ne kadar pay ayırdıklarını merak ediyorum.

Yorumlar kapatıldı.