İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

IHD Genel Kuruluna Mesaj: Sürgündeki Ve Hapisteki Yazarlara Özgürlük

IHD GENEL KURULUNA MESAJ:
SÜRGÜNDEKİ VE HAPİSTEKİ YAZARLARA ÖZGÜRLÜK

Sevgili arkadaşlar
Değerli IHD yöneticileri ve delegeleri
Değerli katılımcılar

Çok istediğim halde, Genel Kurulumuza katılamadığım için üzgünüm. Türkiye gündemini belirleyecek önemde olan çalışmalarınıza desteğimi iletiyorum.
İstanbul’da Kitap Fuarında, “12 Eylül Sonrası Cezaevinde Yazarak Direnmek” ve “12 Eylül Sonrası Sürgün Edebiyatı” başlıklı iki önemli panelin koşturmacası içindeyim.
Yayınevimizin kurucusu Ayşe Nur Zarakolu aynı zamanda, IHD Ceza Evleri Komisyonumuzun aktif bir üyesiydi. Siyasal tutsakların sağlık sorunları ilk kez bu komisyonun çalışmaları ile 80’lerin sonunda Türkiye gündeme girdi.
Ayşe Nur Zarakolu, mesleği olan yayıncılık alanında da, siyasal tutsakların yazın çalışmalarını edebiyat dünyasına “Yeni Sesler” başlıklı bir dizi ile taşımayı, derneğimizin kuruluş çalışmaları devam ettiği 1985 yılında görev bildi.
Cezaevi ürünleri ufak pelür kağıtlara minicik harflerle yazılarak, gizlice çıkarılıyordu.
1990 yılında da IHD Diyarbakır Şubesinin açtığı bir yarışmanın ürünlerini, “Kamber Ateş Nasılsın?” başlığı altında kitaplaştırdı.
Bu yılki panellerimizi de onun anısına gerçekleştiriyoruz.
Cezaevleri sorunu hala kanamaya devam ediyor.
Bir yandan tecrit hapishaneleri gayri insaniliği, bir yandan siyasi tutsakların sağlık sorunları devam ediyor.
Birçok gazeteci, yazar ve yayıncı uydurma gerekçe ve suçlamalarla hapsedilmiş vaziyette.
Aynı zamanda birçok yazar ve gazetecimiz, haksız suçlamalar nedeniyle yurtdışında, sürgünde yaşamak zorunda.
Panellerimizde bir çok konuşmacı yazarımızın yeri hapiste yada sürgünde oldukları için boş kalacak.
Sol basının duayeni, Akşam ve Ant Dergilerinin efsanevi editörü Doğan Özgüden’in yeri gibi, boş kalacak sandalyeleri.
Onun gibi sürgünde yaşayan roman ve öykülerini keyifle okuduğumuz A.Kadir Konuk gibi, Haydar Işık gibi, Hasan Bildirici gibi, öykü yazarı Cezmi Ancil gibi, ya da haksız ve inandırıcı olmayan gerekçelerle cezaevinde tutulan romancı Doğan Akhanlı gibi, derneğimiz üyesi çevirmen Suzan Zengin gibi, roman ve öykü yazarı Azimet Ceyhan gibi, romancı Nuri Akalın gibi, şair Erol Dündar gibi, romancı Edip Yalçınkaya gibi..
Uluslararası Yayıncılar Birliğinin (IPA) İstanbul Kitap Fuarında düzenlenen Ödül Töreninde, bütün düşünce suçlularını temsilen, yukarıdaki somut örnekleri de verdik.
Bu yılki ödülün, derin Rus devletinin hain bir suikastine kurban giden gazeteci Anna Politovskaya’nın da kurucuları arasında bulunduğu Kafkasya’daki İnsan Hakları sorunlarını dünya gündemine taşıyan DOŞ /SÖZ dergisine ve editörü Çeçen insan hakları savunucusu İsrafil Şovkhalov’a verilmesi bizi ayrıca sevindirdi.
IPA’nın 2007 yılında Güney Afrika’da verilen ödülünü de, Anna Politovskaya ile birlikte, yine hain bir derin devlet suikastine maruz kalan Hrant Dink almıştı.
Ödül Töreninde her iki cinayetin aydınlanmamış olmasının yazar ve yayıncılara yönelik yeni cinayetleri cesaretlendirdiğini belirttik.
Yayınlama Özgürlüğü Komitesi olarak, sürgündeki yazarların ülkeye geri dönüş yolunun açılmasını talep ediyoruz.
Yazar Doğan Akhanlı, 18 yıllık sürgünden sonra 90 yaşındaki babasını görmek üzere ülkeye döndüğünde uydurma gerekçeler ile havaalanında tutuklanmamalı idi. Gazeteci ve yazar Doğan Özgüden’in, Hasan Bildirici’nin, Haydar Işık’ın, Cezmi Ancil’in ve diğerlerinin sürgünden ülkeye serbestçe dönüş koşullarının hazırlanmasını talep ediyoruz.
Yayınlama Özgürlüğü Komitesi olarak, hapisteki yazarların serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Çevirmen Suzan Zengin’e, yazar Azimet Ceyhan’a, Nuri Akalın’a, Edip Yalçınkaya’ya, Erol Dündar’a, özgürlük diyoruz
Yayıncı Bedri Adanır’a özgürlük diyoruz.
Radyocu Füsun Erdoğan’a, Kenan Karavil’e özgürlük diyoruz.
Kürtçe tek günlük gazete WELAT’ın editörleri Vedat Kurşun’a, Ozan Kılınç’a özgürlük diyoruz.
Artık hapiste tutulmaları bir cezalandırmaya dönüşmüş olan, gazeteci İbrahim Çiçek’e, Sedat Şenoğlu’na, Hatice Duman’a ve hastalığına karşın inatla hapiste tutulan Erol Zavar’a özgürlük diyoruz.
Aynı biçimde gazeteci Mustafa Balbay’a özgürlük diyoruz.
“5 Kasım Uluslararası Gazetecilik İçin Ayağa Kalk” gününde, Türkiye cezaevlerinde 37 gazeteci ve yazar tutuklu bulunduğunu açıklayan. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformunun gerekli yasal düzenlemeler yapılarak, düşünce ve basın özgürlüğü üstündeki tahditlerin kaldırılması çağrısını destekliyoruz.
Genel Kurulumuza başarılar diler, Türkiye’nin önündeki anti demokratik bariyerlerin kaldırılmasına katkı sunan çalışmalarımızın daha da verimli olmasını dilerim.
Saygılarımla.

Ragıp Zarakolu

IHD Genel Başkan Yardımcısı
TYB Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı

Yorumlar kapatıldı.