22.09.2010 19:00
——————————————————————————–
ANKARA, 22/09(BYE)— Almanya’dan yayın yapan ARD televizyon kanalının 22 Eylül 2010 tarihli sayısında, Ulrich Pick imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yer alan İstanbul çıkışlı yazının çevirisi şöyledir:
Alman İçişleri Bakanı, Hıristiyan azınlıklar konusunu İstanbul’da yerleşik olan Rum kökenli Ortodoks kilisesi ekümenik patriği Bartholomeos ile buluşmasından ayrı olarak, Protestan ve Süryani temsilcileriyle de görüşecek. Boğaz ülkesinde Hıristiyan azınlık nüfusu yıllardan beri gerileme kaydediyor. Türkiye’de şu anda 70 bin dolayında Ermeni, 20 bin Süryani, 3 bin Rum ve birkaç bin de farklı etnik gruplara mensup Hıristiyan yaşıyor.
Geçmişte gayri müslimlere büyük baskılar uygulanırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugünlerde -ihtiyatlı bir şekilde- haklarını genişletmeye çalışıyor. Atılan adımların yarım yamalak olması yetmiyormuş gibi her defasında ülkenin aşırı milliyetçi güçlerince de engellenmeye çalışılıyor. Bundan ötürü Ortodoks Rum kilisesi 1971’de kapatılan Heybeliada’daki Ruhban Okulunun açılmasını hâlâ bekliyor. Bundan başka bir de Süryani kilisesi, ülkenin güneydoğusundaki Mor Gabriel Manastırı ile ilgili bir hukuk mücadelesi içinde. Mor Gabriel, yeryüzünün en eski Hristiyan kiliselerinden birisi.
–Ayasofya’da Ayin Olur mu?–
Federal İçişleri Bakanı, dinî konuları görüşmek üzere Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile de bir araya gelecek. Ali Bardakoğlu, ılımlı yapısıyla tanınıyor. Birkaç hafta önce Bardakoğlu, Aziz Paulus’un doğum yeri olan Tarsus’taki eski bir kilisenin müze olmaktan çıkarılıp yeniden Hıristiyan ibadethanesine çevrilmesi gerektiğini söylemişti. Bardakoğlu ayrıca Hıristiyanların bundan sonra belli zamanlarda yeniden İstanbul’daki Ayasofya’da ayin düzenlemelerine bir itirazının olmayacağı açıklamalarıyla da dikkatleri üzerine çekmişti. Bir zamanlar Ortodoks kilisesi olan Ayasofya, yüzyıllardır yeryüzünün en büyük kilisesi unvanını elinde tutuyor ve Osmanlının fethi sonrası camiye dönüştürüldü, günümüzde ise müze olarak faaliyet gösteriyor.
–Vize Alımında Kolaylık Çağrısı–
Ziyaretin ikinci önemli gündem maddesini, vize uygulamalarındaki sorunlar oluşturuyor. Ülkedeki Alman ticaret temsilcileri, Türk iş adamlarının ancak zorlu uğraşlar sonrasında Almanya’ya giriş vizesi alabildiklerine dikkati çekiyor. Bu önlem nedeniyle Federal Almanya’nın Türk ekonomisindeki ithalat payının artık sadece ortalarda yer alabildiği kaydediliyor. Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası bu nedenle kolaylaştırılmış ve şeffaflaştırılmış bir vize alımı uygulaması talep ediyor. Somuta indirgemek gerekirse bekleme süreleri, başvuru ücretleri ve verilecek belgelerin azaltılması gündemde.
Yorumlar kapatıldı.