İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Burası vatan… Hem senin hem de benim’

‘Burası vatan… Hem senin hem de benim’ 

Mediha OLGUN/HABER MERKEZİ20.09.2010

Kilometrelerce öteden geldiler; ABD, Kanada, Ermenistan ve İstanbul’dan… Önce turkuvaz renkli suları yara yara ilerlediler, Van Gölü’nün üzerinden Akdamar’a doğru. Ağıtlar da burada başladı zaten ve ağır ağır çıktılar kiliseye uzanan merdivenleri… Kime sorsak, kadını erkeği yaşlısı genci, hem çocuksu bir tebessümle, hem de gözyaşları içinde anlattı duygularını “Biz atalarımız için geldik. Burası hepimizin vatanı.” ABD-Kaliforniya’dan gelen Ohannes Maraşyan, “Burası vatan… Hem senin, hem benim. Biz de Kilisliyiz. İstedim ki ölmeden göreyim burayı. İyi ki açtılar ibadete” diye anlatıyor hislerini. Hollywood’dan gelmişti Saki Şarapyan da. Babası Gaziantep doğumlu. 25 sene önce gidip yerleşmişler Hollywood’a. “Babamın annemin adına da dilek tuttum bugün” diyor. Virginia Mermeryan, Halep’te doğmuş. 1962’de Amerika’ya gitmiş okumaya. “Onlar artık yaşamıyor. Biz onların çok istediği şeyleri yapıyoruz. Çok mesudum” diyor. Virginia’nın kocası Ayk ise Hatay’da doğmuş. Kasketi, pantolonuyla tam bir Hataylı… Gözleri dolu dolu: “Bugün hak yerini buldu. Arkamızda büyük hükümet var çünkü. Ondan buradayız.”

“TIPKI KUDÜS’TEKİ GİBİ…”
Caroline Sarı İstanbul’dan gelmiş. Kilisenin avlusunda mum yakıp dua ediyor. Gözyaşlarıyla sönüyor mumu zaman zaman. Duası bitince başlıyor anlatmaya: “Ben her zaman bu kadar duygulanmam. Burası çok özel bir yer. İstanbul’daki pek çok kilisede bu duyguyu yaşamıyorum. Şu an kendimi gerçekten çok mutlu ve Tanrı’ya çok yakın hissediyorum. Kudüs’te de aynı duyguları yaşamıştım. Burası kirlenmemiş yerlerden biri.” Ardından Tanya Kuyumcu’ya, “Ne dilediniz?” diye soruyorum. “Allah buraya gelmeyi bize nasip etti ya daha ne isteyeyim” diye yanıtlıyor. İstanbul’dan bir grupla gelen Sultan Göktaş ise “Bu anlatılır gibi bir şey değil. Genç yaşımda burayı gördüğüm için çok mutluyum. Sağlık, mutluluk dileyeceğim. 95 sene sonra böyle bir şeyin olması çok gurur verici” diye anlatıyor hislerini. En çok o ağladı dün. Daha teknede başladı ağlamaya; Aznif Durmaz. Eşi ve kızını kaybetmiş yakın zamanda. “Dua çok güzel bir şey. Tanrıdan istediğiniz şeyler olur. Mekan çok da önemli değil tabii ama burası bizim için çok önemli. Burası bize atalarımızdan yadigar kaldı” diyor gözyaşları içinde.

‘ATAMIZDAN YADİGÂR’
Melkon Çakmak Kanada’dan geliyor. 1983 yılında göç etmişler Beyrut’tan Kanada’ya. Doğumu Kayseri Talas. İlk kez geliyormuş Akdamar’a: “Böyle bir adım çok önemli. Daha fazla demokrasiye gidiyor Türkiye. Hepimizi geçmişimize götürdü. Teşekkür ederiz…” Zartar Evlik’in adının anlamı Türkçe’de ‘zeytin dalı’ymış. Şöyle diyor o da: “Bu ortamın devamı olsun. Kardeşçe yaşalım. İbadette mekân önemli değildir tabii ama buranın yeri apayrı. Bir sürü dileğim vardı, hepsini diledim. Herkes için de sağlıklı ve mutlu bir ortam diliyorum.”

Yorumlar kapatıldı.