İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Azınlık Dillerinde Avrupa Birliği’nde uygulama nasıl?

Avrupa Birliği’nde uygulama nasıl? 

AB’de azınlık dilleri için iki sözleşme bulunuyor. Bunlardan ilki 1992 tarihinde Strasbourg’da imzaya açılan “Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme” ve 1992 yılında ana dilde eğitim hakkını güvence altına alan “Bölgesel ve Azınlık Dilleri Avrupa Sosyal Şartı.” Avrupa’da çoğu ülke sınırları içinde bulunan göçmen işçileri de azınlık statüsünde algıladığı için bu toplumların anadilde eğitimi de destekleniyor. Türkiye’nin her iki anlaşmanın da altında imzası yok. 2000 yılında imzaladığı ve 2003’te yürürlüğe giren “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme”ye Lozan Anlaşması’nı gerekçe göstererek çekince koyduk. Ayrıca Anayasa’nın 3. Maddesinde devletin resmi dilinin Türkçe olduğu, yine Anayasa ’nın 42. maddesindeki uluslararası antlaşma hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Türkçeden başka hiçbir dilin, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dili olarak okutulamayacağı ve öğretilemeyeceği hükmü gerekçe gösterildi.

Fransa’da seçmeli, İspanya’da serbest

AB ülkelerindeki ana dilde eğitim şöyle:

FRANSA: Azınlık dilleri resmi ve özel okullarda seçmeli ders olarak okutuluyor.

ALMANYA: Azınlık grupları, özel hayatta ve kamu içinde yazılı ve sözlü olarak azınlık dilini kullanma hakkına sahip. Gerek ana dilde eğitim gerekse de basın-yayın konularında Alman mevzuatında herhangi bir kısıtlama yok.

İNGİLTERE: Etnik ve kültürel azınlıkların kendi dillerinde yayın yapma ve özel okul açma hakkı var.

İTALYA: Bölgesel veya Azınlık Dilleri Şartı’nı onaylamadı. Ana okullarından itibaren ilköğretimde İtalyanca ile beraber talep olması halinde azınlık dillerinin eğitim aracı olarak kullanılması mümkün.

İSPANYA: Tüm özerk bölgelerde ana dilde eğitim serbest

YUNANİSTAN: Batı Trakya’da 230 ilkokul ve lisede Türkçe eğitim veriliyor. Anlaşmalar uyarınca her türlü eğitim kurumunu kurma hakkına sahip olan Türk azınlığın yeni eğitim kurumları açmasına imkân tanınmıyor.

DANİMARKA: Azınlıklar dil, eğitim, din ve kültür gibi konularla her haktan yararlanabiliyor.

AVUSTURYA: Azınlıkların ana dilleri, Almanca ile beraber resmi dil olarak kabul ediliyor. Azınlıkların yoğun olarak ikamet ettikleri eyaletlerde, devlet okulları azınlıkların ana dillerinde ders veriyor.

HOLLANDA: 1997’de yürürlüğe giren yaşayan yabancı dillerin öğretimi kanunu ile ana dilde eğitim, müfredat programı dışına çıkarılarak, seçime dayalı bir kültür hakkına dönüştürüldü.

SLOVAKYA: Anayasada, ulusal azınlıklar ve etnik gruplar terimi kullanılıyor. Bunların aynı kökenden vatandaşlarla birlikte kültürel miraslarını geliştirme, ana dillerinde haber alma, yayma, kültür ve eğitim kurumları oluşturma hakları güvence altına alınmış durumda.

BULGARİSTAN: Anayasaya göre, ana dilleri Bulgarca olmayan Bulgar vatandaşlarının kendi dillerini kullanma ve öğrenme hakları var.

Yorumlar kapatıldı.