AA
15 Eylül 2010
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ”İstikrarlı bir demokrasi için ‘güvenli uluslararası çevre’ ve ‘komşularla sıfır problem’ gerekir” dedi.
Davutoğlu, Dünya Liderler Sempozyumu dolayısıyla Çırağan Sarayı’nda verilen akşam yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bulunduğu hassas coğrafi bölgenin önemine işaret ederek, Türk-Amerikan ilişkilerinin özgünlüğüne değindi.
Çevresindeki istikrarsızlıkların Türkiye’yi etkilediğini, Türkiye’nin bunu pasif olarak izleyemeyeceğini, krizlere karşı öncü rol oynamak zorunda olduğunu vurgulayan Davutoğlu, ABD’nin de küresel olaylarda öncü rol oynama zorunluluğu bulunduğunu kaydetti.
Davutoğlu, ”Dolayısıyla küresel ve bölgesel düzeyde Türk-Amerikan işbirliği çok anlamlıdır ve müthiş bir sinerji getirecektir” dedi.
Bölgesel düzeyde çok aktif olacaklarını, 2003’te yeni aktif bir dış politika tanımlamaya çalıştıklarını ifade eden Davutoğlu, bunun için belirledikleri 6 ilkeyi Türk-Amerikan ilişkileri çerçevesinde ele almak istediğini anlattı.
Davutoğlu, birinci ilkenin yeni bir politika, güvenlik ve özgürlüğün dengesinin korunması anlayışına dayanan yeni bir politik anlayış olduğunu kaydederek, ”Biz, askeri güç ve güvenliğin yanı sıra aynı zamanda demokrasi merkezi olarak görülmek istiyoruz. Biz bu kritik bölgede güvenliğin, istikrarın, özgürlüğün, demokrasinin ve refahın şampiyonu olmak istiyoruz” diye konuştu.
İkinci ilke olarak, ”İstikrarlı bir demokrasi için ‘güvenli uluslararası çevre’ ve ‘komşularla sıfır problem’ gerekir” diyen Davutoğlu, kardeşler arasında bile problem olabileceğini, burada komşularla sorunları minimize etmenin kastedildiğini, bunun ekonomi için çok önemli olduğunu vurguladı.
Davutoğlu, bugün Yunanistan Dışişleri Bakanı ile konuştuğunu, gelecek ay bu ülkeye kendisinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gideceğini belirterek, Türkiye ile Yunanistan arasında yeni bir ekonomik havzaya sahip olunacağını aktardı.
-ERMENİSTAN İLE PROTOKOLLER-
Ermenistan ile imzalanan protokollerin hala beklediğini ifade eden Davutoğlu, ”Bir gün Kafkasya’da Azerbaycan-Ermenistan barışının da dahil olduğu kapsamlı bir barış içerisinde bu protokoller uygulanacak. Bu bizim vizyonumuz” dedi.
Davutoğlu, tüm komşularla ortak kabine toplantıları sistemi oluşturduklarını, çünkü güvenli çevre istediklerini anlatarak, ”AB üyesi olarak AB demokrasisi istememizin yanı sıra, AB’yi de bu güvenli çevreye taşımak istiyoruz. Tüm bu politikalarımız AB ile entegrasyon politikamızla uyumludur” şeklinde konuştu.
”Üçüncü ilke olarak, komşularınızla iyi ilişkiler için bölgedeki riskleri kontrolünüzde tutmalısınız” ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye’nin hem Karadeniz hem Kafkasya hem Orta Asya hem Balkan hem Orta Doğu ülkesi olduğunu, tüm bu bölgelerdeki ülkelerin Türkiye’den bir şeyler beklediğini kaydetti.
Davutoğlu, Türkiye’nin Orta Doğu’da, Irak’ta Sünnileri ikna için çalıştığını, Lübnan’da, İsrail-Suriye görüşmelerinde çaba gösterdiğini anlatarak, 2008’deki dolaylı görüşmeler sırasında İsrail-Suriye barışının imzalanması için her şey hazırken İsrail’in Gazze’ye saldırısı sonucu üç yıllık çabanın bir günde çöktüğünü anlattı.
Bölgede şiddet, abluka politikaları istemediklerini vurgulayan Davutoğlu, ”İsrail-Suriye kalıcı barışı için gereken her şeyi tekrar yapmaya çalışacağız” dedi.
Davutoğlu, bölgede siyasi diyaloğu, ekonomik karşılıklı bağımlılığı, çok kültürlülüğü, bir arada yaşamayı, herkes için güvenliği desteklediklerini belirterek, Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü, bunun için istikrarlı, güvenli çevrenin şart olduğunu, Nabucco gibi projelerin hayata geçmesi için ablukaların olmaması gerektiğini söyledi.
Ahmet Davutoğlu, ”Bu nedenle Türkiye, ara buluculuğun ve barışı kurmanın şampiyonudur. Ekonomik gelişme için bunu yapıyoruz. Güçlü bir ordumuz va, ama biz diplomasimizle daha da güçlenmiş bir yumuşak güç oluyoruz. Biz her yerde olacağız” diye konuştu.
-İRAN KONUSU-
İran konusuna da değinen Davutoğlu, şöyle devam etti: ”ABD ile İran konusunda şu noktada mutabıkız; ne olursa olsun bölgemizde hiçbir ülkenin nükleer silahlara sahip olmasını istemiyoruz. İran nükleer sorununun diplomasi ile çözümlenmesini istiyoruz. Çünkü Irak’taki savaş gibi bir deneyimimiz var. Bu yinelenmemeli. Çünkü Irak’ın faturasını Türkiye ödedi 1990’larda, ekonomik sorunlarla terörle. İran oylamasında BM Güvenlik Konseyinde ‘hayır’ oyu verdik, çünkü biz Tahran Anlaşmasını müttefiklerimize danışarak yapmıştık.”
Davutoğlu, dördüncü ilke olarak, küresel sorunlarda tüm global aktörlerle uyumlu ilişkiler istediklerini vurgulayarak, ”Biz AB’ye aday bir ülkeyiz. Hedefimiz AB. ABD ile de model ortaklığımız var. Rusya ile Çin ile de çok iyi ilişkilerimiz var” dedi.
Beşinci ilke olarak, Türkiye’nin uluslararası alanda daha aktif olacağını aktaran Davutoğlu, altıncı ilke olarak da Türkiye’nin yeni bir imaja sahip olmasını istediklerini kaydetti.
Davutoğlu, ”Bunun temelinde demokrasinin, insan haklarının, özgürlüğün olmasını, uluslararası alanda çok aktif bir Türkiye istiyoruz. Büyüyen bir ekonomi olarak Türkiye’nin 10 yılda, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almasını istiyoruz” diye konuştu.
Büyüyen ekonomisi ile Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin dünya barışı için büyük bir değere sahip olacağını vurgulayan Davutoğlu, sözlerini, ”Kimse ABD-Türkiye ilişkileri açısından kaygı duymamalı. Kimse Türkiye’nin Batı ittifakındaki, Trans-Atlantik ittifakındaki rolü konusunda kaygı duymamalı. Ancak hepimiz politik, ekonomik ve kültürel anlamda dünyanın gelecekteki düzeni konusunda ilgili olmalıyız. Barış bizim hedefimizdir” şeklinde tamamladı.
Yorumlar kapatıldı.