Friday, 18 June 2010 11:31 .Ermenistan Devrimci Federasyonu (Taşnaksutyun) Genel Sekreteri Gıro Manoyan, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilmesi gerektiğini, Karabağ sorununun da Türkiye’yi ilgilendiren bir sorun olmadığını söyledi.
Uluslararası Hrat Dink Vakfı tarafından düzenlenen Türkiye Ermenistan Diyalog Programı çerçevesinde Ermenistan’a giden bir grup gazeteci temaslarına başladı. Anadolu Ajansı, CNN Türk, Tv Net, Sky TV, Hayat TV, Bia, Evrensel ve Agos’tan geziye katılan gazeteciler, temasları çerçevesinde Ermenistan Devrimci Federasyonu Genel Sekreteri (Tasnaksutyun) Genel Sekreteri Manoyan’ı ziyaret etti.
Partisinin 1890’da Tiflis’te kurulduğunu, Sosyalist Enternasyonal Birliğine üye olduklarını, 30 ülkede büroları bulunduğunu belirten Manoyan, mecliste 16 milletvekiliyle temsil edildiklerini ifade etti.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilere değil, imzalanan protokollere karşı olduklarını belirten Manoyan, iki ülkenin ön koşulsuz bir araya gelmesi gerektiğini kaydetti.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde aynı düşüncede olmadıklarını vurgulayan Manoyan şunları söyledi:
“İki ülke arasında tek paragraflık anlaşma imzalanabilir, bu paragrafta ‘İki ülke diplomatik bağ kurmaya hazırdır, taraflar yolları açmaya hazırdır’ denilmesi yeterlidir. Biz Türk-Ermeni ilişkilerine değil, protokole karşıyız. Türkiye ön koşulsuz anlaşmaya oturmuyor. Dış baskılar var; politik olunabilir, ama görüşler 180 derece değişmemeli. Türkiye ile Ermenistan arasında sınır anlaşmazlığı, iki ülke arasında ilişki kurulmasına engel değil. Dünyada 170 ülkede sınır anlaşmazlığı var. Türkiye 2 komşusuyla sınır anlaşmazlığı içinde, ama onlarla diplomatik ilişki içinde.”
Gıro Manoyan, gazeteci Hrant Dink’in cenaze töreninde atılan “Hepimiz Ermeniyiz” sloganlarıyla ilgili bir soru üzerine de Türkiye’de bu sloganı atanlardan daha fazlasının bunun tersini söylediğini ifade etti ve “Bunu görmemezlikten gelemeyiz” dedi.
Manoyan, 1915 olaylarıyla ilgili sorunun tarihçilere bırakılmasına da karşı olduğunu, bunu tarihçilerin araştırabileceğini, ancak kararı politik kişilerin vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
-BASIN KULÜBÜ ZİYARETİ-
Gazeteciler, daha sonra Erivan Basın Kulübüne giderek Başkan Baris Navasardyan ile görüştü. Kulübün yaklaşık 60 üyesi bulunduğunu, bunların yarısının gazeteci, yarısının akademik bireyler, avukatlar ve politikacılardan oluştuğunu belirten Navasardyan, Ermenistan’da özgür gazetecilik yapmaya çalıştıklarını, iki ülkede çıkan haberlerin de çevirilerini yaptıklarını anlattı.
Protokollerin askıya alınması konusunda Ermeni basınının, her şeyin yapıldığına, Türk tarafının yeterli istekli olmadığına inandığını ve bunu haberlerinde aktardığını belirten Navasardyan, protokolleri askıya alınmasının iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesini isteyen kişileri zora soktuğunu, bu kişilerin kendilerini yenilmiş hissettiğini ifade etti. 2009 Nisanında imzalanan protokollerden uzaklaştıkça, çözüm şansının da azaldığına inanıldığını belirten Navasardyan, iki ülkenin süreçte yapılan yanlışları masaya yatırması gerektiğini ifade etti.
Ermenistan’da basının yeterince özgür olmadığını vurgulayan Navasardyan, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin ayrı tutulması gerektiğini, aksi takdirde iki ülke ilişkilerinde yakınlaşma olamayacağını savundu.
Türk gazeteciler, AZG gazetesini de ziyaret etti. Türkolog gazeteci ve gazetenin Türkçe sayfasını hazırlayan Agop Çakıryan, Türk gazetecilere Ermenistan’daki basın ve gazetesi hakkında bilgi verdi. Agop Çakıryan, gazetenin günlük yayımlandığını, Türkçe ve Rusça internet sayfaları bulunduğunu belirtti. Çakıryan, Türkiye’nin, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını kabul etmesi gerektiğini öne sürdü.
ERİVAN (A.A) – Medat Şenay
Yorumlar kapatıldı.