İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kanla irfanla kurduk  Engin Ardıç


Sabah Gazetesi yazının tamamının yayımlanmasına izin vermediğinden yazının tamamını yayımlayamıyoruz. Yazının tamamını aşağıdaki adresten okuyabilirsiniz.
 

Profesörün kitabı İş Bankası Yayınları’ndan çıktığına, yani “yarı resmiyet” kazandığına göre, biraz zor… Hani, emekli büyükelçilerin, yani devletin resmi ağızlarının 1915 olaylarında “üç yüz bine kadar” ölüyü kabul etmeleri gibi.
Halbuki profesör Taraf gazetesine falan konuşmuş olsaydı, çamur atması kolaydı.
Bu arada Emre Aköz’ün de gözü aydın…
CNBC-E kanalında yayınlanacak olan tartışmalı “Pasifik” dizisinden, İzmir yangınından sözeden bölümü çıkarmışlar.
Yani, makaslamışlar.
Böylece meseleye “Türk usulü” bir çözüm bulmuş oluyoruz: Seni rahatsız eden konuları yok say!
Yok say ki, eloğlu karşına getirince şaşırasın… Durup düşüneceğin yerde kızıp köpüresin… Araştıracağın yerde küfür edesin…
Bu arada İzmir’i “Ermeniler’in yaktığı” da kesinlik kazanmış, diziyi yayınlayacak olan kanal ve bir kısım basın öyle diyor.
Şehirde koca bir Ermeni mahallesi var (bütün Basmane ve Kültürpark bölgesi), burada binlerce Ermeni yaşıyor ve bu mahalleyi “Türkler’in eline geçmesin” diye tutuşturuyorlar…
Peki sonra kendileri nerede oturacaklar, nerede yatıp kalkacaklar, nerede çalışacaklar, ne yiyip ne içecekler?
Nurettin Paşa’nın bölgeyi ablukaya aldırdığını, yangının Türk mahallesine sıçramasını önlemek için kordon kurdurduğunu yazmıştık…
Yangın bölgesinden kaçıp Türk mahallesine sığınmak isteyen gayrımüslimlere asla izin verilmediğini, “denize doğru” kaçmak ve Kordon’da sıkışıp üstüste yığılmak zorunda bırakıldıklarını, o korkunç kargaşada kimilerinin ezilerek, kimilerinin de suya atlayıp ya da düşüp boğularak öldüklerini de yazmış mıydık?
Yazmamıştık. Belki de yalandır. Belki de “kendi mahallelerini yakmanın” cezasını çekmişlerdir. Ne yapalım, Google’a mı soralım, yoksa tarihçilere mi bırakalım?

Yorumlar kapatıldı.