Tanınmış Britanyalı analist ve gazeteci Robert Fisk İnependent’te yayınlanan son makalesinde “İsrail bu günlerde bir kez daha 20. yüz yılın ikinci Holokost’unun kurbanlarını anmaya hazırlanıyor” dedi. Ancak Fisk İsrail Ermeni toplumu üyelerinin resmi törenlere katılmadığını anımsatarak bu durumu İsrail’in Ermeni soykırımını resmen tanımamasına ve Türkiye-İsrail diplomatik ve stratejik ilişkilerini soykırımdan daha önemli bulmasına bağlıyor.
Yazar Kudüs’teki 2000 kişilik etkili Ermeni toplumunun önemli temsilcisi tarihçi Corc Hintliyan’ın “bazı şeyler tarif edilemez. İsrail belki de kendilerininkinden başka bir soykırım olduğunu duymak istemiyor” sözlerini aktararak, “Ancak zamanlar değişmekte, Türkiye Gazze’de İsrail’in Filistinlilere karşı uyguladığı şiddeti konuşuyor. İsrailli yüksek düzeyli görevliler aniden Ermeni soykırımını fark ettiler.
Türkler kim ki kitlesel cinayetler hakkında konuşacaklar? Ne o, yoksa Ermeni soykırımını unutan bir mi var? Corc Hintliyan’ın sözleri ile İsrail televizyonları otuz yıl boyunca Türkleri gücendirme kaygısı ile Ermeni soykırımına dair belgesel bir film göstermediler. Geçen yıl aniden İsrailli yüksek dereceli devlet görevlileri böyle filmlerin gösterilmesini istediler. Herkes Ermeni soykırımı hakkında konuşmaya başladı. Corc Hintliyan İsrail Dış İşleri bakan yardımcısı Deni Ayalon ile televizyona çıktı.
Ayalon anımsanacağı gibi Türkiye büyük elçisini daha alçak bir sandalyeye oturtarak aşağılamaya çalışmıştı. Bu esnada Kneset sözcüsü Ruven Rivlin de İsrail’in Ermeni soykırımı kurbanları için her yıl anma düzenlemesi gerektiğini söylüyordu.
Britanyalı analistin yazısında şimdilerde İsrail basınının Ermeni soykırımını “Shoah” şeklinde ifade ettiği belirtilerek, bu sözcüğün bugüne değin salt Yahudi Holokost’u için kullanıldığını anımsatıyor.
Yorumlar kapatıldı.