Sevgili Dostlar,
Yeni üye olduğum Hyeist gruptan uzak diyarlarda bile olsam İstanbul komunitesinin iç haberlerini alabiliyorum. Bu nedenle Hyetert’e müteşekkirim.
Müsaade buyurursanız iki nokta üzerinde fikirlerimi ifade edeceğim.
1-Muhakkak ki çoğunuz eş patrik seçiminin şu anda yalnız İstanbul Ermeni cemaatine ait unique bir problem olmadığının bilincindesiniz. 1980’li yıllarda Ermeni milletinin Antilyas atoru (Makamı ) da aynı deneyimden geçmiş üstelik de atoragiz Gatoligos seçme zorunda kalmışlardır. Horen Gatoligosun rahatsızlığı üzeri vahcanahisadag Karekin I atoragitz Gatogikos seçilmiş, kendisi ile bu iskemleyi senelerce paylaşmış ve de çok da uyumlu ve de başarılı olmuştur. Öyle ki bu başarısından dolayı, daha sonra da hepinizin bildiği gibi-yanılmıyorsam Ermeni kilise tarihimizde iki atora birden seçilmiş olması bir ilktir. 1990’li yıllarda da Ermenistan’da Surp Etchmiazin atoruna Gatogigos seçilip, Amenahayoz unvanına layık görülmüştür. Şöyle ki, bu tarihi tecrübe önümüzde dururken madem İstanbul’da bu kadar endişeli bir durum var, çok rahatlıkla İstanbul’dan bir heyet Beyrut’a gidip o deneyimin sonuçlarını, durumun yaratmış olduğu zorlukları etüt edip ve bu şartlarda çözümlere en sağlıklı bir şekilde varmanın yollarının ne olduğunu araştırıp gereken tedbirler alınabilir diye düşünüyorum.
2-Bazı arkadaşın yazmış olduğu, seçilecek eş patriğin vasıfları ile ilgili değerlendirmelere katılıyorum. Çünkü XXI. yüzyılda İstanbul gibi Ermeni milletinin 4 atorundan (makamından) birinin başına geçecek şahsin, her ne kadar her şeyden evvel dini bilgisi ve ilahi anlayışı tüm olması gerekir ama kanımca yalnız bu vasıflar yeterli değildir. Bugün denildiği gibi medeniyetlerin global bir dünya anlayışında olduğu bir süreçte, bu yaklaşım er geç, milletimizin 4 atoru tarafından da düşünmesi gereken bir adım olacaktır. Dini liderlerimizin birçoğu bu konuda konuştuklarında böyle gözükse bile, maalesef işleme geçildiğinde pek buna yaklaştıklarını göremiyoruz, çünkü bu yönde hazırlanmış değildirler. ( İstanbul’dan bahsetmiyorum, genel bir değerlendirme sözüdür ). Kısacası globalization yaygınlaştığı müddetçe ister istemez 4 atorlarimiz da bu yolu tutacağı bir devirde, seçilecek eş patriğin kanımca kendi toplumunu-Türkiye Ermeniliğini- yakından tanımış biri olması kadar, dünyasal bilgisi, toplumsal anlayışı, Ermenistan Ermeniliğini ve de Diaspora Ermanlığını de tanımış, hakkında fikir sahibi olan bir şahıs olması gerekir. (İnanın namzetlerin hiç birinin tahsil derecesinden haberdar değilim, öyle ki bu sözleri sarf eder bu tezi korurken herhangi bir adayın lehine veya aleyhine tesir etme amacım yok). Artık asırlarca dünya Ermeniliğine kültür, edebiyat ve nice alanlarında liderlik yapmış olan İstanbul Ermeniliğini ve onun dini liderini düşünürken kendi kabuğuna çekilmiş bir toplumun lideri olarak düşünmememiz gerekir. İstanbul Patriklik iskemlesinin ağırlığı ve prestiji yalnız Türkiye değil dünya Ermenileri için bilinen ve de kabul edilmiş tarihsel bir gerçektir, öyle ki bu atoru dolduracak olan şahsin da ona göre hazırlanmış olması bence bir gerek ve elzemdir.
Saygılarımla,
Kurken Berksanlar
Los Angeles
HyeTert
Yorumlar kapatıldı.