İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Su TV’de Ermenice haber sunan Melisa Boz: Artık devletime güveniyorum

Su TV’de Ermenice haber sunan Melisa Boz: Artık devletime güveniyorum

Melisa Boz, 25 yaşında Türkiye Ermeni’si bir genç kız. Onu bugünlerde gündeme getiren konu ise hiç kuşkusuz gösterdiği cesaret.

Gündem

Su TV’de Ermenice haber sunan Melisa Boz: Artık devletime güveniyorum

Melisa Boz, 25 yaşında Türkiye Ermeni’si bir genç kız. Onu bugünlerde gündeme getiren konu ise hiç kuşkusuz gösterdiği cesaret.

Türkiye ile Ermenistan arasında 16 yıldır kapalı olan sınırları kaldırmak için atılan adımlardan birinin öncüsü olan Boz, ‘Alevi kanalı’ olarak bilinen Su TV’de hafta içi her gün Ermenice haber sunuyor. Program başlamadan önce tehditler alan genç kız, cesaretini hükümetten ve demokratik açılım sürecinden aldığını söylüyor. Boz, “Bundan önceki hükümetler zamanında böyle bir işe cesaret edemezdim, artık devletime güveniyorum.” diyor. Bülteninde Türkiye’nin yanı sıra Ermenistan’ı ve Türkiye’deki Ermenileri ilgilendiren haberler veren Boz, “İki ülke arasındaki barışa katkım olacaksa ne mutlu bana!” diye konuşuyor. Spikerlik için başvuran adaylar arasından Melisa Boz’un seçilmesinin ilginç bir öyküsü var. Kanal yöneticileri, Kurtuluş’ta oturan, evi Ergenekon Caddesi, Talat Paşa Bulvarı ve Mahmud Esad Bozkurt Lisesi yakınında bulunan genç kızı, açılımın simgesi olsun diye özellikle seçmiş. Ailesinin tehditler nedeniyle endişe duyduğunu belirten Boz, “Ailem, kızları göz önünde olduğu için endişeliydi, ben ise hiç korkmadım. Yıllardır Agos Gazetesi Ermenice yayın yapıyor ve bu yolda Hrant Dink gibi bir insanı kaybettik. Cesaretimi onlardan alıyorum.” ifadelerini kullanıyor.
Ailesi Sivaslı olan Boz, lise eğitimini tamamladıktan sonra üniversite için Erivan’a gitmiş. İngiliz dili ve edebiyatı bölümünü bitirmiş. Genç kız Erivan’da kaldığı 5 yıl içinde dışlanmış ve yabancılık çekmiş. Giyim tarzı, saç kesimi ve konuşmasındaki farklılıkla ön plana çıkmış. Erivan’da Türkiye savunuculuğu yaptığını söyleyen Boz, şunları anlatıyor: “Ermenistanlılar Türkiye’nin gelişmiş olduğunu düşünmüyor, gerici buluyorlardı. Bana sürekli burayla ilgili sorular soruyorlardı. İlk başlarda Türkiye savunuculuğu yaptığım için onları sinirlendiriyordum, ama beni tanıdıkça Türkiye’ye bakışları değişti.”

Türkiye’de azınlık olduğu için ciddi bir ayrımcılığa maruz kalmadığına değinen Boz, iki ülke arasındaki problemlere ilişkin ailesinden hiçbir kötü hikâye dinlemediğini anlatıyor. Özellikle babasının, “Çocuk kin ve nefretle büyümemeli, bu sağlıklı olmaz.” dediğini vurguluyor. Ermeni olduğunu hiç saklamayan genç kız, bu konuda annesinin sözlerini örnek almış: “Ermeni olduğunu asla saklama, seni seven kişi aslında bir Ermeni’yi sevmiş olacak.” 20 yıl önce annesinin Ermenice müzik dinlemeye cesaret edemediğini aktaran Boz, bugün haklarını daha özgür yaşadıkları görüşünde. Bu özgürlük ortamının oluşmasında demokratik açılımın büyük rolü olduğunu düşünüyor. Su TV’nin de, kendisinin de Ermenice haber sunumunda açılımdan cesaret aldıklarının altını çiziyor.

Ermenistan maçında Türkiye’mle gurur duydum

Hafta içi her gün 20.00-20.30 arası haber sunan genç kız, bültenleri kendi hazırlıyor. Özellikle iki ülke arasındaki ilişkilerin yumuşamasını sağlayacak haberleri seçiyor. İstanbul’la ilgili bir belgeseli duyururken birlik mesajı verdiğini aktarıyor: “Belgesel çan sesiyle başlıyor, ardından cami resmi geliyordu. Ermenistan’dakilere şu mesajı verdim: Türkiye’de birlik ve beraberlik içinde yaşıyoruz. Bir yanda cami bir yanda kilise, bir yanda ezan sesi bir yanda çan sesi.” Türkiye-Ermenistan futbol maçında Ermenistan Milli Takımı’nın çevirmenliğini yapan Melisa Boz, futbolcuların Türkiye’yi çok sevdiğini söylüyor. Özellikle polislerin, futbolcular ve delegasyonla arkadaş gibi olduğunu vurguluyor: “Futbolcularla tavla bile oynadılar. Polisler açılımın bir parçası oldu ve ülkemizi çok iyi tanıttı. O gün Türkiye’mle gurur duydum.”

ZAMAN 

 

Yorumlar kapatıldı.