İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Heybeliada okulunun açılması üzerine 

Rıza Türmen rturmen@milliyet.com.tr 

Heybeliada okulunun açılması üzerine

Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’un bir Amerikan gazetesiyle yaptığı söyleşi, arkasından gazetelerde yayımlanan, Sn. Başbakan’la yaptığı görüşme, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması sorununu yeniden gündeme getirdi. Anlaşılan o ki, hükümetin bu konudaki hareketsizliğinin en büyük nedeni karşılıklılık sorunu. Gazetelerin yazdığına göre, Bartholomeos’un ruhban okulunun açılması isteğine, Sn. Başbakan “Peki ama Atina’da cami yok” diye karşılık vermiş.
Ruhban okulunun açılması konusunda karşılıklılık ilkesi ne denli geçerli? Karşılıklılık, uluslararası hukukun bir ilkesi. Daha çok karşılıklı yükümlülükler doğuran ikili anlaşmalarda yer alıyor. Örneğin, diplomatların karşılıklı olarak korunması, iki devletin vatandaşlarına vize alma zorunluluğu getirilmesi gibi.
Lozan Antlaşması’nın 45. maddesi bu “Türkiye’deki gayrimüslim azınlıklara tanınan haklar, aynı şekilde Yunanistan tarafından ülkesinde yaşayan Müslüman azınlığa tanınacaktır” diyor. Tanınan haklar arasında Türkiye’deki gayrimüslim azınlığın dinlerini icra etmeleri için dinsel kurumlar açmaları da (madde 40) var. Ayrıca, Türkiye gayrimüslim azınlığın kilise, sinagog, mezarlık ve diğer dinsel kurumlarını korumayı üstleniyor.
Lozan’ın 45. maddesi, karşılıklılık ilkesini mi içeriyor? Karşılıklılık aynı yükümlülüklere sahip iki eşit taraf arasında söz konusu olur. Oysa 45. maddede, bir yanda Türkiye’deki gayrimüslim azınlıklar var. Bunun içine Yunan azınlığı yanında Ermeni ve Yahudi azınlığı da giriyor. Öbür yanda ise, Yunanistan’daki Türk-Müslüman azınlığı var. Maddenin karşılıklılık ilkesine içerdiğini kabul edersek, örneğin, Yunanistan’daki Türk azınlığının okulunun kapatılmasına kızan Türkiye’nin, İstanbul’daki Yahudi ve Ermeni okullarını kapatma hakkının doğması gibi sonuçlara ulaşabiliriz.
Bu nedenle Lozan Antlaşması’nın 45. maddesinin bir “karşılıklılık” öngörmediği, Türkiye ve Yunanistan’a birbirlerinden bağımsız, karşılıklı, paralel yükümlülükler getirdiğini söylemek daha doğru olur. Zaten, 45. madde de “karşılıklılık” sözcüğü geçmiyor.
Bütün bunlar bir yana, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması din ve eğitim özgürlükleriyle yakından ilgili bir konu. Okul açılmazsa, yakında ayin yapacak din adamı bulunamayacak. Patrik Bartholomeos sorunu AİHM’ye götürmek niyetinde olduğunu belirtiyor. Temel hak ve özgürlüklerin söz konusu olduğu durumlarda karşılıklılık ilkesinin geçerli olmayacağı uluslararası hukukta kabul ediliyor.
AİHM kararlarına göre, Sözleşme, taraf devletlere karşılıklılık ilkesine dayanan yükümlülükler değil, insan haklarını korumak amacıyla nesnel yükümlülükler getirir. (İrlanda/İngiltere, 1978)
AİHM bu görüşünü Nacaryan ve Deryan/Türkiye kararında (2.6.2008) daha ayrıntılı belirtir. Nacaryan ve Deryan, Yunanistan’da oturan iki Yunan vatandaşı. Türkiye’de yaşayan Türk vatandaşı bir akrabalarının mirasçısı olurlar. Ancak, Türk mahkemeleri Yunanistan’daki Türk azınlığın miras yolu ile taşınmaz edinmesine getirilen sınırlamalar nedeniyle, karşılıklılık koşulunun gerçekleşmediğini ileri sürerek Nacaryan ve Deryan’ın mirasçısı olamayacaklarına karar verirler.
AİHM, bu davada, mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna vardı ve her bir davacıya 250.000 euro olmak üzere toplam 500.000 euro tazminat ödenmesine karar verdi. AİHM, Nacaryan kararında, karşılıklılık ilkesiyle ilgili olarak şöyle der: “Sözleşme, ikili ve karşılıklı taahhütlerin ötesinde, kolektif garantiden yararlanan nesnel yükümlülükler doğurur. Sözleşme’ye taraf olurken devletlerin iradesi ulusal çıkarlarını korumak için karşılıklı taahhütlere girmek değil, Avrupa Konseyi’nin amaç ve ülkülerini gerçekleştirmek ve siyasal gelenekler, özgürlükler ve hukukun üstünlüğünden oluşan ortak miraslarını korumak, böylelikle Avrupa’nın liberal demokrasilerine özgü bir ortak kamu düzeni yaratmaktır.”
Yunanistan’ın, ülkesinde yasayan Türk azınlığıyla ilgili sicili parlak değil. AB içinde eleştiriliyor. AİHM’nin Yunanistan’ı bu nedenle mahkûm eden birçok kararı var. Ama bunu ayrı görmek gerekir.
Bu konuda zihinlerdeki engelleri aşabilirsek, soruna salt hukuksal açıdan bakmak ve bir çözüm bulmak olanağı doğacak.

Yorumlar kapatıldı.