İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Davutoğlu`ndan 6 çok kritik mesaj

Davutoğlu`ndan 6 çok kritik mesaj

Dışişleri Bakanı, AB`den İsrail`e ve Ermenistan`a uzanan farklı konularda önemli açıklamalar yaptı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu`ndan Türkiye`yi çok yakından ilgilendiren altı önemli dış politika sorununda, 6 kritik mesaj geldi.

Türkiye`ye uyguladığı vizeyi kaldırmayan Avrupa Birliği`ne `enough is enough (Yeter artık)` diye seslenen Davutoğlu, Türkiye ile imzalanan protokollerin uygulanması için Mart ayına kadar süre veren Ermenistan`a ise, `normalleşme konusunda zaman baskısı olmaz. Olumsuz değil, olumlu senaryolara yoğunlaşın` mesajı verdi. Dışişleri bakanı, İsrail`in barışı Gazze`de katlettiğini ifade ederken, İran`ı tehdit olarak görmediklerini de söyledi.

Davutoğlu`nun Çevre faslının açılışı nedeniyle gittiği Brüksel`den dönüşünde verdiği mesajlar şöyle:

1 – ERMENİSTAN: PROTOKOL ÖNCESİ DURUM KİMSEYE FAYDALI DEĞİL

Ermenistan`la imzalanan protokollerin uygulanması bir süreçtir. Bu tür süreçlerde herkesin olumlu senaryolara yoğunlaşması gerekir. Olumsuz senaryonun kimseye faydası olmaz. Protokol öncesi duruma dönmek kimsenin çıkarına değildir. Burada olumlu senaryo nedir? Olumlu senaryo, protokollerin uygulamaya konulması ve tüm Kafkasya`da bir normalleşme sürecinin gerçekleşmesidir.

NORMALLEŞME KARABAĞ`A BAĞLI

İkili düzeydeki normalleşme, Kafkasya`daki durumun düzelmesiyle de bağlantılıdır. 17 yıl sürüncemede kalan bir sorun var ortada. Bu tutarlı bir politika değil. Bu çözülmeden olabilecek ikili düzeydeki bir normalleşme zaten sağlıklı olmaz. Bizim isteğimiz tüm Kafkasya`nın bir barış ve istikrar bölgesi haline gelmesidir. Türkiye-Ermeni sınırı 20 yıldır kapalı ama biz yine de bu sorunu çözmeye çalışıyoruz. Aynı iyi niyet diğer konuda da gösterilebilirse, o da bir aşamaya gelebilir. Biz bu konuya negatif bir ilişki perspektifiyle bakmıyoruz. Denklemi o olmazsa, bu olmaz diye kurmuyoruz. Pozitif bir ilişki kuruyoruz. Minsk sürecinde ciddi ilerlemeler sağlandı. Hep beraber bu süreci belli bir aşamaya getirdik. Atina`daki görüşmeler olumlu geçti.

ZAMAN DEĞİL, VİZYON ÖNEMLİ

Zaman faktörü koymam bu ilişkilere. Ben vizyon faktörü koyarım. Türkiye ve Ermenistan`ın birbirlerinin siyasi pozisyonlarını gözetmeleri gerekiyor. Ben sürece olumsuz bakmıyorum. Bu bir barış vizyonudur. Herkesin bu vizyonla bakması gerekir. Zaman baskısı olmaz.

GELECEĞİMİZİ LOBİLERE BIRAKAMAYIZ

Ülkelerin ve Bölgelerimizin geleceği lobilerin eline bırakamayız. Bunu liderler çözer. Sayın Sarkisyan da, Sayın Erdoğan`da, Sayın Gül de soruna zaten bu vizyonla bakıyorlar. Bu adımı da atmışlardır.

2 – AB: `YETER ARTIK`

AB, KIBRIS`IN OLUMSUZ TAVRINI ENGELLESİN

Kıbrıs konusunda kritik düzeye geldik. Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı süreci hızlandırmaya çalışıyorlar. Sadece bir taraf çözüm istiyorsa, bunun da ortaya çıkması gerekir. Kıbrıs`ın önümüze stratejik bir engel olarak koyulmasına izin vermeyeceğiz. Kıbrıs meselesini AB değil, BM meselesi olarak görüyoruz. AB, daha önce vediği sözleri tutmadı. Bu sözlerin tutulması lazım. Rum Kesimi de sorunu AB sürecinde Türkiye`ye karşı bir engel olarak kullanmamalı. Eğer AB sorunun çözümü için katkıda bulunmak istiyorsa, Rum kesiminin bu tavrını engellenmeli.

AB`YE VİZE BASKISI ARTACAK

Vize muafiyetinin Türkiye`ye de uygulanması konusunda AB`ye baskımız artacak. Avrupa stratejik bir kararın eşiğinde. Biz kararımızı verdik. Sıra onlarda. Onların karar vermesi gerekiyor artık.Sırbistan ne yaptı da vize muafiyeti verdiyseniz, biz de aynısını yapabiliriz. Enough is enough. Hep Türkiye`yi ayrı bir kategoriye koyuyorlar. Yeter artık.

3 – KUZEY IRAK: EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TERÖR GÖLGESİNDE YAPILAMAZ

BÜTÜNCÜL BİR IRAK İSTİYORUZ

Irak`la 48 anlaşma imzaladık. Bizim yaptığımız Bağdat ziyareti bir dönüm noktasıdır. Ardından Basra, Musul ve Erbil`e giderek nasıl bir Irak düşündüğümüzü gösterdik. Türkiye`nin Irak`a nasıl bütüncül baktığını gösterdik. Türkiye`nin istikrarı ve huzuru, genelde Irak, özelde Kuzey Irak`a ne gibi fayda sağlayacağını anlattık. Şimdi daha spesifik olarak, Bağdat ve Erbil`de toplantı düzenlendi.

ERBİL BÜROSU İSTİHDAM OLSUN DİYE AÇILMIYOR

Erbil`de üçlü ekanizmanın ofisi açıldı. Ayrıca Erbil Başkonsolosluğumuzu açıyoruz. Niye açıyoruz bunları? Erbil`deki büro elbette istihdam olsun diye açılmıyor. Terörün dış desteğini kesmek için her şeyi yapıyoruz. Neden Erbil`e başkonsolosluk kurduk? Ticareti ve işbirliğini arttırmayı amaçlıyor. Terörün gölgesinde bu işbirliğini geliştirmek mümkün değil. Kuzey Irak tarafı da bunu biliyor. 50`ye yakın ülkenin Kuzey Irak`ta başkonsolosluğu ya da temsilciliği var. Basra, Musul`da Başkonsolosluk açıp da, orayı, Kuzey Irak`ı ihmal edebilir misiniz?

GÜVENLİK SAAT BE SAAT KOORDİNE EDİLECEK

Erbil ofisi gün be gün, saat be saat bu güvenlik konularını koordine edilecek. Her seferinde Ankara`dan heyet gönderip bu işler koordine edilmez.

4- İRAN: KOMŞU ÜLKELER BİZE TEHDİT DEĞİL

Bizim komşu ülkelerden hiçbirinden bir tehdit algılamamız yok, planımızı buna göre yapmıyoruz. Türkiye hiçbir zaman komşularına tehdit oluşturmamış, onlardan da tehdit beklememektedir. Ama kendi güvenliğimiz söz konusu olduğunda bunu berteraf edebilecek her türlü araca sahip. Bunu herhangi bir ülkeye karşı söylemiyorum. Bölgede askeri tehdit olmaması için karşılıklı böyle denemelerin bir fayda getirmeyeceğini düşünüyoruz.

KARŞILIKLI GERİLİM FAYDA GETİRMEZ

Biri askeri seçenek masada diyor, öbürü askeri seçeneğin kendisini yıldırmayacağını göstermek için bir füze denemesi yapıyor. Ortadoğu bölgesinin artık bu karşılıklı gerilimlerin dışında kalması lazım.

5- ABD: FÜZE KALKANI, NATO`NUN TEHDİT KONSEPTİNE BAĞLI

NATO üyelerine yönelik tehdit algılamasının tanımının yapılması lazım. Konseptin geliştirilmesi lazım. Ondan sonra biz o çerçevede ele alabiliriz. Yoksa Afganistan`da olduğu gibi NATO kollektif karar alıp harekete geçer, böyle bir kollektif karar sürecinin işlemesi lazım önce. Bu bir NATO konusu değildir şu anda. Bu konuda yapılması gereken çok şey var. NATO`nun oturup teknik olarak tehdit algılamasını yapması lazım.

İRAN DA ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI

Biz askeri tehditlerin yaptırımların olmadığı bir bölge istiyoruz bir komşu ülke olarak. Ama bunun için İran da, uluslararası toplum da üzerine düşeni yapmalı. Bunu n bir gerilim alanı olmaktan çıkarılıp bir uzlaşma alanı olmaya dönüştürülmesi lazım. Geçmişte yaptırımların ne işe yaradığı da gözden geçirilmeli

6- İSRAİL: JİMMY CARTER GAZZE`Yİ YAZDI. ŞİMDİ ANTİ-SEMİTİST Mİ DİYECEĞİZ?

İsrail`e ziyaret konusunda bir planlama yok. Geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanı`nın İsrail`e gitmesi planlanıyordu. Ancak Gazze olayları nedeniyle bu gezi gerçekleşmedi. Daha sonra İsrail`den kendisine yeni bir davet geldi. `Belki Dışişleri Bakanımız bizden önce gidebilir` dedi. Ama şu anda böyle bir gezi planlanmıyor. Ancak bu, ilanihaye gitmeyeceğiz anlamına gelmiyor.

Gazze`de niçin hiçbirşey yapılmıyor? Bir insan olarak, bir devlet adamı olarak bu soruyu sormak gerekiyor. Gazze`de insanlar sağlık, eğitim hakkı olmadan, hastaneye ulaşamadan, dünya ile irtibat kuramadan yaşıyorlar. Onların bu haklarının sağlanması lazım. Bu konuda çok ciddi adım atılmasını bekliyoruz. ABD`nin eski Başkanı Jimmy Carter Guardian gazetesinde bir makale yazmış, bunların hepsini söylemiş. Şimdi Carter`a anti-semitist mi diyeceğiz bunları söylediği diye?

İSRAİL BARIŞ PERSPEKTİFİNİ YOK ETTİ

Bir barış perspektifinin bölgeye egemen olmasını bekliyoruz. Daha önce barış perspektifi varken, Suriye-İsrail görüşmelerini başlattık. Gazze-İsrail görüşmeleri de başlayabilirdi, başlamasını bekliyorduk. Ancak olmadı. Gazze`ye yapılan saldırı barış perspektifini yok etti. Biz bu konularda temastan kaçınmayız eğer barış perspektifi yeniden inşa edilirse.

HANGİ LİDER HALKININ ACISINI İSTER?

Gazze`de çocuklar,yaşlılar,hastalar için adım atılmalı. Mahmud Abbas`ın Gazze`deki iyileştirmelerden mutsuz olacağını kim söyleyebilir? Gazze bu haldeyken hiçbir Filistinli lider durumunu güçlendiremez. Kendi halkı insani trajedi ile karşı karşıyayken durumunu güçlendirmesi mümkün mü? Üstelik yaklaşık 10 aydır Gazze`den İsrail`e füze saldırısı da yapılmıyor. Niçin uluslar arası toplum Gazze`deki trajediye son vermek için adım atmıyor?

Kaynak: Hürriyet

Yorumlar kapatıldı.