İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

PATRİK SEÇİMİNE DOĞRU






PATRİK SEÇİMİNE DOĞRU

Patrik seçimi ile ilgili yeni gelişmeler var. Ruhani Kurul Başkanı Başepiskopos Aram Ateşyan, Aksiyon Dergisinde ve Hyetert’de yayımlanan ropörtajında patrik seçimi konusunda yeni açıklamalar yaptı. Marmara Gazetesinde ve Hyetert’de yayımlanan Patrik Seçimi başlıklı yazımda[1], seçimin 2009 yılı içinde yapılmasının çok önemli olduğunu belirtmiştim. Sanırım Patriklik de aynı fikirde olmalı ki yapılan açıklamada bir kaç ay içinde eş patrik (Atoragitz Badriark) seçimi yapılacağı açıklanmış bulunuyor.

Bildiğiniz gibi 2 Mart 2009 tarihinde Lraper’in Ermenice sayfasında yayımlanan bildiri ile Ruhani Kurul, geleneklerimize göre Patrikler ölene kadar görev yapmak üzere seçildiğinden,  Patrik Hazretleri (Badriark Hayrın) Mesrob II’nin ölene kadar Patrik (Badriark) kalacağını ve (Atoragizs Badriark) eş patrik seçimine karar verildiğini açıklamıştı.[2]

12 Ekim tarihli Aksiyon Dergisinde yayımlanan, sonra Hyetert’de de yer verdiğimiz Başepiskopos Aram Ateşyan ile yapılan röportajda, şu bilgiler var:  

 “Ruhani meclis de Mesrob II’nin son nefesine kadar patrik kalacağını ilan etti. Birkaç ay içinde yapılacak seçimle bir eş patrik seçilecek. Seçilen kişi eş patrik olarak patriğin tüm yetkilerine sahip olacak. Eş patrik, Mesrob II’nin vefatı durumunda Türkiye Ermenilerinin 85. patriği olacak. Gerçi kimin önce öleceğini de Tanrı bilir. Tıpta şifa yok ama Tanrı’nın mucizeleri de çok. Şifa bulması için hepimiz dua ediyoruz.”[3]

Sonuç olarak birkaç ay içinde eş patrik seçimi yapılacağı kesinleştiğine göre bu konuda kaygılanmaya gerek yoktur.Tek beklentimiz en kısa zamanda resmi başvuruların yapılması ve seçim için gerekli çalışmaların başlatılmasıdır.

Patriklik seçim yönetmeliğinin artık geçici olmaması, -söz yerinde ise- kalıcı olması beklenir. Gerçekte Avrupa Komisyonu her Türkiye ilerleme raporunda olduğu gibi 2009 Türkiye İlerleme Raporunda da yer alan[4] ve AB Genel Sekereterliğinin “Son Dönemde Avrupa Birliğine Üyelik Süreciyle ilgili Adalet Bakanlığının Faliyetleri 2006-2007-2008”[5] isimli raporunda da benimsenen  cemaatin tüzel kişiliğinin tanınması konusunun da artık gündeme alınması gerekir. Patrik seçimi yönetmeliği ile birlikte cemaatin ve patrikliğin, en azından patrikliğin tüzel kişiliğinin tanınması ve patriklik yönetmeliğinin hazırlanması hem hükümet için hem azınlıklar için AB sürecinde çok önemli bir adım olacaktır. Bu konuda da patriklik merkezli çok ciddi çalışmalara ihtiyaç olduğu da kesindir. 

Ben bu yazıda patrik seçimi ile ilgili seçmen listelerini ve delege sayısı konusunu ele almak istiyorum.Patrik seçiminin cemaatimize yakışır ve hiçbir şüpheye meydan vermeyecek şekilde yapılması için bazı düzenlemelerin yapılması zorunludur. Bunların en önemlisi, seçmen listelerinin güncellenmesidir. Başvuruya bağlı olduğu için seçmen listelerinin büyük bölümünün eksik olduğu kesindir. Yeni bir semte taşınanların büyük bölümü, taşındığı semtin kilisesine kayıt yaptırmadığı gibi, eski kayıtlı olduğu kiliseden de kaydını sildirmemektedir. Yine yazlığa gidenlerin büyük bölümü, kışlık semtlerinde olduğu gibi doğal olarak yazlıkta da seçmen görünmektedir. Konu Patrik seçiminde sonucu etkileyecek kadar önemlidir.

Bundan sonra yapılacak seçimlerde seçmen listelerinin tartışma konusu olmaması, bazı kişilerin zan altında kalmaması için sağlıklı seçmen listelerinin düzenlenmesi şarttır. Bu konuda Patriklik ve vakıf yönetimleri gereken tedbirleri almalı ve yeni vakıflar yönetmeliği de göz önünde bulundurularak, en kısa zamanda sağlıklı seçmen listeleri hazırlanmalıdır. Bu konuda en önemli adım Patriklikte tüm vakıfların seçmen listelerinin yer alacağı bir seçim merkezinin kurulmasıdır.

Seçmen listelerinin düzenlenmesi ve güncellenmesi konusunda vakıflarımızın değerli yöneticilerine çok önemli görevler düşmektedir. Yönetimler, okullarındaki öğrencilerden ve derneklerden de yardım alarak en kısa zamanda öncelikle ellerindeki seçmen listelerini güncellemeli ve sonra da kayıtlı olmayan cemaat mensuplarını seçmen listelerine almalıdır. Ayrıca her seçmenin kimlik numarası seçim listelerine eklenmelidir. Ancak bütün bu tedbirler birden fazla seçim bölgesinde kayıt olmayı önleyemez. Birden fazla yerde kayıtlı olmayı ve dolayısıyla birden fazla seçim çevresinde oy kullanmayı engellemek için, tüm seçmen listelerinin Patriklikte bir merkezde toplanması ve birden fazla yerde kayıtlı seçmenlerin saptanarak kayıtların düzeltilmesi gerekir.

Bilindiği gibi Patrik seçimi, çift dereceli bir seçimdir. Yani seçmen doğrudan patriği değil, patriği seçen delegeleri seçer. Patrik seçiminin çift dereceli olmasına zaman zaman itirazlar olmuşsa da, bu itirazların haklı olmadığı kabul edilmelidir. Çünkü tek dereceli bir seçim, aslında ruhani lider olan patriğin seçiminde ruhanilerin etkisini neredeyse sıfıra düşürür. Düşünün ki, toplam seçmen sayısı 15-20.000 iken, şu anda -yurt dışındakileri de saysak- toplam ruhanilerimizin sayısı otuzu geçmez. Nizamnamede de olduğu gibi Ruhanilerin yedide bir oranında ağırlığının olması  hakkaniyete uygundur ve bu nedenle de çift dereceli seçim şarttır.

Konuya dönersek, kayıtların güncellenip, kayıtlı olmayan üyelerin kayıt edilmesi sadece katılım açısından değil, delege sayısının belirlenmesinde de çok önemli olacaktır. Bunlar yapılmaz ve mevcut seçmen listeleri ile seçime gidilirse seçim sonuçlarına itirazlar olabilir ve korkarım seçim sonuçları tartışmalı hale gelir. Bu da hem cemaat hem de patriklik için çok ciddi bir problem olur. Zaman kaybetmeden vakıf yönetimlerinin gereken çalışmayı başlatması doğru olur. Seçim sürecine girdikten sonra bunları yapmak için yeteri kadar zaman bulunmayabilir.  

Patrik seçiminde de seçim bölgesinin kiliseler yerine, vakıf seçimlerinde olduğu gibi vakıflarımızın bulunduğu ilçelerin olmasının doğru olacağını düşünüyorum. İlçenin en büyük, en çok seçmene sahip olan kilisesi de bölge merkezi olur. Sivil delegelerin sayısı da ruhanilerin yedide bir oranı dikkate alınarak belirlenmelidir. Her seçim çevresine birer delege tahsis edildikten sonra kalan delege sayısı toplam seçmen sayısına bölünerek ilçelerin seçeceği delege sayısı bulunabilir. 

Örneğin 9 ruhani delege öngörülüyorsa, toplam delege saysı (7×9) 63, sivil delege sayısı (63-9=54) 54 olur. İstanbul’un 39 ilçesinin hepsinde Ermeni kilisesi yoktur. Ermeni kilisesi olan ilçe sayısı 13  civarındadır. Bu sayıya Vakıflı köyünü de eklersek toplam tahsis 14, kalan delege sayısı ise (54-14=40) 40 olur. Seçmen sayısının 16.000 olduğunu varsayarsak her ilçenin seçeçeği delege sayısı seçmen sayısına göre şöyle hesaplanır:16.000/40=400 seçmene bir delege hesap edilir ve sayıya tahsis edilen delege eklenir. Bir ilçenin seçmen sayısı 2000 ise delege sayısı (2000/400+1) 6 olur. 400’den az seçmeni olan seçim çevresi tek delege çıkaracak demektir. Ancak bu durumlarda seçmen sayısı belirlenen sayının yüzde ellisini geçiyorsa bir üste tamamlanmalıdır. Örneğin bir seçim çevresinde 201 seçmen varsa ona da bir delege tahsisi hakkaniyete uygun olur. Seçim konusunda dilekçe verilirken delege sayısı da belirlenmelidir. Çünkü delege sayısı ve her seçim çevresinin seçeceği delege de yönetmelikte yer almaktadır.   

Sonuç olarak, Patriklik bir yandan eş patrik seçimi için resmi girişimlere başlarken bir yandan da seçmen listelerinin düzenlenmesi için tedbir almalıdır. Bir an önce Patrik seçim kurulu ve müteşebbis heyetin kurulması ve bu konularda çalışma başlatması doğru olur.

Seçimin cemaatimize hayırlı olmasını dilerim.

Murat Bebiroğlu

murat.bebir@gmail.com




[1] https://web.archive.org/web/*/http://www.hyetert.com/yazi3.asp?s=1&Id=470&DilId=1

[2] http://www.lraper.org/main.aspx?Action=DisplayNews&NewsCode=N000002535&Lang=HAY

[3] http://hyetert.com/yazi3.asp?s=0&Id=548&DilId=1

Yorumlar kapatıldı.