İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Büyükada sakinleri: Demokratik açılımın formülü biziz

Büyükada sakinleri: Demokratik açılımın formülü biziz 

Başbakan Tayyip Erdoğan`ın beş bakan ve kalabalık bir ekiple Büyükada`da cemaat vakıflarıyla yaptığı `demokratik açılım` toplantısı, adaların çok sesli yapısını tekrar gündeme taşıdı.

Küçük bir coğrafya üzerinde farklı etnik kökenlerine rağmen yüzyıllardır huzur içinde yaşayan ada halkı, kendi deneyimlerinin `açılım`a örnek olabileceğini düşünüyor. Adalılar, `Neden aynı bayramı, aynı kültürü, benzer hassasiyetleri taşıyan Türk ve Kürtler de huzur içinde birlikte yaşayamasın?` sorusunu yöneltiyor. Büyükada sakinlerinden ünlü sanatçı Ediz Hun`a göre, buradaki yaşantı `açılıma çekirdek` olabilir.

Ermeni, Rum, Musevi, Süryani, Alevi ve Sünnilerin bir arada yaşadığı adada Ramazan Bayramı da Paskalya da aynı coşkuyla kutlanıyor. Kandilde çörek dağıtan Ermenileri görmek mümkün. İmamından 3 kuşaktır adada yaşayan Rum`una kadar herkes bu incelikten memnun. Heybeliada`da yaşayan 72 yaşındaki Davut Süryani, ailesinin yüzyıllardır Türklerle barış içinde ömür sürdüğünü anlatıyor. Bu kardeşlik duygusunu hiçbir gücün bozamayacağına inancı tam. CHP`li Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, çok kültürlülüğe rağmen adalarda ciddi hiçbir adli vakanın olmadığına dikkat çekiyor.

Kamil Gürcü, beş yıldır Büyükada Hacı Havva Özen Camii`nin imamı. Gayrimüslimler çoğunlukta olduğu için Büyükada`ya tayini çıktığında büyük panik yaşamış. `Ama aradan 6 ay geçmeden çok yanlış düşündüğümü anladım.` diyor. Tesettürlü eşinin de önceleri tedirgin olduğunu aktarırken, `Ama bırakın zorluk yaşamayı, şimdi Rum ve Ermeni komşularıyla günler düzenliyor. Birbirlerine yemek tarifi veriyorlar. Birbirlerimizin bayramını kutlayıp, birbirimize saygı gösteriyoruz.` diye konuşuyor. Gürcü, komşularıyla ayaküstü de olsa her gün selamlaşıp konuştuklarını anlatıyor.

Çocukluğundan beri Büyükada`da yaşayan sinema sanatçısı Ediz Hun, AK Parti`nin yapmaya çalıştığı `açılım`ı sonuna kadar destekleyenlerden. Ünlü sanatçı, bu çabaya sadece siyasî partilerin değil aklı başında olan herkesin destek olması gerektiği kanaatinde. Adalar`da benzer duygular taşıyan bir başka sanatçı da Lale Mansur. Burgazada`da yaşayan sanatçı, `Cuma günleri pazar kuruluyor. Bir gün saydım, pazarda tam 9 farklı dil konuşuluyordu. İnsanlar tanımasalar bile birbirine selam veriyordu. Bugün özlediğimiz bütün değerler burada yaşamakta.` diyor.

ZAMAN

NERGİHAN ÇELEN İSTANBUL

20 Ağustos 2009, Perşembe

Yorumlar kapatıldı.