İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Patriklikten Aksiyon Dergisine Yanıt  Başepiskopos Aram Ateşyan

PATRİKLİĞİMİZDEN AKSİYON DERGİSİNİN YAZISI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Aksiyon dergisinin 03-09 Ağustos 2009 tarih ve 765 sayılı nüshasının 20. sayfasında “Türk Ermeni Patrikhanesi Kıskaçta” başlığı altında Mesut Çevikalp tarafından kaleme alınan makale ile ilgili olarak Patrikliğimiz, derginin başyazarı Necati Kola’ya aşağıdaki yazılı açıklamayı yapmıştır:

“Derginizin 03-09 Ağustos 2009 tarih ve 765 sayılı nüshasının 20. sayfasında “Türk Ermeni Patrikhanesi Kıskaçta” başlığı altında Sayın Mesut Çevikalp tarafından kaleme alınan makalede özetle Patriğimiz Sayın Mesrob Mutafyan’ın sağlık sorunları sebebiyle Patrikhane’nin zayıfladığı, ayrıca 3. Ergenekon İddianamesinde Patriğimize karşı silahlı eylem hazırlıklarının ortaya çıkması ve Erivan Patrikliği’nin İstanbul Patrikhanesi’ni pasifize etme isteği karşısında Patrikliğimizin kıskaçta bulunduğu dile getirilmektedir.

Değerli emekli büyükelçi ile iki akademisyenin görüşlerini de yazısına yansıtan Sn. Çevikalp’in yukarıda özetle dile getirdiği konularda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi açısından aşağıdaki hususların açıklanmasında yarar görülmüştür:

1. Türkiye Ermeni toplumunun ezici çoğunluğunun oylarıyla Patrik seçilen Başepiskopos Mesrob Hazretleri’nin yaşadığı sağlık sorunları da dahil olmak üzere hiçbir neden, Fatih Sultan Mehmet’in fermanıyla 1461 yılında tesis edilen ve yaklaşık 550 yıllık tarihi geçmişe sahip, köklü gelenek ve kurallarıyla işleyen bir kurum olan Türkiye Ermenileri Patrikliği’nin zayıflaması, yurt içi veya yurt dışı kişi veya kurum eliyle pasifize edilmesi sonucunu doğuramaz.

2. Önceleri Osmanlı İmparatorluğu’nun, 1923’ten sonra ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin laik ve demokratik yasalarının koruyuculuğu altında işlevini sürdüren Türkiye Ermenileri Patrikliği’nin, Ermeni Kilisesi hiyerarşisinde özel bir konumu vardır. Kurulduğu tarihten günümüze dek Eçmiyadzin’deki Tüm Ermeniler Katolikosluk Makamı’nın Ermeni Kilisesi hiyerarşisindeki birincil konumunu tanıyan Patrikliğimiz, bu makamla olan ilişkilerinde salt manevi ve ruhani bağı yanında, idari bağımsızlık ve özerkliğini muhafaza etmiş ve etmektedir. Türkiye Ermenileri Patrikliği, Ermeni Kilisesi hiyerarşisindeki tüm makamlarla olan ilişkisini bu temel ilke çerçevesinde sürdürmektedir ve sürdürmeye devam edecektir.

Bu konumu itibarıyla dışarıdan hiçbir iradenin Türkiye Ermenileri Patrikliği’ni zayıflatmaya gücü yetmez. Ermeni Kilisesi hiyerarşisinde Eçmiyadzin Katolikosluğu’nun, Antilyas Katolikosluğu’nun, Kudüs ve İstanbul Patriklikleri’nin sayısını değiştirmeyi düşünmek ise görkemli dini ve kilise tarihi mirasımızı inkar etmekle eşdeğerdir.

Varlık sebebi ve meşruiyetini Fatih Sultan Mehmet’in “İrade-i Seniyye”sinden alan Patrikliğimiz’e manen bağlı kilise ve hayır kurumlarının, işlevlerini tüzel kişiliğe sahip, hukuk süjesi olan vakıflar bünyesinde sürdürdükleri dikkate alındığında, söz konusu kurumların Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları dışındaki herhangi bir kuruma bağlanması olanaksızdır.

3. Yazıda, Patriklik Nizamnamesi’nin 500 yıllık bir geçmişi olduğu belirtilmişti. 1863 yılında kabul edilen “Nizamname-i Millet-i Ermeniyan” patrikliğin ve kurumların yönetim esaslarını belirtmiştir. Cumhuriyet dönemindeki patrik seçimleri, vakıf yönetim kurulları seçimleri kaynağını bu nizamnameden alan esaslar çerçevesinde yapılmıştır. Nüfusa bağlı nedenlerle zorlanmanın yaşandığı bazı kiliselerin vakıf yönetim kurulları seçimleri, resmi kurumların yeni uygulamasıyla, tüm cemaat üyelerinin katılımına açılmıştır.

4. Yazıda yer aldığı gibi, 2003 yılında Eçmiyadzin Katolikosluğu’nun uygulamaya soktuğu bir düzenleme yoktur. Sadece yeni bir tüzük hazırlanması çalışmaları vardır. Ermeni Kilisesi’nin yeniden yapılanmasına yönelik herhangi bir düzenleme ancak dört Patrikliğin oybirliğiyle onaylayacakları kararla mümkün olabilecektir.

5. Türkiye Ermeni toplumu, yazıda dile getirildiği şekilde Cumhuriyet Türkiye’sine yönelik oyunlara alet olacak, yabancılara kendi üzerinden Türkiye’nin iç işlerine karışma imkanını verecek hiçbir olgusal, maddi yapılanmanın içerisinde yer almayı düşünmediği gibi, bu türden tehlikelere karşı her zaman gereken tepkiyi göstermiş ve göstermeye de devam edecektir.

6. Türkiye Ermeni toplumu gereksinim duyduğunda yeni patrik seçimi gibi tamamen kendine özgü sorunlarını iç dinamikleriyle çözecek sağduyu ve olgunluğa sahiptir.

Yukarıdaki görüş ve düşüncelerimizin kamuoyuna iletilmesi hususunda ilginizi rica ederim.

Saygılarımla

Başepiskopos ARAM ATEŞYAN

Türkiye Ermenileri Patrikliği

Ruhani Meclis Başkanı”

Yorumlar kapatıldı.