Sevgili Hyelist Üyeleri,
Antep şehri Güneydoğu’nun diğer illerinden farklı olarak çok daha gelişmiş ve modern bir görüntü sergiler.
2007 yılında bu şehre gittgimde tipik bir Güneydoğu ili beklerken, şehrin modernliği karşısında çok şaşırmıştım.
Bu şaşkınlıkla şehirde dolaşırken – merkezde bulunan Öğretmen Evinin hemen yanında gördüğüm koca bir yapı bana gayet tanıdık geliyordu. Karşımdaki bina bir kiliseye benziyordu – merakla bahçesine girdiğim binanın, zamanında Ermeni Katolik’lere hizmet verdiğini ve isminin de Kendirli Kilisesi olduğunu öğrendim. Ancak artık kilise olarak kullanılmadığını yanındaki öğretmen evine lokal olarak hizmet verdiğini gördüm.
Kilsenin etrafında dolaşırken karışmış olan kafam toparlandı ve kılsenin hikayesi gözlerimin önünde belrdi.
Ekli dosyalarda göreceğiniz üç resim de kilise binasına ait.
Birinci fotoğraf kilisenin ana caddeye bakan duvarındaki Atatürk’un veciz sözü.
Burada Atatürk: “Ben G.Antep’lilerin gözlerinden nasıl öpmem ki. Onlar yalnız G.Antep’i değil Türkiye’yi de kutardılar” diyor.
İkinci Resim ise Antep’ın nasıl kurtarıldığını gözlerimizin önüne seriliyor.
Bu fotoğrafta kilisenin ön cephesinden çektiğim fotoğraf bulunmakta. Özellike fotoğrafın üst taraflarına bakarsanız – Antep Kurtulurken – binanın ana girişinin kurşun yağmuruna tutulduğunu ve delik deşik olduğunu görceksiniz. Bu kurşunlar ilerde Antep’i Gazi yapacaktir.
Üçüncü resimde ise kilisenin Öğretmen Evine bakan cepesinde asili levha bulunmaktadır.. Bu levhada kilisenin tarihçesi yazıyor. Bu yazıda Katolik Ermeni’lerden bahsedilmesi ve kilisenin geçmişnin inkar edilmemiş olması ise olumlu olarak addedilebilir.
Bir de Antep Şehitliği vardır. Şehitliğin kurşun yağmuruna tutulmuş -boynu bükük- Kendirli Kilisesinin hemen yanında kurulmuş olması ise hikayenin tamamlayıcı unsurunu oluşturuyor.
Saygılarımla
ARMAN ATINIZ
Yorumlar kapatıldı.