İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

SUNİ GÜNDEM: BEYAZ ERMENİ – TAŞRALI ERMENİ AYRIMI

SUNİ GÜNDEM: BEYAZ ERMENİ – TAŞRALI ERMENİ AYRIMI

İki gündür ulusal basının önemli gazetelerinde, Ermeni cemaati ile ilgili asılsız iddialar manşetleri süslüyor. Birebir kopya edilen satırlardan anlayabileceğimiz gibi, bu iddiaların kaynağı, Beyoğlu Üç Horan Vakfı seçimlerinde sırf kendi desteklediği listenin yandaş kazanabilmesi için Taşralı Ermenilerin cemaatte dışlandığı şeklinde asılsız iddialar ortaya atan bir cemaat (!) gazetesi. Atılan ayrılık tohumlarının bu kadar cabuk yesermesini gormek cok uzucu. Biz, bu tip iftiralarla suclanabilecek en son toplumuz. 20. yuzyil basindaki buyuk travmalardan sonra Turkiye’de kalan az sayida cemaat surekli olarak Istanbul icinde toplanmis ve bu sekilde varligini muhafaza etmistir. Gecmis Patriklerimizin tumu, basta Hacaduryan Badriark olmak uzere, toplumun erimesine care olarak Anadolu’daki Ermenileri Istanbul’a getirip asimile olmalarini engellemek icin buyuk caba harcamislardir. Anadolu kokenli Ermeniler olmasa bugun Istanbul’daki kurumlarimizin hic biri ayakta olmazdi. Bugun Istanbul’daki Vakif yoneticilerimizin memleketlerini arastirirsaniz Istanbul kokenli olanlarin cok az oldugunu gorebilirsiniz. Ayrica cemaatle dogrudan veya dolayli bagli gorevlerde de Anadolu kokenlilerin en ust seviyelere gelebildiklerini de gorebilirsiniz. Ornegin, 2 donemdir Sisli Belediyesi Baskan yardimciligi yapan Vazken Bey Sirnak’lidir. Ruhuni Kurul Baskani olup su anda cemaatin yukunu sirtlamis olan Aram Srpazan Diyarbakir’lidir. Sayilan bu yerler Sason’dan farkli bir bolgede mi? Kim onlari dogduklari yerden dolayi dislamis? Bir goreve talip olundugunda kisinin dogum yerine degil o gorev icin yeterliligine bakilir. Dogum yerindeki imkansizliklar kisiye dezavantaj sagliyorsa cemaatin imkanlari ile bu eksikler giderilmeli ve kisi cemaate entegre edilmelidir. Toplum yapimiz da, kulturumuz de, imkanlarimiz da buna son derece uygundur. Entegre olmak bize cevap yetistirdigini sanan bazilarinin iddia ettigi gibi yoneticilere tabi olmak, onlarin kulu kolesi olmak degil her turlu hakki ve imkaniyla esit sekilde cemaate dahil olmak, onun bir parcasi haline gelmektir. Turkiye’nin tum bolgelerinden Ermeniler de bunu bu sekilde yapmislar ve kendilerini kabul ettirmislerdir. Ancak son olaylarda yetersizliklerin kabullenilip giderilmesi yerine isin kolayina kacilarak “beni dogum yerimden dolayi disliyorlar” seklinde yaniltici ifadelerin kullanildigini goruyoruz. Topluma birey olarak entegre olmak yerine, alt gruplar halinde hareket edilerek hemsehrilik, akrabalik gibi ilkel baglar sayesinde toplum yonetimi ele gecirilmeye calisiliyor ve bu da yetmezmis gibi bir de magdur olunmus imaji veriliyor.

Azinliklar suya benzer, icinde bulunduklari kabin rengini ve kokusunu alirlar. Biz de buyuk toplumun yanlislarini ve carpikliklarini aynen kopya ediyoruz. Buyuk toplumda da ayni sekilde kirsal bolgeden gelenler sehre entegre olmak yerine sayisal kalabaliklari ile toplum yonetimini ele gecirip kendi kulturlerini dayatmaya calismiyorlar mi? Sonucunda Istanbul’un son 30-40 yilda ne sekilde degistigi ortada. Bizim cemaatimizde de bu sorunun kucuk bir benzerini yasiyoruz. Sirf etnik koken bagina dayanarak, kisilerin cemaatle ilgili her turlu gorevi yapabileceklerini dusunmek aslinda kafatasciligin ta kendisidir ve kulturel soykirimin tamamlanmasina hizmet etmektir. Etnik koken ancak yasal olarak aday olabilmeyi ve secebilmeyi saglar. Ancak, adaylarin bu gorev icin yetersiz olduklarini soylemeyi engellemez. Bu yetersizligi dile getirirken karsisindaki Ermeni’yi “Kurt” diyerek asagilamaya calisan varsa bu da onun kendi terbiyesizligi ve akilsizligidir. Terbiyesizligidir, cunku Kurt’luk bir milletin adidir ve zaman zaman Ermeni’ler icin de yapildigi gibi alcaltici bir sifat olarak kullanilamaz. Akilsizligidir, cunku aslinda yapilmak istenen tam da bu; hemsehrilerden olusan bu listeleri yapanlar bu gruplarin aynen bu sekilde dislanmasini ve blok olarak kendi yandaslari haline gelmelerini istiyorlar.

Evet, bu alt gruplari elestirmek yerine asil onlari bu sekilde kullananlari elestirmeliyiz. Yine aynen buyuk toplumda oldugu gibi, cesitli alt gruplarin dislandigi seklinde propaganda yapilip bu gruplar yandas haline getirilmeye calisiliyor. Bu yapilirken, Beyaz Ermeni – Sari Ermeni, Istanbul’lu – Anadolu’lu, yasli – genc gibi sacma sapan ayrimlarla cemaatin bolunmesi, zedelenmesi hic umurlarinda degil. Son olaylar, bazi gruplarin amaclarini gerceklestirmek icin cemaate her turlu zarari vermekten cekinmeyeceklerini cok daha acik ve net olarak bizlere gosteriyor.

Yorumlar kapatıldı.