SAVAS BAHANE, ANTİSEMİTİZM HER YERDE
İsrail ordusuyla Hamas arasinda süren savas, bütün savaslar gibi sadece eline silah alanlari degil, sürdügü yerdeki insan,hayvan,doga-bütün hayati yakiyor. Ve bu metni kaleme alan bizler dilerdik ki bu ülkede bu savasa tepkiler bütün savaslarda olmasi gerektigi gibi, bölgedeki her iki halkin da selametini yürekten arzulayan bir duyarliktan kaynaklansin.
Oysa derin bir kaygiyla gözledigimiz resim bu degil: gündelik yasamin diline coktan yerlesmis bir ezber gazetelerde,televizyonlarda ve sokaklarda intikam rüzgarlari estiriyor: savas bahane edilerek, bizzat savasin vahseti yerine İsrail ve kolay bir gecisle Yahudiler seytanlastiriliyor. Cünkü bu savasa karsi cikma “hassasiyeti” gösterenlerin cogunun ne yazilarinda ne eylemlerinde savasin diger müsebbibi Hamas’a dair ne bir itiraz ne bir bilgi görülmüyor. “Yahudiler güvenilmez insanlardir. Bunun icin eminiz ki Holokost onlarin üstüne yine gelecektir” diye konusan ve yazan yöneticileriyle, Hamas’a dair hicbir rahatsizlik sezilmiyor. İslami cihad cagirtkanlarindan liberal yazarlara, solun da büyük bir kismini kapsayan bir yelpaze icinde Ortadogu’nun (da) Yahudisizlestirilmesi ve İsrail’in haritadan silinmesinden baslayan talepler, savasin gercek nedenleri ve kaynaklari yerine Yahudileri kinamak ve tarihi olgulari degistirmek ve indirgemeye kadar variyor.
Bu topraklardaki Yahudiler, nefret, öfke ve kin kusan ve günlerdir devam eden bu devasa antisemit propaganda mekanizmasi karsisinda sessizce, kendi iclerine kapanarak, güvenlik önlemlerini arttirarak, kamusal alanda görünmemeye itina ederek yasamaya calisiyorlar. Onlar cok da uzak olmayan bir gecmiste sinagoglarina karsi intihar saldirilarinin düzenlendigini, dis hekimi Yasef Yahya’nin sadece Yahudi oldugu icin öldürüldügünü unutmadilar. Bu korkunc tedirginligi onlar, antisemitlerin basyapitlari Kavgam ve Sion Önderlerinin Protokolleri gibi yayinlarin Türkiye’de en cok satanlar listelerinin basini tuttugu, sokaklarda satildigi, günlük bazi gazetelerin Hitler’i acikca övdügü ve hicbir yasal yaptirimla karsilasmadigi bir iklimde tasidilar,tasiyorlar. Neredeyse bütün basinin savasi kiskirtici ve tahrik edici bir dille aktarmasi sonucu Yahudileri agir bir dille lanetleyen, dogrudan hedefleyen yazilara rastlamak olagan bir hal aldi. Sokaga dökülen (islamci, milliyetci ve solcu) kalabaliklarin pek ragbet ettikleri Nazi dönemine göndermeler (davud yildizi=gamali hac, holokost kurbanlarinin cellatlara dönüstügü benzetmesi) baslibasina antisemit önermelerdir.
Son günlerin basinindan birkac örnek:
– “Auschwitz’in kurbanlari, görüyor musunuz? – Adorno “Auschwitz’den sonra siir yazilamaz” derken, Auschwitz’de kurban olanlarin bugün cellat oldugunu görseydi ne hissederdi acaba? – Enver Gülsen, Taraf, 29.12.2008
– “Rab’bin sana bunu emretmis olamaz” Manset, Taraf, 29 Aralik 2008
– “Su siralar cevrede en cok duydugum söz, ‘Hitler hakliymis’ oluyor.” Nuh Gönültas, Bugün, 31.12.2008
– “İsrail’i Kahret Ya Rab”, Anadolu’da Vakit, Manset, 29 Aralik 2008
– Katil İsrail Yeryüzünden Defol, MILLI GAZETE, Ayhan Demir, 6.1.2009
– 500. Yil Vakfi ve Hahambasi kastedilerek – “Yahudi terörüne suskunlar”, Manset, Anadolu’da Vakit, 6 Ocak 2009
– “Terorist yahudi yine bebek vurdu” Sürmanset, Anadolu’da Vakit, 7 Ocak 2009
– Yasli-cocuk demeden, sivil-asker ayrimi yapmadan butun bir halki hedefine aldigini aciklayan Israil’in bu tutumunun, Nazi Soykirimi’ndan ne farki var? Cati Partisi Koordinasyonu’nun duyurusundan, Taraf, 8 Ocak 2009
Bu ülke tarihinde bircok kez görünür olmus antisemitizm gündelik dilin ve kosullanmanin icine her gecen gün daha saglam yerlesiyor ve siradanlasiyor. Aydinlar” camiasi ya da kendilerini toplumsal adaletsizlige duyarli ilan etmis degisik kesimler islami fasizmin dilini ya dogrudan kullaniyorlar ya da buna sessiz kaliyorlar. Belki de kolayca kalabaliklasmanin hususu icinde vicdanlarini da kaybetmis bulunmaktalar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin basbakani ise “biz, dedeleriniz, ecdadiniz kovuldugu zaman, sizi bu topraklarda agirlayan, misafir eden Osmanli’nin torunlari olarak konusuyoruz” dediginde vahim bir durum yaratmakta, yüzyillardan beri Türkiye’de yasayan Yahudileri adeta Türkiye Cumhuriyeti’nin lütfedip bu topraklara yerlesmelerine izin verdigi birer mülteci, birer siginti yerine koymakta, yurttas olduklarini unutmakta ve yine onlari İsrail Devleti ile özdeslestirmekte…
“Türklüge hakaret” bahanesiyle olur olmaz her vesileyle harekete gecmeye hazir yargi ise Yahudilere hakaret ve nefret yayan bu yaygin propaganda karsisinda sessiz kalmayi is edinmis durumda.
Bu sefer de savas bahanesiyle Yahudi düsmanliginin canlandirilmasi ve mesrulastirilmasini protesto ediyor, kendini antisemitizme, irkciliga ve ayrimciliga karsi konumlayan herkesi tavir almaya cagiriyoruz.
Defne Sandalci
Eren Keskin
Leman Yurtsever
Yelda Özcan
Ayse Günaysu
Ugur Güracar
Melek Özman
Nuray Ada
Sukru Turhal
Yorumlar kapatıldı.