İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Birdal, özür kampanyasını genişletti

Birdal, özür kampanyasını genişletti
Birdal, ‘Ermenilerden özür dileme’ kampanyasına kendisinin de destek verdiğini söyledi.

Birdal, “Böyle sabıkalı bir tarihi olan devletin sadece Ermenilerden değil, komünistlerden, Rumlardan, Süryanilerden, Yezidilerden, Kürtlerden, Alevilerden, Araplardan, sosyalistlerden de özür dilemesi gerekir.” dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Gaziantep Şubesi tarafından Royal Otel’de düzenlenen toplantıya DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, İHD üyeleri, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşmalara geçilmeden önce bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu, ancak İstiklal Marşı okunmadı.

Türkiye’de insan hakları konusunda sıkıntılar yaşandığını ve son günlerde yaşanan özür dileme tartışmalarına kendisinin de destek verdiğini belirten Akın Birdal, “Bugün dostlarım bir özür dileme sorunu var. Bir grup bu toplumun vicdanı olan aydın kalkmıştır gerçekten 1917’de yaşanmış olan insanlığa karşı işlenmiş bir dramı, bir suçu özür dilemek için bir bildiri yayınlamışlardır. Şimdi ben arkadaşlara imzamı veriyorum. Akın Birdal olarak destekliyorum ama bu yetiyor mu? Biz insan hakları savunucuları olarak bütün dillerini, kimliklerini, kültürlerini, varlıklarını reddettiğimiz ve ihlal ettiğimiz halklardan özür diliyoruz.” diye konuştu.

YENİ PARTİ KURMA ÇALIŞMALARI YAPILIYOR

Türkiye’deki insan hakları ihlallerinin en büyük nedeninin, Kürt sorununun çözümlenememesinden kaynaklandığını iddia eden Birdal, Kürt sorununun çözümü için her kesimden insanların bulunduğu yeni bir parti kurma aşamasında olduklarını ifade etti. Birdal şöyle devam etti: ”Arkadaşlar Kürtler, emekçiler, ezilenler bu rejime her kim ki itiraz ediyor ise çabasını, itirazını, mücadelesini birleştirmesi gerekiyor. Yıllardır söylüyoruz, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesinin en önemli gerekçesi Kürt sorununun çözümsüzlüğüdür. Eğer gerçekten biz şimdi bu sorunu demokratik, barışçıl yollardan çözülmesini istiyorsak, eğer polis devleti değil de hukuk devleti istiyorsak, eğer açlıktan, yoksulluktan ve korkudan kurtulmuş özgür bir demokratik toplum istiyorsak, o zaman bu isteklerimizi, beklenti ve gereksinmelerimizi birleştirmek gerekiyor. Bu yolda ki çabalarımız neticesinde bütün ezilenlerin, emekçilerin, siyasi parti temsilcilerinin, girişimci ve platformların temsilcileri, aydınlar, yazarlar, vicdan sahibi insanlar, kadınlar, gençler, azınlık temsilcileri İstanbul’da bir araya geliyoruz ve Türkiye’de bir çatı partisinin inşasını görüşmeye başlıyoruz.”

Yorumlar kapatıldı.