İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Alman siyasetçilerden özür kampanyasına destek

Alman siyasetçilerden özür kampanyasına destek

Türkiye’de bazı aydınlar tarafından 1915 olaylarıyla ilgili başlatılan imza kampanyasına farklı partilerden Alman siyasetçiler destek verdi. Ayrıntıları, Deutsche Welle muhabiri Jülide Danışman Berlin’den bildiriyor.

Türkiye’de 1915 yılında yaşanan olaylara ilişkin olarak başlatılan imza kampanyası Almanya’da da ses getirdi. Birlik 90/ Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, Federal Meclis Sol Parti Milletvekili Hüseyin Kenan Aydın gibi Türk kökenli siyasetçilerin yanısıra Almanya’da yaşayan Türkler’den de ”Özür Diliyoruz” başlığını taşıyan kampanyaya imza verenler oldu. “1915′te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkar edilmesini vicdanım kabul etmiyor” ifadesine yer verilen ve Ermeniler’den özür dilenen imza kampanyası girişimi, Alman siyasetçiler tarafından “Türkiye’de sivil toplumun attığı olumlu bir adım” olarak değerlendirildi. Ayrıntıları Berlin’den, Deutsche Welle muhabiri Jülide Danışman aktarıyor.

“Çok önemli bir sinyal”

Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı ve Hristiyan Demokrat Birlik Parti Milletvekili Christoph Bergner

1915’te yaşanan olaylar nedeniyle Ermeniler’den özür dilemek için Türkiye’de bir grup aydın tarafından başlatılan imza kampanyası, Almanya’da olumlu yankı buldu. Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı ve Hristiyan Demokrat Birlik Parti Milletvekili Christoph Bergner, bu kampanyayı Türkiye’de sivil toplumun kaydettiği önemli bir ilerleme olarak nitelendirdi. Bergner, “Kanaatimce, Türkiye’de sivil toplumun gelişmesi ve Osmanlı İmparatorluğu’nun geçmişi ile kurulan ilişkiler açısından burada çok önemli bir sinyal veriliyor” dedi.

Almanya – Güney Kafkasya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Steffen Reiche de, böyle bir girişim başlatıldığı için memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Reiche, “Bu sivil toplumun, aydınların bir adım öne gittiğini gösteren gerçekten önemli bir mesaj. Böylelikle onları daha geniş kitlelerin takip edebileceği bir temel oluşturacaklar” diye konuştu.

1915 olaylarının Federal Alman Meclisi’nin gündemine gelmesi için yaklaşık üç yıl önce girişim başlatan siyasetçiler arasında yer alan Christoph Bergner, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunlara dikkat çekti. Bergner şunları söyledi: “Bence, henüz çözülmemiş bir sorun olan, yani 1915 yılında Ermeniler’e yönelik katliam ile bu katliamın Türkiye tarafından inkar edilmesi, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkileri zorlaştırıyor ve bu durum da tüm bölgeyi olumsuz bir şekilde etkiliyor.”

“Olumlu hava yarattı”

Bu nedenle tarihi olayların açıklığa kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Hristiyan Demokrat Politikacı Bergner, bu kampanyanın en azından iki ülke arasındaki havayı yumuşatma yolunda önemli bir adım olabileceğini kaydetti. Türk –Alman Parlamentolararası Dostluk Grubu Üyesi Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Uta Zapf da, bu girişimi memnuniyetle karşılayarak, iki ülke arasındaki ilişkiler açısından olumlu bir hava yarattığını kaydetti.

Zapf şöyle devam etti: “Böylelikle bir umut doğdu; hedeflendiği gibi Türkiye ile Ermenistan arasında gerçekten bir uzlaşma sağlanarak, iyi bir sonuç elde edilebilir. Bu çerçevede sınırlar açılabilir, ilişkiler yeniden başlayabilir, komşuluk bağlamında da bir adım atılarak, uzlaşma sağlayabilir.”

“Hükümete örnek olsun”

Sosyal Demokrat Politikacı Reiche de, sivil toplumun attığı bu cesaretli adımın, hükümete de örnek olmasını dilediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu şekilde iki ülke arasında sınırlar açılabilir, karşılıklı olarak büyükelçiler gönderilebilir. Ve benim en büyük ümidim, Türkiye’nin daha önce de bu yöndeki niyetini gösterdiği gibi, Ermenistan ve Azerbaycan arasında barış sağlanması için arabulucu olabilir. Beni en kaygılandıran noktalardan biri;

Ruslar’ın bu yönde bir çözüm arayıp, hiç bir zaman çözümü istememesi.”

Alman İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Christoph Bergner, ”özür diliyoruz” kampanyasına karşı başlatılan girişimleri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kampanyayı eleştiren sözlerini ise şu şekilde değerlendirdi: “Kendi deneyimlerimden yola çıkararak, Türk hükümeti ve Türk halkının büyük bölümünün bu tarihi gerçekleri kabul etmek istemediğini biliyorum. Bana göre, tarihi gerçekleri inkar etmenin hiç bir anlamı yok. Bu nedenle dilerim ki, bu sürecin sonunda resmi Türk politikası da resmi olarak bu soruna ilişkin tarihi gerçekleri kabul eder.” 

Jülide Danışman / Deutsche Welle

Yorumlar kapatıldı.