İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İLGİSİZLİK …..SEVGİSİZLIK

İLGİSİZLİK …..SEVGİSİZLIK

İnsan doğduğu andan itibaren ilgiye ve sevgiye muhtaçtır, doğanın en uzun süre bakıma muhtaç canlısı olan insan yavrusunun, büyüdükçe ilgi ihtayacı şekillenerek desteğe dönüşür.
Vereceği kararlarda, atacağı adımlarda ailesinin, desteğini, bazan da onayını bekler,
Kişiliği oturmuş, kendine özgüveni tam, karekter sahibi insanlar dahi yer ve zamana göre farklı kişi ve çevrelerden ilgi veya destek görme ihtiyacı duyarlar, insanın egosunu tatmin eden ve pozitif enerji yukeyen bu dıştan gelen güç kaynağına hepimizin ihtiyacı vardır.
Uzun yıllardır tanıdığım, uzaktan da olsa izleyip , hayat değirmeninde nasıl kavrulduğunu takip ettiğim biri , kendisine sunulmayan bu gücün yokluğu altında sessizce ezilerek genç yaşta dünyadan çekildi.
Doğumunda annesini kaybeden bu çocuk, ailesinin minimum itina ve ilgisiyle yetişirken, yeterli sevgiyi almamış olsa gerek, insanlara karşı, çekingen, güvensiz ve antipatik bir yetişkin haline geldi. Ailesi ve çevresi kendisine gereken ilgiyi göstermeyince herşeyi tek başına, kimseye muhtaç olmadan yapma hırsına kapıldı.Paylaşmayı hiçbirzaman öğrenemedi ve önün verdiği mutluluğu tadamadı.
İş hayatını tek başına çalışarak olumlu bir konuma getirebilen ama paylaşmayı öğrenemediği için, insanlara güvenemeyen bu kişi evlenmedi, evlenemedi. Korktu böyle bir sorumluluktan, kendisine yaklaşılmasına izin vermedi, içine kapandı.

Çocukluğunda ana şefkati ve ilgisi ile beslenememiş hücerleri, yetişkin yaşlarda önüne birer kalkan gibi dikilip, sevmesini, sevilmesini engellediler.
Çevresinin ilgisizliği, onun antipatik tanımlanacak derecede çekingen biri olmasını sağladı. Aynı zamanda kötümser, ve negatif enerji yüklü, biri haline geldi.

Ruhundaki boşlukları dengesiz bir beslenme ile doldurmaya devam ederken, sağlık sorunları olabileceğini farkedemedi. Kimsenin ilgilenmediği., bu insan doktorlara da güvenmediğinden “acı patlıcanı kiragi çalmaz” sözüne gereğinden fazla önem verdi.
Kazancını kendi keyfi ve özel ihtiyaçları için dahi harcamaktan korkan bu kişi gayrimenkuller alımına yöneldi. Kiracısı oldu, bankada parası birikti,, tapuları çoğaldı, ama fakir yaşadı.
Ani bir şeker komasi onu habersizce 55 yaşında yakaladı.
Bana bu acı satırları yazma ihtiyacı hissetiren, gerçek bir hayat hikayesinin kahramani, 18 temmuz tarihli Agoş gazetesindeki “vefat” ilanıyla, belki de ilk ve son kez olarak birçok insanın ilgisini çekmeyi başarabilmiş kuzenimdi.
İlgisizliğin insani ölüme kadar götürebileceği şu kısa hayatta, ,ailenizi,yakın çevrenizi sevgiyle sarmanızı en mütevazı duygularımla,fakat ısrarla tavsiye ve temenni ederim.

İlgiden ve sevgiden uzak kalmayın

Sylvie Marazyan

Yorumlar kapatıldı.