İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Cemaati değil malı olan patrikhane

Adı Ergenekon operasyonu ile gündeme gelen, örgütün ’beyinlerinin merkezi’ denen Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi, hayli ilginç özellikler taşıyor. Türk devletinin Fener Rum Patrikhanesi’ne karşı desteklediği patrikhanenin tümü aynı aileden. Ve cemaati ’yok’ denecek kadar az olsa da, patrikhane, çok ciddi bir mal varlığının sahibi.

ADI bile çoğu kez yanlış yazılan Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi, arada bir, basın sözcüsü Sevgi Erenerol’un milliyetçi açıklamalarıyla basında yer alırdı. Patrik Paşa Erenerol’un ise adını bilen bile yoktu. Ancak bu patrikhane, Ergenekon Operasyonu’nda yasadışı örgütün merkez üssü olduğu iddiasıyla karşımıza çıktı. Polisin verdiği bilgiye göre, Ergenekon oluşumunun toplantıları patrikhanede yapılıyor, dünya çapında ses getirecek suikast planları burada yapılıyor, gizli evrak burada saklanıyordu.

CEMAATİ BELİRSİZ 

Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi, daima, Fener Rum Patrikhanesi’ne karşı Türk devletinin dengesi olarak gözüktü. Patrikhane sözcüsü Erenerol, sık sık, Fener Rum Patrikhanesi’ne karşı açıklamalar yaptı, misyonerliğe karşı sert sözleriyle dikkat çekti. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki Ermeni Sempozyumu protestocularıyla, Avukat Kemal Kerinçsiz’in yanında yerini alan Erenerol, Hrant Dink’in 301. maddeden yargılandığı davaya müdahil olmak istedi. Bir vakıf yönetim kurulunun yönettiği patrikhane, aslında hiçbir zaman bilinen ortodoks adetlerine de uymadı. Bir ’Sen Sinod Meclisi’ olmadı, Patrikleri ne ilahiyat eğitimi ne hıristiyan ruhani isimleri aldı. Ortodoks geleneklerine göre episkoposların, yani patriklerin evlenme yasağı olmasına rağmen, Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin hiçbir lideri buna uymadı. Cemaati ise tam bir muamma. Bazı kaynaklara göre 4 kişi, bazılarına göre 161. “1968’den beri cemaati yok” deyenler de var.

İLK PAPA AFOROZ EDİLDİ

Patrikhanenin kuruluşu, 1920’li yıllara uzanıyor. Türkiye bağımsızlık mücadelesi verirken, Fener Rum Patrikhanesi, ülkenin işgaline karşı çıkmadı. Kökünün Karaman Türkleri’ne dayandığını söyleyen, 1884 Yozgat Akmağdeni doğumlu Eftim Karahisaritis, bu yıllarda Kırıkkale’nin Keskin ilçesi metropolit vekilliğine atandı. Kısa süre sonra da, patrikhanenin Türk Ortodoksları Helenleştirilmeye çalıştığını söyleyince, afaroz edildi. Bunun üzerine Eftim, kendisi gibi düşünen Ortodokslar’ı 1921’de Kayseri’de topladı. Bu toplantıyla, Bağımsız Anadolu Ortodoks Kilisesi kuruldu. Ankara hükümeti de bu kiliseyi destekledi. Karahisaritis, artık Papa Eftim’di. Kuvay-ı Milliye’yi ve Atatürk’ü destekleyen grup, “Anadolu’da Ortodoks Sadası” Dergisi’yle, Fener Rum Patrikhanesi’ne savaş açtı. İstiklal Madalyası verilip, gazi maaşı bağlanan Papa eftim, Zeki Erenerol adını aldı. 

HİÇ ’DOKUNULMADI’

1923’te Anadolu’daki ortodokslarla, Yunanistan’daki müslümanlar arasında yaşanan mübadele herşeyi altüst etti. Bağımsız Anadolu Ortodoks Patrikhanesi, lağvedildi. Zaten cemaati de kalmamıştı. Papa Eftim ve yakınları, Başbakan İsmet İnönü’nün de imzası bulunan bir Bakanlar Kurulu kararnamesiyle mübadeleden muaf tutuldu. İki kız ve bir erkek kardeşi Selanik yakınlarındaki Arides Kasabası’na yerleşen, yanında sadece bir kız kardeşi kalan Eftim, İstanbul’da yeni kilisesini, yani Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’ni kurdu. Yine Papa Eftim’di. 

HEPSİ ERENEROL

Tarih, 1940’ları gösterdiğinde Fener Rum Patrikhanesi’yle devletin ilişkileri düzeldi. Papa Eftim’in ise cemaati azaldı. 1965’te kriz sırasında oğulları Turgut ve Selçuk Erenerol, Galata’daki Ayios İoannis ve Ayios Nikolaos Kiliseleri’ni, patrikhane kiliselerine kattılar. Kiliseler, devletin de oluruyla akarlarıyla birlikte Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi’ne devredildi. Papa Eftim’in ölümünden sonra 1968’de büyük oğlu Turgut, 1991’de de küçük oğlu Selçuk Erenerol patrik oldular. Selçuk Erenerol 2002’de öldüğünde yerine oğlu Paşa Ümit Erenerol geldi. Patrikhanenin Galata ve çevresindeki dört kilisesinden biri yol çalışmaları sırasında yıkıldı. Biri restore edildikten sonra, açılamadan 2002’de yandı. Şu anda iki kilisesi bulunan Patrikhane’nin merkezi Necatibey Caddesi’ndeki Meryem Ana Kilisesi. 

Avukatın milliyetçi vurgusu

SEVGİ Erenerol’un tutuklanmasından sonra Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi adına açıklama yapan Avukat Safiye Karayel, Erenerol ve patrikhanenin milliyetçiliğine gönderme yaptı. Karayel, “Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi ve değerli basın sözcüsü Sevgi Erenerol, her zeminde Türk devletinin hak ve menfaatlerini savunmuş, bundan sonrada aynı azim ve sadakat ile yüce Türk Milleti için çalışacaktır” dedi.

İki işhanı, onlarca dükkán vakfın malı

BAĞIMSIZ Türk Ortodoks Patrikhanesi İstanbul Başpiskoposluğu Vakfı, üç kiliseyi akarlarıyla birlikte aldığı için mülk zengini. Patrikhanenin 2006 itibarıyla varlıkları şunlar:

Beyoğlu Necatibey Caddesi’nde 122 ada, 2 parselde 6 dükkan.

Sakızcılar Sokak, 5 parselde kilisenin bünyesinde 2 katlı 2 dükkan.

Vekilharç Sokak 5 parsel’de kilise bünyesinde 2 dükkan.

Vekilharç Sokak’ta 120 ada, 14 parselde Paşahanı, alt kat dükkan.

Kemeraltı Caddesi’den 124 ada 25 parselde Galata Rum İlkokulu (Mahkeme kararıyla Rum Vakfı’na verildi.)

Beyoğlu 77 ada 18 parselde dükkanlar.

Vakıflar Başmüdürlüğü’nün kiraya verdiği bazı dükkanlar.

Hazineye ait olan kendilerinin kullandığı bazı dükkanlar.

Vakıflar Genel Müdürlüğü mal varlığı yanı sıra bilançolarını ve yönetimini de bu vakıflardan istiyor. 2006 bildirimine göre vakfın başkanı Paşa Ümit Erenerol, genel sekreteri ise Sevgi Erenerol görülüyor.


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cemaati-degil-mali-olan-patrikhane-8129596

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın