İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Elrom’un da öldürüleceği ihbar edilmişti!..

Hasan Pulur

HRANT Dink öldürüldükten sonra, yazdığımız ilk yazıda şöyle demiştik:
“Hrant Dink bu toprakların Ermenisiydi, düşüncelerini bu ülkeye bağlı kalarak dile getirirdi. Zaman zaman bu görüşlerini (kabul edilir) görmesek de söylemesinden yanaydık. (…) Onu öldürmekle Türkiye’nin başına yeni dertler açılacağını göreceğiz.” (21.01.2007)
Ve gördük, görüyoruz da, inşallah gelecekte yenilerini görmeyiz.
***
“HEPİMİZ Hrant’ız/Hepimiz Ermeniyiz” sloganının yankılarını görüyorsunuz.
Kimse, suikastı protesto ederken “Ben Ermeniyim” demekle Ermeni olmaz, tıpkı suikastı telin edenlerin “Ben Ermeniyim!” dememesinin de bir eksiklik kabul edilemeyeceği gibi.
“Ben Ermeniyim!” demeyi hoşgörüyle bağdaştıranların “Ben Ermeni değilim!” demeye de aynı hoşgörüyle bakması gerekmez mi?
Ya da “Ben insanım!” demek, suikastı nefretle karşılamaya yetmez mi?
***
FUTBOL maçlarında seyircilerin tepkisi çok ciddi bir tehlikedir.
Komşu illerin insanlarının birbirlerini ipe sapa gelmez pankartlarla suçlamaları Türkiye’nin geleceği için gerçekten tehlikelidir, iyi bilinmelidir.
Hani sık sık “Ülkeyi bölmek isteyen bölücüler” denir ya, bu tıpkı onlardan başka kimlere yarar ki!
O yerlerde aklı başında insanların, bunları herkese anlatması gerek, Erzurumlu Naim Hoca gibi…
“Hasandağı arpalıktır” diye başlayan bir dörtlük vardır, sonu “Güzel gidiş bu gidiş, eğer sonu gelirse!” diye, imalı bir yaklaşımla biter.
Bu gidiş güzel gidiş değildir.
“REFERANS” gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can geçen salı günkü yazısında, gazetenin sahibi Aydın Doğan’dan bir mektup aldığını yazıyordu. Sayın Aydın Doğan mektubunda, “Toplumun hissiyatına tercüman olan basınımız, Türkiye’nin itibarını artıran bir görev yapmıştır” diyor, “fakat olayın sıcaklığı içerisinde gazetecilerin soğukkanlılıklarını yitirmelerinden endişe ettiğini” belirtiyordu.
***
PEKİ Sayın Aydın Doğan’ın endişesi neydi?
Eyüp Can onu da açıklıyordu:
“Cenaze sonrası, Referans’ın manşeti (Bir millet hoyratça susturduğu evladına ağlıyor) bu bağlamda haklı olarak Aydın Bey’i endişelendirmiş.
Çünkü yanlış anlaşılmaya müsait.
O başlığı atmaktaki maksadımız, son yıllarda Türkiye’de giderek tırmanan linç kültürüne, çift taraflı eleştirisel olarak yaklaşmaktı. Fakat o gün kapağa spot koyamadığımız için, bunu birinci sayfada yeterince izah edemedik.”
***
KATİL yakalandı, akıl hocası yakalandı, suç ortakları yakalandı, Trabzon Valisi, Emniyet Müdürü görevden alındı…
Bitti mi?
Bir yıl önce Trabzon’dan gelen, “Hrant Dink’i öldürecekler!” ihbarını hasır altı yapanlar ne olacak?
30 yıl önce de “12 Mart” sırasında İsrail Konsolosu Elrom’un öldürüleceği ihbar edilmiş, ihbar yazısı zimmet defterinin içinde unutulmuştu!
Bu oyun hiç değişmeyecek mi?

Yorumlar kapatıldı.