İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Slogan’ meselesine devam

Kürşat Bumin 

‘Hepimiz Ermeniyiz’ sloganı kimseyi ürkütmesin. Bu bir ‘metafor’ sadece; epeydir ’empati’ diye adlandırdığımız bir duygunun politik alana slogan olarak inmiş hali bu. Bu sloganın bir ‘küfr’ gibi algılanması ne kadar yanlış” diyordum dünkü yazıda.

“Hepimiz Ermeniyiz” sloganı, 1968’de Paris’de başlayan öğrenci olaylarının ünlü “Hepimiz Alman Yahudisiyiz” sloganının bugünün Türkiyesi’ne uyarlanmış halidir. Takdir edersiniz ki, Paris sokakları “Hepimiz Alman Yahudisiyiz” diye çınlarken, sloganda karşımıza çıkan dinsel kimliğe sadece politik-toplumsal bir hareket çerçevesinde atıf yapılıyordu. Yani sloganın din-iman ve inanç dünyası ile ilgisi yoktu.

Sloganı haykıranların hep beraber “Alman Yahudisi” kimliğini seçmelerinın sebebi, 68 Paris’indeki olayların önde gelen kişilerinden “Alman Yahudisi” Daniel Cohn-Bendit’in sınır dışı edilmesiydi. Öğrenci olaylarının hızla yayılması De Gaulle Fransası’nın hükümeti gibi ülkenin Komünist Partisi’ni de endişelendirmiş, parti gazetesi “Humanite” Cohn-Bendit’i hedef alarak “Fransız işçi sınıfının ‘Alman goşistleri’nin tavsiyelerine ihtiyacı yoktur” diyerek Fransa’da işleri karıştıran “Alman”a işaret etmişti. İşte; Cohn-Bendit’nin sınır dışı edilmesiyle birlikte ortalık “Hepimiz Alman Yahudisiyiz” sloganından geçilmez olmuştu.

Görüyorsunuz; 68 Paris’inin “hür” ve “anti-otoriter” havası, ayrımcılığın her türüne karşı kullanılmak üzere hemen akla gelen çok güçlü bir slogan üretmişti.

Bu slogan sonradan çok hallere girdi. Sloganın “Hepimiz Yahudi Müslümanız” hali mesela. Kolayca tahmin edildiği gibi sloganın bu hali de asıl olarak politik nitelikteydi. Yani demek istiyorlardı ki (ne yapayım, tepkilerinde –hâlâ- ısrar edenlere başka türlü nasıl anlatayım), Fransa’da Yahudilerin maruz kaldığı ayrımcılık ile Kuzey Afrikalı göçmen Müslümanların maruz kaldığı ayrımcılık aslında aynı kötülükten beslenmektedir… Ne güzel… Kimin aklına gelir şöyle bir itiraz: “Vay sen nasıl olur da Yahudilerle Müslümanları aynı kaba koyarsın?” Gülerler adama…

Sloganın “Hepimiz Lübnanlıyız” , “Hepimiz Tunuslu genç kadınlarız”, “Hepimiz kara derili Yahudileriz” hallerini de gördük.

Üşenmeyen oturup arasın; bir yerlerde sloganın “Hepimiz Müslümanız” haliyle de karşılaşacaktır mutlaka. Fransa’da Müslüman öğrencilere getirilen “başörtüsü yasağı”na karşı düzenlenen yürüyüşlerde “Hepimiz Müslümanız” sloganının atılmamış olması mümkün mü?

Ama dikkat edin, bu ve benzer sloganların üretildiği Avrupa’da “Hepimiz Almanız” ya da “Hepimiz Fransızız” benzeri sloganlar üretmek kimsenin aklına gelmedi… Gelmedi ve gelmez de. Çünkü “Hepimiz…” diyerek başlayan bu sloganlar her zaman, ayrımcı politikalarla karşılaşan kimliklerin imdadına yetişmek için üretilmişler. Bu çerçevede mesela Fransa’da “Hepimiz Fransızız” pankartlarıyla yürüyebilenlerin kimliğini tahmin edin…

Dolayısıyla, bizde bazı köşelerin önerdiği gibi, Türkiye’de, yani Türklerin diyarında elde “Hepimiz Türküz” pankartlarıyla yürüyüş düzenlemek, bu “slogan” işinden hiçbir şey anlamamış olmak demektir. Bu slogana da bir gün ihtiyaç olabilir tabii ki; ama bir şartla:

Eğer Türkler başka bir diyarda Türk olduklarından dolayı ayrımcılığın kurbanı iseler.

Yorumlar kapatıldı.