İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Harfi harfine anlaşılmak istenen bir slogan

Kürşat Bumin 

Lafı fazla uzatmadan doğrudan konuya girelim: Hrant’ı uğurlarken ellerdeki pankartlarda yer alan ve sıkça haykırılan “Hepimiz Hrant’ız – Hepimiz Ermeniyiz” sloganını nasıl anlamak gerekir?

Şahit olanı gerçekten umutlandıran o büyük yürüyüş boyunca söz konusu sloganı ben de taşıdım. Ayrıca sıcağı sıcağına yayımladığım yazıda eski adalet bakanlarından Şevket Kazan’ın slogana ilişkin yorumunu “ağır” biçimde eleştirdim. (Dahası da var; Kazan’ı, hakkında her zaman iyi şeyler düşündüğüm Recai Kutan’a şikayet de ettim.)

Tahmin ediyorsunuzdur; bu yazı çok (epeyce çok) tepki aldı. Önce “Milli Görüş” imzasıyla ulaşan bir mesaj kısa sürede gerçek şahıslara ait farklı imzalarla sökün etti. (Yazının tam da burasına “Milli Görüş”ten bir zamanlar gelen “tebrik” mesajlarını yerleştirmek –edecekleri lafları bundan sonra daha iyi tartmaları için– iyi olur diye düşündüm ama –neredeyseler– bulamadım.)

Okurlarımın bir bölümü biliyordur; ben bana ulaştırılan ciddi mesajların hemen hepsini cevaplamaya çalışırım. Dolayısıyla bu seferki niyetim de böyleydi. Ama ne mümkün! Birbirinin tıpa tıp aynı onlarca mesaja cevap yetiştirmeyi tabii ki anlamsız buldum. İçlerinden bir kaçına sadece şu notu göndermekle yetindim: Klavyenin başına siz oturun ve kendi düşüncelerinizi yazın ki, ben de cevaplayayım… Elinize-ekranınıza yerleştirilen metinlerle sınırlı kalmayın…

Şimdi hepsine topluca cevap vermek zamanı geldi. Bu cevabı özellikle tepkili okurlarımı düşünerek yazacağım. Amacım bu son derece tepkili okurları söz konusu slogan hakkında bilgilendirerek, yanlış safa savrulmalarına elimden geldiğince engel olmak. Bu hususu özellikle belirtiyorum, çünkü amacım –gerçekten– polemik değil; amacım bugüne kadar yapmaya çalıştığım gibi okur/yazar ilişkisi içinde bu önemli konuyu da sakin ve salim kafa ile ciddi olarak birlikte gözden geçirmeye çalışmak. Bu yazının söz konusu tepkiyi ısrarla öne çıkararak rol çalmaya çabalayan medya erbabına laf yetiştirmek için yazmıyorum. Onlara ilişkin tarifimi önceden birkaç kere açıklamıştım zaten: Öğrendikleri hiçbir şeyi unutmadan ve yeni hiçbir şey öğrenmeden yaşayanlar.

Şimdi gelelim sloganımızın özellikle tepki çeken ikinci yarısına: “Hepimiz Ermeniyiz”.

Bugün sloganı neredeyse ateşe verecek derecede tepkiyle karşılayan Müslümanlar bu ifade ile yüz bin kişinin katıldığı bir yürüyüşte değil de küçük bir mecliste karşılaşmış olsalardı, vakit geçirmeden “Değiliz ve asla olmayız; olmamız da icap etmez. Hamdolsun biz Müslümanız” şeklindeki isyanlarında tabii ki sonuna kadar haklı olurlardı. Ne münasebet; onları kim, hangi neden kimlikleri itibariyle dahil olmadıkları bir “hepimiz” içine sokabilirdi…

Ama bugün tartıştığımız olay bu değil ki… “Hepimiz Ermeniyiz” sloganı, her şeyden önce, politik bir slogan. Bu sloganı taşıyan ve haykıran on binlerin karşısına geçip, “Bakın sonunda siz de itiraf ettiniz: Siz hepiniz Ermenisiniz!” diye homurdanmak (ya da yazı-mesaj kaleme almak) bütün düzlemleri birbirine karıştırmak anlamına gelmiyor mu?

“Hepimiz Ermeniyiz” (ve benzerleri) sloganı “dini hayat” ya da “inanç dünyası”nın içinden bir slogan değildir. Bu ve benzer sloganlar her zaman, bir “iktidar”, hangi türden olursa olsun ayrımcılık uygulayan iktidarlar karşısında sokakta, meydanda, yürüyüşte, gösteride atılan politik sloganlardır. Sloganların içinde sırasında bir dine, etnik gruba ya da bir cinse atıfta bulunulması bu nedendendir. Dolayısıyla, “Hepimiz Afrikalı kadınlarız”, “Hepimiz Arabız” ya da “Hepimiz Müslümanız” diye yollara düşenlerin karşısına “Ama sen Afrikalı değilsin”, “Ama hiç Araba benzemiyorsun” ya da “Demek sen de benim gibi Müslümansın” diyerek çıkmak konuşma ve yazı dilinde “metafor”a kapıyı kapamak anlamına gelir ki, maazallah….

“Hepimiz Ermeniyiz” sloganını Hrant’ın arkasından yürüyen on binlerce insan yoktan var etmedi. Yapılan iş, dünyada epeydir dolaşan bir slogan kalıbının bugünün Türkiyesi’ne uyarlanmasıydı. Sevgili kardeşimize çok da yakıştı doğrusu.

“Hepimiz Ermeniyiz” sloganı kimseyi ürkütmesin. Bu bir “metafor” sadece; epeydir “empati” diye adlandırdığımız bir duygunun politik alana slogan olarak inmiş hali bu. Bu sloganın bir “küfr” gibi algılanması ne kadar yanlış…

Söylemek istediklerim henüz bitmedi…

Yorumlar kapatıldı.