İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Şu milliyetçiliği bir de Erzurum 2011’de göstersek

Kanat ATKAYA

YASİN Hayal’in babası muhabir arkadaşa “Nasıl olur anlamıyorum” şaşkınlığıyla anlatıyor: “Oğlum milliyetçi, muhafazakar bir çocuktur…”

Yasin Hayal’in babası yüceltilen değerlere uygun bir çocuk yetiştirdiğine inanıyor.

“Milliyetçilik” kavramına “Benim düşündüğüm gibi düşünmeyenin canını yakarım” şeklinde yaklaşanın omuzlara alındığı bir ortamda, Yasin Hayal’in babasının şaşırmasına şaşırmak ne acı ki mümkün olmuyor.

* * *

“Milliyetçilik” için herkesin ayrı bir ölçme şekli olabilir.

Kimi 1930’lardaki gibi farklı etnik kökene ait olanların kafataslarını, burunlarını, göz kapağı genişliklerini ölçer.

Kimi kan sayımı yaptırarak ölçebileceğine inanır, kimi de ölçünün sadece ve sadece kendi değerleriyle doğru ölçülebileceğine.

* * *

Benim naçizane başka bir milliyetçilik testi önerim olacak. Soyut, kelimelere yaslanan bir öneri de değil, çok net bir öneri yapacağım.

Uzak bir yer ve zaman önerecek de değilim. İşaret edeceğim yer Erzurum, yıl 2011.

Kısa bir süre önce Üniversitelerarası Kış Olimpiyat Oyunları’nın 15’incisinin Erzurum’da yapılacağı kesinlik kazandı.

Bu mühim organizasyonun 13’üncüsü, şu sıralar İtalya’nın Torino şehrinde 12 dalda devam ediyor, hatta tam olarak da yarın bitiyor.

* * *

2011’e kısa bir süre kala, iklim koşulları yüzünden yılda sadece 4 ay inşaat yapılabilen Erzurum’da kış olimpiyatı için gerekli 32 tesisi tamamlayabilir miyiz sorusunu bir kenara bırakıyorum.

Herhalde tamamlanır.

Fakat o oyunlarda yarışacak üniversiteli sporcumuz var mı?

İşte benim milliyetçilikle ilgili önerim bu noktada devreye giriyor.

Kayak Federasyonu’nun (Ki neredeyse 70 yıllık bir federasyonumuz var) internet sitesinde kış sporlarıyla uğraşan milli sporcularımızın tam listesi var. Uzun değil, toplam 50 kişi. Zaten onlar da yarışmayacak, üniversitelilerin yarışı bu.

Olimpiyat disiplinlerinin bir bölümünde sporcumuzun olmaması bir yana, pek çok kış sporunun adını bile bilmediğimizi söyleyeyim size.

Biatlon veya curling’i duymuş muydunuz mesela.

* * *

Bu örneği verirken içim acıyor ama mesela biatlon kilometrelerce kayak yapıp belli aralıklarla durmak ve 50 metre uzaklıktaki 5 hedefi, tüfekle tam ortasından vurmak esasına dayanıyor.

Zorlu bir spor.

Ama başarılı olursan, bu dalın lider ülkelerini yani “Rus’u, Alman’ı, Fransız’ı” da geçmiş oluyorsun.

Törende bayrağın en üstte dalgalanıyor ve sadece senin milli marşın çalıyor. Milletinin gururlanmasını sağlamak da cabası.

2011’de Erzurum’daki olimpiyatlarda yarışacak kaç sporcumuz olacak merak ediyorum…

Kardan kıştan yana bir eksiği olmayan Türkiye kaç evladını ırkçı abilerden kurtarıp podyuma çıkarabilecek?

Canım sıkkın ve söyleyeceklerim de bu kadar…

Yorumlar kapatıldı.