25.01.2007
* FINANCIAL TIMES: Hrant Dink ölümüyle içine kapalı ve kendine güveni olmayan bir ulusu görülmedik bir şekilde kendini eleştirmeye sevk etti. Gazetecinin öldürülmesi, Türkler’de ender görülen bir kendini sorgulama dalgasına neden oldu. Hrant Dink hayattayken tartışmalı, hatta marjinal bir isimdi. Ölümündeyse, genelde içine kapalı ve kendine güveni olmayan bir ulusu pek görülmedik bir şekilde eleştirel düşünceye sevketti. Ortada son derece asil ve ciddi bir hava olduğu, kuşku götürmezdi. Türkiye açısından asıl soru ise, bunun uzun vadede önemli olup olmayacağı. Dink’e gösterilen sempati samimiydi. Onun görüşlerinden nefret eden milliyetçi yönetici sınıfında ve ifade özgürlüğüne genelde kayıtsız kalan hükümette bile. Ama bu duygu fazla derine inmiyor olabilir. Yetkililerin, Ermeni meselesini gözden geçireceğine dair hiçbir işaret yok.
Milliyetçiler kendi kalesine gol attı
* THE GUARDIAN: Türkiye’nin onuru lekelendi… Törene utanç, öfke ve kendini sorgulama hakimdi… Milliyetçiler kendi kalelerine gol attı. Türkler ultra-milliyetçilere karşı ayaklandı. Törene Türkiye’nin diplomatik ilişkisi bulunmayan Ermenistan hükümetinin ve Amerika’daki etkin Ermeni Kilisesi’nin davet edilmesi de, her ne kadar mühim fakat geçici bir sembolik öneme sahip olsa da, bu suikasta ilham verdiği ve desteklediği düşünülen aşırı milliyetçilerin kendi kalelerine attığı bir başka golü simgeliyor. Belki Hrant Dink’in ölümü, milliyetçiliğe, etnik çekişmelere ve yabancı düşmanlığına doğru bir gidişatın önünü almaya yardımcı olur.
Erdoğan yoktu ve bu dikkat çekti
* THE TIMES: Öldürülen gazetecinin cenaze töreni, sessiz bir meydan okuma oldu. Cenaze törenine katılanların sayısını 100 bini aştı. Uluslararası kamuoyundan birçok lider ve önemli isim cenaze için Türkiye’ye geldi. Ancak bu kalabalıkta cumhurbaşkanı ile başbakanın olmaması da herkesin dikkatini çekti.
Yorumlar kapatıldı.