24.01.2007
SIRRI YÜKSEL CEBECİ
GAZETECİ Hrant Dink’in öldürülmesi gibi her türlü spekülasyona açık vahim olaylarda hüküm vermek ve kanaat açıklamak için aceleci olmamak gerekiyor.
Ancak, varsayımlara dayanarak bir sonuca ulaşmaya çalışmak başka, sağlam verilere dayanarak mantık yürütmek başka şeydir.
Şimdi, elinizi vicdanınıza koyup düşünün
lütfen…
Hrant Dink’in öldürüldüğünü duyar duymaz, böyle bir alçaklığı kimin veya kimlerin yapabileceği konusunda, bazı odaklar çoğumuzun aklına gelmedi mi?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türkler, Kürtler, Çerkezler, Lazlar, Boşnaklar, Arnavutlar, Gürcüler, Araplar, Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler böyle bir cinayeti işleyemezdi.
Türkiye’nin iyiliğini isteyen, çıkarlarını düşünen, Türkiye’ye zarar vermek istemeyen ve Türkiye’yi seven, Hrant Dink’in canına kıyamazdı.
Hiçbir yurtsever yapamazdı bunu.
Ya kim yapardı?
“Soykırımı” iddialarıyla dünyayı ayağa kaldıran Türkiye dışındaki fanatik Ermeni örgütleri ya da her Allah’ın günü Türkiye Cumhuriyeti’ne küfreden bölücü Kürt örgütleri veya onların yardakçıları…
17 yaşında bir gencin ta Trabzon’dan kalkıp İstanbul’a geleceği ve bu toprakların çocuğu olan Hrant Dink’i saçma sapan bir gerekçeyle öldüreceği kimin aklına gelirdi?
Kimsenin aklına gelmeyeceği için tetiği o çocuğa çektirdiler.
Tetikçinin kimliği hiç önemli değil.
Oynanan oyun önemli.
Türkiye’ye tarihin en büyük oyunlarından biri oynanıyor.
Bu oyun bir günde tezgahlanmadı.
Onca afiş, poster, pankart ve binlerce kişi birkaç saat içerisinde yerden bitmedi.
Hükümet, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve medya dahil, oynanmak istenen oyunu kimse göremiyor veya görmek istemiyor.
Sıra azınlıklara mı geldi?
BAŞTA Ermeni vatandaşlarımız olmak üzere Türkiye’de yaşayan azınlıklarla elbette hiçbir sonumuz yok.
Çünkü onların Türkiye’yi, “Türk’üm” deyip Türkiye’ye ihanet edenlerden daha çok sevdiğini biliyoruz.
Böyle olunca da tabii ki hepimiz aynı zamanda Ermeni’yiz, Rum’uz, Yahudi’yiz.
Kürt’üz, Çerkez’iz, Laz’ız, Boşnak’ız, Arnavut’uz, Arap’ız, Gürcü’yüz.
Ama temelde hepimiz Türk’üz.
Hrant Dink’in cenazesinin arkasına sığınan zavallılar, bu gerçeği değiştiremez.
“Türkiyeli’yim” saçmalığı iflas edince, bu kavramın müflis savunucuları, Hrant Dink’in bilinerek kurban seçilmesinden sonra, “Hepimiz Ermeni’yiz” sloganıyla yollara döküldüler.
Bu slogan yarın “Hepimiz Yahudi’yiz”e, sonra “Hepimiz Rum’uz”a ve son aşamada da “Hepimiz Kürt’üz”e dönüştürülecek!
İşte oynanmak istenen büyük oyun bu.
Yüzlerce yıldır birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşayan bu millete böylesine iğrenç ve aşağılık bir oyun oynanmak isteniyor.
Bu oyun mutlaka bozulmalı ve bu oyunu oynayan perde arkasındaki iğrenç yüzler mutlaka deşifre edilmeli.
Kürtler üzerinden Türkiye’ye oynanmak istenen oyun geri tepmeye başlayınca, bu kez ülkemizdeki azınlıklara gözlerini diktiler. Fakat Ermeni cemaatinin dünkü cenaze töreninde gösterdiği eşsiz olgunluk, azınlıklar üzerinden oynanması planlanan oyunun da geri tepmeye mahkum olduğunu kanıtladı.
Türkiye bunu hak etmedi
YAKALANDIKTAN sonra bile “sözleri kanıma dokunduğu için öldürdüm” diyen, cebinden çıkardığı Türk Bayrağı’nı öperek şov yapan bu çocuğun beynine ırkçı nefreti kim soktu? Böyle mülevves ve kepaze bir milliyetçilik olabilir mi?
Tetikçiyi yakalamak yetmiyor. Bu mülevves ve kepaze milliyetçilik anlayışının da canına okumak gerekiyor.
Hrant Dink, gerçek Türk milliyetçiliğinin yükselişinin hızını kesmek için, bu tür mülevves ve kepaze milliyetçiler, ya da diğer adıyla “türedi ulusalcılar” tarafından öldürüldü. Katilin tarikat bağlantısı ihtimalini de unutmayalım. Ve amaca da ulaşıldı.
Şimdi içeriden ve dışarıdan Türkiye’ye saldırılıyor, Türkiye yerden yere vurulmaya çalışılıyor.
İçeride ve dışarıdaki bütün Türkiye düşmanları ayakta… Bölücüler, Marksistler, komünistler, 301. madde düşmanları kol kola girmiş “katil devlet” diye bağırıyor.
“Trabzon’a askeri müdahale yapılsın” diyen ulusalcılar, Dink’in öldürülmesini çıplak ayakla yürüyerek güya protesto eden bölücüler var!
Çünkü onlara gün doğdu.
Çünkü onların istediği de buydu.
Hrant Dink’i öldürmek gibi büyük bir kötülüğü Türkiye’ye ne Ermeni diasporası yapabilirdi, ne de bölücü terör örgütü PKK…
Hrant Dink’e elbette yazık oldu. Ama en çok Türkiye’ye yazık oldu.
Ne Hrant Dink hak etmişti bunu, ne de Türkiye…
Yorumlar kapatıldı.