Umur Talu
Sevgili Hrant Dink;
Aşağıdakiler senin canını bir kez daha sıkmasın.
Binlerce insanın gönülleri eşliğinde gittiğin yerde rahat uyu.
Uğur Ağabey gibi. Bugün kaç yıl oldu değil mi, Mumcu’ yu uğurlayalı.
O zaman da katillerden, nefretten, şiddetten ibaret olmayan bu memleketin akın akın gönül insanlarıyla teselli bulmuştuk; bugün de.
“Can sıkıcı” olana gelince;
Aslında dünkü yazının, “Anatomi” nin ana fikridir:
Toplum bir yana, bir devlet ve hukuk çarpıklığıdır.
Neyin serbest, neyin yasak; neyin suç, neyin özgürlük olduğuna dair müthiş yamukluktur.
1. 24 Ekim 2004’te Trabzon Mc Donald’s’ a bomba atıp beşi 16 yaşında altı kişiyi yaralayan kişi için EMNİYET MÜDÜRÜ şöyle demişti: “Eşkal var, üstünde çalışıyoruz. Örgüt işi mi, fevri davranış mı, bilmiyoruz. Kimlik bilgileri belli değil. Temennimiz kısa sürede yakalanması.”
2. 31 Ekim 2004’te zanlı Yasin Hayal İstanbul’da (neresiyse) “saklandığı yer” de yakalanıp Trabzon’a getirildiğinde EMNİYET MÜDÜRÜ şöyle demişti: “Olayın herhangi bir örgütle bağlantısı yok. Münferit.” Yani “örgütsüz bombacı” tutuklanmıştı.
3. 6 Nisan 2005’te Trabzon’da Ftipi cezaevini protesto bildirisi dağıtan 5 kişi, “bayrak yakan PKK’lılar” söylentisi üzerine kalabalıklar tarafından linç edilmek istenmiş, ancak o aşamada polis tarafından “kurtarılmış” ve gözaltına alınmıştı. EMNİYET MÜDÜRÜ, saldıranlara şöyle demişti: “Bu kişilere (saldırıya uğrayanlara) yönelik gereken ne varsa yapılacaktır. Herkes sizinle (saldıranlarla) aynı düşüncede. Ancak şimdi dağılın.” VALİ de, “Vatandaşlar olaya müdahale etti” buyurmuştu.
4. 7 Nisan 2005’te Halkevleri yöneticilerinin ziyaret edip sözlerini eleştirdiği EMNİYET MÜDÜRÜ “Yatıştırmak için öyle konuştum, olayları tasvip etmiyorum” demişti. Sivil toplum örgütleri, VALİ, EMNİYET MÜDÜRÜ, bazı parti yöneticileri, bazı örgüt yönetimleri ve kimi yerel medya hakkında suç duyurusunda bulunacaktı.
5. İki gün sonraki gazete haberlerine göre, EMNİYET MÜDÜRÜ şu açıklamayı da yapmıştı: “Polis ve halk diyalogu Trabzon’da zirve noktasında. Olaylarda öfkesine yenik düşen bazı gençlerimizi yatıştırmak için halkımız bize ciddi destek verdi. Olaylarda çok sayıda polis de darbe aldı ama hiçbiri şikayetçi olmadı.”
6. Ondan iki gün sonra ise, saldırıyı protesto eden 30 kişiye yine çok sayıda “öfkeli genç” saldırdı.
7. “İstesem C-4 yapardım” diyen, kimi yerel medya tarafından “Romantik bombacı” diye nitelenen, “Örgüt bağlantısız, münferit saldırı” sanığı (Efsane) Yasin Hayal 11 ay sonraki mahkemede, 13 Eylül 2005’te, (ne hikmetse) şikayetini çeken McDonald’s ve 6 yaralının hiç şikayetçi olmaması üzerine serbest kalmıştı.
8. Hiç alakası yok elbette! 7 Ekim 2005’te, İstanbul ŞİŞLİ’de mahkeme Hrant Dink’ in yazısını, düşüncesini, ifadesini “Türklüğe hakaretten suçlu” bulup 6 ay hapis cezasına hükmetmişti.
9. 5 Şubat 2006’da Trabzon’da rahip öldürüldü. 17 yaşından küçük zanlı üç gün sonra yakalandı. Tek başına, Ağustos’ta 18 yıl 10 aya, yaşından dolayı da 9 yıl 5 aya mahkum olacaktı.
10. 14 Şubat 2006 idi. İÇİŞLERİ BAKANI, Trabzon’da EMNİYET MÜDÜRÜ’ ne, “Tüm operasyonlarda vicdanınla başbaşasın. Desteğimiz arkanda. Sokak çetelere teslim olmasın” demiş, Trabzon’a özel bir güvenlik paketi belirlenmişti. VALİ’ nin de, “17 yaşın altındaki çocuk suçluların tutuklanması zorlaştı. Organize suç örgütleri çocukları maşa olarak kullanıyor. Devlet ceza vermezse vatandaş ceza vermeye kalkıyor. Bu çok tehlikeli” dediği öğrenilmişti.
11. Mart başıydı; Trabzon Emniyeti’nde operasyon yapılmış, mesela, organize suçlardan sorumlu müdür yardımcısının eşinin, meşhur organize suç liderlerinden birinin adamının kardeşiyle GÜVENLİK şirketi kurduğu belirlenmişti.
12. 17 Nisan 2006’da Yasin Hayal bombadan 6 yıl 8 ay hapse (3 yıl 10 ay) mahkum olmuştu. Duruşmada yoktu. Ve YARGITAY’daki temyiz sonucuna kadar SERBEST kalacaktı.
13. EMNİYET MÜDÜRÜ Merkez’e alınmıştı.
14. Trabzon Emniyet Müdürlüğü’ne Reşat Altay atandı. Komiser Muavini iken, 1978’de İstanbul Üniversitesi önündeki 16 Mart katliamı sırasında “milliyetçi” olduğu ileri sürülen saldırganları kovalayacak polisleri engellemekle suçlanmıştı, bir polis tarafından. Uzun zaman geçmiş, “başarılı” görevler yapmıştı.
15. Ne ilgisi var! Ceza 6 Haziran 2006’da YARGITAY’ da onaylandı. Hayır, Hayal’ inki değil; Dink’ inki. Genel Kurul da 11 Temmuz’da onaylayacaktı.
Soracak olursanız;
A) VALİ Yavuzdemir yine Trabzon’da. İÇİŞLERİ BAKANI Aksu dün kilisedeydi.
B) Hayal yakalandığında “Örgüt yok, münferit” diyen EMNİYET MÜDÜRÜ Akyürek, Mayıs 2006’dan beri, Şemdinli yüzünden Genelkurmay’ın görevden aldırttığı Sabri Uzun’ un yerine EMNİYET İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANI. Yani öyle!
C) Dink’ in 301, yani “Düşünce suçu” cezasını 8 ay sonra onaylayan YARGITAY, “Bomba suçu” ndan mahkum Hayal’ in dosyasını 8 aydır gündeme dahi almadı; hala “Başsavcılık Masası” nda bekletiyor.
D) Mahkûm olan ama 5 yıl aynı suçu işlememek kaydıyla serbest kalan Dink yine yazıyor, yeni davalar açılıyordu. İfadeden değil, bombadan mahkum olup Yargıtay kararına kadar serbest kalan Hayal ise aynı sürede (galiba) Dink suikastını örgütlüyordu.
E) Daha bomba mahkumiyeti kesinleşmeyen Hayal şimdi suikast zanlısı. Dink ise ŞİŞLİ’deki mahkûmiyetiyle birlikte ŞİŞLİ’de öldürüldü ve dün uğurladık!
Yorumlar kapatıldı.