İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Görünce ağlamış

22 Ocak 2007

Faruk BİLDİRİCİ

Cinayete azmettirmekle suçlanan Yasin Hayal, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili televizyon haberlerini, o akşam evde ailesiyle izledi. Annesi, yerde yatan Dink’in ayakkabısının altının yırtık olduğunu görünce gözyaşlarını tutamadı.

Yasin ise sessizdi, hiç tepki vermedi. Ertesi gün, cumartesiydi. Yasin evden çıktı, bir daha da gelmedi. Öğleden sonra telefonlar üç kez çaldı. Arayanlar arkadaşlarıydı, birisi “Ocak’tan arıyorum” deyince anne Şadıman Hayal sinirlendi:

“Zaten oğlumun başına ne geldiyse o Ocak yüzünden gelmedi mi? Ne arıyorsunuz oğlumu?” Ocak dedikleri, BBP’ye gençlik kolları kadar yakın çalışan “Alperen Ocakları”. Bu telefonları anlatan anne, “Bu telefonlar araştırılsın, herhalde polisti öyle arayan. Zaten o akşam da oğlumun gözaltına alındığı haberi geldi” dedi.

FINDIĞA DİYE ÇEÇENİSTAN’A GİTTİ

Baba Bahattin Hayal de aynı kanıda. Oğlu Yasin’in Alperen Ocakları ile ilişkisinin 2004’te McDonalds’ın bombalanmasına kadar sürdüğünü, ondan sonra kesildiğini söyledi. Bahattin Hayal, oğlunun çarpışmak üzere Çeçenistan’a gittiğini de doğruladı: “Bu bombalamadan önce gitmiş. Biz de sonradan polisten öğrendik. Annesine fındık toplamaya gidiyorum deyip oraya gitmiş. Zaten girememiş, bir hafta sonra dönmüş.” Dikkat çeken bir nokta. İnşaat ustası olan baba Bahattin Hayal, bombalamayı “düşünce olarak doğru” buluyor. “Aşırıya kaçtı, eylem yanlıştı” deyip, “düşünce olarak” savunuyor: “Irak’ta insanların ölmesine karşı çıktığı için bunu yaptı. Siz de buna karşı çıkmaz mısınız?” Ne anne inanıyor oğlunun bu cinayete karıştığına, ne de baba. Anne Şadıman Hayal, “Ben oğlumla gurur duyuyorum” dedi, ben babasıyla konuşurken. “Benim oğlumun öyle internet kafe alışkanlığı falan yoktur. İyi bir çocuktur. Oğlum ne söylüyorsa doğrudur, o hiç yalan söylemez. Oğlum insanlara kıyamaz. Zaten o bombayı insanlar için patlattı” diye karıştı söze. Bahattin Hayal de oğlunun bu cinayetle ilişkisi olduğuna inanmak bile istemiyor. Dink’in öldürülmesini kınadığını söylerken, aile olarak durumlarını da özetledi:

ÖĞRETMEN OLSAYDI BÖYLE OLMAZDI BELKİ

“Oğlum milliyetçi, vatansever bir insandır. Gazetecinin öldürülmesini kınıyorum. Ayakkabısı bile yırtıktı. Bir insanın öldürülmesi günah değil mi? Oğlum liseyi bitirdikten sonra iki puanla kaçırdı üniversiteyi. Okuyup öğretmen olacaktı. Belki böyle olmayacaktı. Asıl mesele işsizlik. Bunlar sosyal meseleler. Oğlum inşaatlara bazen yanımda geliyordu. Ama işsizdi. Tabancayı Ogün’e oğlumun verdiğini söylüyorlar. Biz o kadar zengin değiliz. Onun cep telefonu bile yoktu. Tabanca parasını nereden bulsun? Ama ben oğluma bombalamadan sonra cezaevinde baktım. Bir daha bu işlere karışmamasını söyledim. Bu işe girdiğine inanmıyorum, ama yine karıştıysa artık cezaevinde bakmam.”

Yorumlar kapatıldı.