İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mesrob II’nin gözünden Dink…

Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II’nin Hrant Dink’in cenaze töreninde yaptığı konuşma şöyle:

“Hrant’ın Malatya’da başlayan yaşam çizgisi bugün burada son buldu. Zorluk ve mücadelelerle geçen yaşamı onda cesur, duygusal ve gözüpek bir karakter yarattı. Etnik kökenine olduğu kadar vatanına da bağlıydı. Doğduğu yeri, büyüdüğü ülkeyi, yaşadığı ülkenin insanlarını, kendi ait olduğu köklerin değerlerini reddetmeden sevebildi.

Cesur çıkışları, onun din, ırk, köken farkı gözetmeyen, insan sevgisiyle dolu, dürüst Anadolu insanı karakterinin dışa vurumuydu. Demokrasinin ateşli bir savunucusuydu ve onu ideal toplumun ön şartı olarak kabul etti. Onu sadece gazeteci olarak tanıyanlar, onun kimsesiz çocuklar için yaptıklarından habersiz.

Hrant, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir Ermeniydi ve tüm yaşamı boyunca böyle çalıştı. Bu vesileyle sormak istiyorum. Bu gibi suikastlardan sonra, maktulün kefeni üzerinden siyaset yapmak, evrensel ahlak kurallarına ne kadar sığar? Acı hepimizindir. Kayıp hepimizindir. Taziye, acıyı paylaşmak, acıyı hafifletmek demektir.

Bu nedenle olayı kınarken, ülkemiz aleyhine yapılan olumsuz açıklamalar, yüreklerde yeni yaralar açmaktadır. Bu tür davranışlar, merhum Hrant’ın yaklaşımına tamamen aykırı düşmektedir.
Videoyu Oynat 
Olağanüstü duyarlılık sergilenmesi ve en kısa zamanda failin yakalanması memnuniyet vericidir. Ancak kesinlikle yeterli değildir. Gerçek azmettiricilerin belirlenmesi, ülkemizin barış ve huzur ortamı açısından zorunludur. 

Bir Hristiyan din görevlisi ve bir insan olarak, en kutsal hak olan yaşama hakkına saldıranları bir kez daha lanetliyorum. Fikir ve düşünce özgürlüğüne saygılı, değer veren insanlar olarak bazı insanlarımızın fikirlerini paylaşmasak bile, hiç kimsenin fikirlerinden dolayı bırakın katledilmesini, yargılanmasını ve ceza almasını bile kabul etmemeliyiz.

Devletimizin ve Türk halkının, Ermenilerin binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olduğuna, yabancı ve potansiyel düşman olmadığımızı kabul edeceklerine, bizlerin düşman olarak algılanmamıza neden olan uygulama, tutum ve zihniyeti değiştirmek için okul kitaplarından ve okullarımızdan başlayarak toplumdaki bu Ermeni düşmanlığını yok etmeye yönelik çalışmaların ivedilikle ele alınacağına dair inancımızı hala koruyoruz.

Hrant’ın mücadele ettiği konuların başında Türk – Ermeni diyaloğunun gelişmesi vardı. Bu konuda önemli mücadeleler verdi. Ve bu mücadelesi karşısında oluşan tepkileri cesurca göğüsledi. Ne mistik bir olgudur ki, kendi cenaze merasimi Türkiye ve Ermenistan yetkililerinin bir araya gelmesi için bir vesile oldu. Biliyoruz ki, bu vesilenin gerçek bir diyaloğa dönüşmesi, hepimiz gibi onu da mutlu ederdi.”


CNN Türk

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın