İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Köşe’lerdeki suikast yorumları

İSTANBUL – Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e düzenlenen saldırının ardından dün yazarların çoğu köşelerini Dink’e ayırdı.
Gazeteciler Hrant Dink’in öldürülüşü üzerine ortak bir görüşte birleşti: “Kurşunlar Dink’le birlikte tüm Türkiye’ye sıkıldı.”
Gerçek vatan haini
Ertuğrul Özkök (Hürriyet): Olayı meczup bir gencin tek başına yediği halt diyenlere asla inanmayın. Bu cinayete Irkçı Türklerin ve Irkçı Ermenilerin sevinecek olması geriye kalanların derin bir yasa girmesi gerekir. Bunu yapan gerçek bir vatan hainidir.
Oktay Ekşi (Hürriyet): “O kurşun Türkiye’ye atıldı… Dink’in katili ya da katilleri yakalanmadıkça hepimiz bu şen’i cinayetin suçlusu gibi ezileceğiz.
Bekir Coşkun (Hürriyet): “Bu cinayetten sonra… Bir tek Ermeni vatandaşımıza yapılan bunca eziyetten sonra… Bizler dünya kamuyonun önüne geçip ‘Ermeni Soykırımı doğru değildir’ diyerek nasıl kendimizi savunacağız… ‘Katil Kim?’ sorusu çok önemli değil. Bizler bu ülkeyi bu hale getirdik. Asil duygularımız yüzümünüz karası oluverdi. Durmadan suç işliyoruz.

Bir taşla onlarca kuş
Fatih Altaylı (Sabah): Bir cinayet bu kadar başarılı olabilirdi. Bir hedef bu kadar zekice seçilebilirdi. Dink’i hedef belirleyip, tam da bugünlerde öldürmek müthiş bir stratejinin ürünüdür.
Bir taşla onlarca kuş vuruldu.
Mehmet Barlas (Sabah): Dink’i vuran silahın tetiğindeki parmak eğer Türkiye’deki istikrar ve güven ortamını hedef aldıysa, bu hedefi vurmuştur. Bu suikast başta siyaset ve devlet kadroları tarafından bir alarm zili olarak algılanmalıdır. Hedefte sade Hrant Dink değil, Türkiye’nin istikrarı da vardı.”

Göremeden gittin
Can Dündar (Milliyet): Koklayarak yürüyemeyeceksin artık. Dün gece ‘Hepimiz Hrant’ız, Hepimiz Ermeni’yiz’ diye yürüdüler gazetenin önünde. Sırf bunu görebilmek için bir ömür vermiştin, göremeden gittin.
Melih Aşık (Milliyet): “Ülkeyi karıştırmak ve sarsmak için en duyarlı ismi seçtiler. Onun şahsında Türiye’de barış vuruldu, hatta Türkiye vuruldu.”
Rauf Tamer (Posta): Katil bir Ermeni değil Türk düşmanıdır.
Mehmet Ali Birand (Posta): Ermeni düşmanlığını politika olarak benimsemiş olanlar. İşte gerçek suçlular bunlar. Önümüzdeki günler Ermeni soykırımı meclislere sevk edilecek, yasalaştırılacak. Türkiye yerden yere vurulacak.

Toplu linç
Oral Çalışlar (Cumhuriyet): O bu ülke topraklarının çocuğuydu.
O hepimize heyecan veren, umut aşılayan büyük bir insandı. Onu
toplu bir linçle öldürdüler. Kolektif bir ırkçı kampanyasıyla yok ettiler.
Hikmet Çetinkaya (Cumhuriyet): Hrant’a sıkılan kurşun demokrasiye, özgürlüğe, insanlığa, uygarlığa ve Türkiye’ye sıkıldı. Kanlı oyunun içeride ve dışarıda aktörleri var. Dink barışı, kardeşliği Türkiye için istedi.”
Necati Doğru (Vatan): İsteseydi, Türkiye dışına gider, Paris’te, Londra’da, New York’ta, herhangi bir batı kentinde, her türlü olanağa onu kavuştururlar ve “Ordan Türkiye’ye kalemiyle ateş etmesini” desteklerlerdi. Gitmedi. Alet olmadı. Özü sözü bir adamdı.”

Mumcu’nunki gibi cenaze
Serdar Turgut (Akşam): Bu cinayetten en fazla zarar görecek olan Türkiye’dir. Şimdi bize düşen görev; Hrant Dink’in cenazesini Uğur Mumcu’nun cenazesi gibi büyük bir katılımla kaldırmak ve tüm
dünyaya gereken mesajı vermektir.
Fehmi Koru (Yeni Şafak): Ateş düştüğü yeri yakar; Hrant Dink’in ölümü, en yakınlarından başlayarak derece derece hepimiz üzerinde
yakıcı bir etkiye sahip.

En uygun sembol
Hasan Karakaya (Vakit): Kurşunlar kime sıkıldı? Hrant Dink’e mi, yoksa Türkiye’ye mi? Dink’i öldürenler sözde Ermeni soykırımı iddialarını da öldürdüklerini sanıyorlarsa yanılıyor.
Aldurrahman Dilipak (Vakit): Türkiye değerli bir insanını kaybetti.
Zaman, süikastla ilgili Hacettepe Üniversitesi’nden terör uzmanı Prof. Dr. Ali Çağlar’ın yazılarına yer verdi. Çağlar yazısında “Hrant Dink, planlanmış etki ve sonuçları yaratabilecek en uygun sembol olduğu için öldürüldü. Bu süikast Türkiye’nin ulusal bütünlüğüne zarar verecek, güvensiz bir ülke gölgesinin altında kalacak” diye yazdı.

Yorumlar kapatıldı.