İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

TÜRKİYE-ERMENİSTAN SINIRI ve BİR KONFERANS

Oya EREN

08 Ocak 2007 – ERAREN

Türkiye ve Ermenistan kara sınırının kapalı olması iki ülke arasındaki bir mesele olmasının yanında, bölgedeki komşu ülkeler, ABD ve Avrupa Birliği’nde de önemli bir konu olarak görülmektedir. Bağımsızlığını ilan ettiği 21 Eylül 1991 tarihinden sonra, Ermenistan’ı tanıyan ilk ülke Türkiye olmuştur. Denizle bağlantısı olmayan bir ülke olan Ermenistan’ın başta Türkiye olmak üzere komşusu olduğu diğer ülkelerle ilişkilerinde coğrafi konumunun yarattığı zorlukları ön planda tutması gerekmektedir. Türkiye, Ermenistan’ın bağımsızlığını ilan ettiği dönemde ekonomik anlamda bu ülkeye ciddi katkılarda bulunmuş ve komşuluk ilişkilerinin yürütülmesinde Sovyetler Birliği’nin dağılan diğer ülkelerine izlediği politikanın paralelinde bir yol izlemiştir.

Türkiye’nin bu alandaki faaliyetlerinin en önemlisi, 1993 yılında Ermenistan’ı Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’ne kurucu üye olarak davet etmiş olmasıdır. Ayrıca Türkiye bu dönemde, hem enerji hem de gıda alanındaki sıkıntılarında da Ermenistan’ın yanında olmuştur. Türkiye’nin tüm iyi niyetli çabalarına karşın Ermenistan’ın, 23 Ağustos 1990’da kabul ettiği Bağımsızlık Bildirgesi’nin 11. maddesinde, Türkiye’nin “Doğu Anadolu Bölgesi” için “Batı Ermenistan” ifadesine yer vermekten vazgeçmemiş olması, tüm dünyada yürüttüğü sözde soykırım iddialarının tanınması çabalarını devam ettirmesi ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmemesi Türkiye’nin Ermenistan’a karşı tavrında değişiklik yapmasına sebep olmuş ve Ermenistan’la olan kara ve hava sınırları birer yıl arayla kapatılmıştır. Daha sonra buna rağmen Türkiye yine bir adım atarak 1995 yılında İstanbul-Erivan uçak seferlerini başlatmıştır.

Türkiye-Ermenistan sınırının kapalı olmasının yarattığı sorun iki ülke ilişkilerinde birinci sırada yer almaya devam etmektedir. Ermenistan, içinde bulunduğu ekonomik güçlüklerden kurtulmak ve bölgesel bir açılım yapabilmek için Türkiye’yle olan ilişkilerini geliştirmenin önemini bilmektedir. Ermenistan’ın çabaları dışında ABD ve Avrupa’daki Ermeni lobilerinin çalışmaları da sınırın açılması doğrultusunda olmaktadır.

Bu çalışmalardan sonuncusu, merkezi ABD’de olan Uluslararası Ermeni Siyasa Araştırma Grubu (Armenian International Policy Research Group-AIPRG) tarafından düzenlenen ve Ermenistan’ın başkenti Erivan’da gerçekleşecek olan konferanstır. Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Kuruluşu (USAID), Avrasya Vakfı (Eurasia Foundation) ve Ermenistan’daki İngiltere Büyükelçiliği’nin katkılarıyla organize edilen konferansa katılım Arjantin, Ermenistan, Belçika, Güney Kıbrıs, Gürcistan, Romanya, Türkiye, İngiltere ve ABD’den olacaktır. Konferansın başlığı ‘Ermenistan-Türkiye Sınırının Açılmasının Ekonomik ve Sosyal Sonuçları’ olarak açıklanmıştır. 13-14 Ocak 2007 tarihinde gerçekleşecek olan Konferansta, sınırın açılmasının doğuracağı ekonomik ve sosyal değişimler, ve sınır açıldığında ortak faydanın arttırılması ve maliyetin azaltılması için neler yapılabileceği konusunda siyasetçileri bilgilendirmeyi amaçlayan bulgular ve bu bulgular ışığında ortaya konan tebliğler sunulacaktır.

Konferansta sunulacak tebliğler arasında, sınırın açılmasının ekonomik olarak karlı olacağı, hem bu iki ülkenin hem de Gürcistan, İran ve Rusya gibi ilgili bölge ülkelerinin güvenliklerinin korunup güçlendirilmesine katkıda bulunacağı belirtilerek aşamalı bir strateji öneren çalışmalar bulunmaktadır. Bazı tebliğlerin konusu da Ermenistan ve Türkiye’nin bazı illeri arasında yapılacak potansiyel ticaretin değerlendirilmesini içermektedir; bu çalışmalarda Türkiye-Ermenistan sınırının açılması durumunda ticaret akışında yaşanacak değişiklikler de ele alınacaktır. Türkiye’den katılımcıların da “Türk-Ermeni İlişkilerinin Normalleştirilmesinde Sınırın Açılmasının Etkileri” ve “Bölgesel İşbirliğinde Türkiye ve Ermenistan Arasındaki Tamamlayıcılık: İmkanlar ve Zorluklar” başlıklı tebliğleri sunacakları ilan edilmiştir.

Türkiye ile sınırın kapalı olması ekonomik olduğu kadar siyasi yönden de Ermenistan’ın lehine değildir. Nitekim sınırın kapalı olması Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan’ı, Kars ve Bakü’yü Gürcistan üzerinden birbirine bağlayacak bir demiryolu inşa etme kararını almaya götürmüştür. Bu durum ise petrol ve gaz boru hattından “by-pass” edilen, Türkiye ve Azerbaycan’a giden karayolları kapalı olan Ermenistan’ın bu kez demiryolu projesinden de “by-pass” edilerek içinde bulunduğu izolasyonun artması sonucunu verecektir.

Ermenistan bu izolasyonu önleyebilmek için Türkiye ile Kars sınırını açtırma çabası içerisindedir. Yukarıda değinilen konferans bu çabaların bir parçasıdır. Önümüzdeki dönemlerde de bu konudaki farklı girişimlerin gerçekleşmesi beklenmektedir.

http://www.eraren.org/index.php?Page=Makaleler&MakaleNo=1056

Yorumlar kapatıldı.