İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Vatandaş Türkçe şarkı söyle!

 
Hasan Celal Güzel

Ben ‘Eurovision’ şarkı yarışmasından hiç hoşlanmıyorum. Özellikle yarışma sonunda yapılan oylamanın tümüyle siyasî mahiyete bürünmesinden rahatsız oluyorum. Ayrıca, bu yarışma her ne kadar çok kültürlü bir küreselleşme örneği olarak takdim ediliyorsa da, Amerikan eksenli pop müziğinin düşük kalitesi ve egemenliği bence hiç de hoş değil.
Türkçe, dünyanın en güzel, en zengin ve fonetik bakımdan en âhenkli dilidir. Türkçe de İngilizce gibi evrensel bir dildir; yani ‘lingua franca’dır. Yabancı ülkelerde halk arasında Türkçe konuşursanız, ‘Bu ne kadar güzel, müzikli, âhenkli bir dil’ şeklinde tepkiler alırsınız.
Hâl böyleyken, Sertab Erener’in, şarkısını İngilizce söylediği için kazandığını ileri sürmek, aşağılık duygusu içindeki bazı aydınların saçmalıklarından ibarettir.
Sertab Erener, keşke şarkısını Türkçe söyleseydi de sonuncu olsaydı…
***
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı değerli dil bilgini Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın’ın bu konudaki beyanatını aynen yayınlıyorum:
“2007 yılında yapılacak ‘Eurovision’ şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil etmesi kararlaştırılan Kenan Doğulu’nun yarışmaya katılacağımız şarkı konusunda yaptığı açıklamada şarkının ‘Türkçe olması eski kafaların düşüncesi… İngilizce daha çok insana hitap etmesi açısından önemli’ sözlerine yer vermesi son derece talihsiz bir açıklama olmuştur. Ününü, söylediği Türkçe şarkılara borçlu olan birinin Türkçe söylemenin eski kafalılık anlamına geldiği biçiminde açıklama yapması, Türkçemize saygısızlıktır. Kenan Doğulu, önce bu dili öğrendiği annesinden sonra popüler müzikte Türkçenin en güzel örneklerini veren sanatçılarımızdan daha sonra da bütün milletimizden özür dilemelidir.
Bilindiği gibi ‘Eurovision’ bir beste yarışmasıdır. Değerlendirme beste açısından yapılmaktadır. Durum böyleyken ‘en çok insana’ hitap etmesi için Türkçe dışında bir başka dille şarkı söylemek istiyorsa Kenan Doğulu o zaman İngilizce değil Çince söylesin… Çünkü yeryüzünde en çok konuşulan dillerin ilk sırasında Çince yer alıyor.
Öte yandan, İngilizceden medet umması sanatçının kendisine olan güvensizliğini göstermektedir. Önemli olan Türkçe sözlü bir parçayla ve bu sözlere uygun güzel bir besteyle yarışmaya katılmaktır. Keramet İngilizcede olsaydı Sertab Erener’in İngilizce şarkısıyla birinci olduğu yıl İngiltere İngilizce şarkıyla katıldığı yarışmada sonuncu olmazdı.
Popüler müziğin dünyada hızla yaygınlaştığı yıllarda sanatçılarımız yabancı parçaları başlangıçta İngilizce, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca olarak söylüyorlardı. Sonra Fecri Ebcioğlu, Sezen Cumhur Önal gibi sanatçılarımız yabancı parçalara Türkçe sözler yazarak bu şarkıların Türkçe seslendirilmesini sağladılar. Ardından hem bu sanatçılarımız hem de onları izleyen İlham Gencer, Erol Büyükburç, Barış Manço, Cem Karaca gibi sanatçılarımız Türkçe yazdıkları sözlere kendi bestelerini yapmaya başladılar. Böylece Türkçenin popüler müzikte de en güzel örneklerini verdiler. Türkçenin musikisinin bütün müzik türleriyle uyumlu olabileceğini ortaya koydular. Onların ardından gelen genç sanatçılarımız da çok başarılı parçalarıyla Türkçe popüler müziğin sesini yalnızca ülkemizde değil Türk dünyasında, Balkanlar’da, Avrupa’da duyurdular. Böylece Türkçenin dünya dili olarak yaygınlaşmasına önemli ölçüde katkıda bulundular.
Sanatçılarımızın söylediği Türkçe sözlü parçaların Türk dünyasında sevilerek dinlenmesi de Türkiye Türkçesinin Türk dünyası ortak iletişim dili olarak yaygınlaşmasını sağlıyor. Şarkıcılarımızın söylediği son derece güzel ve başarılı Türkçe parçalar yalnızca Türk soylu topluluklar arasında değil yabancılar arasında da giderek yayıldı. Bunu 2000 yılında Hollanda’ya yaptığımız gezide görmüştük. Hollanda’daki Türk çocuklarının Türkçe öğrenimleriyle ilgili yaşanan sorunları incelemek amacıyla gittiğimiz Hollanda’da görevli Türkçe öğretmenleri bazı Hollandalı gençlerin de Türkçe öğrenmek amacıyla derslere girdiğini söylemişlerdi. Sebebini sorduklarında da ‘Tarkan’ın Türkçe şarkılarını anlayabilmek ve söyleyebilmek için Türkçe öğrenmek istiyoruz’ dediklerini belirtmişlerdi. Bir dilin dünya dili olması, o dilin bilimiyle, kültürüyle, müziğiyle, sanatıyla çekim merkezi hâline gelmesiyle mümkündür. Bu bakımdan Türkçenin
sesinin dünyaya yayılması açısından her ortamı değerlendirmeliyiz.
Bunun için Türkiye ‘Eurovision’a Türkçe sözlü besteyle katılmalıdır.
TRT de, bu konuda kararlı bir duruş sergilemeli, Türkçe dışındaki dillerle yarışmaya katılmayı engellemelidir.
Böylece, her yıl ‘Eurovision’a katılacak şarkının dili konusundaki tartışma da ortadan kalkmalıdır.”
***
Bu yıl TRT’nin Eurovision şarkı dilini serbest bırakmasını şiddetle kınıyor ve bunun Türk kültürüne ihanet olduğunu kaydetmek istiyorum. TRT yöneticileri akıllarını başlarına toplamalı ve yeniden Türkçe’ye dönmelidirler.
Bu şarkı, dünyanın en âhenkli ve güzel dili, en önemlisi de ‘bizim dilimiz’ olan Türkçe ile söylenmelidir.

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=209057&tarih=04/01/2007

Yorumlar kapatıldı.