Arslan Tekin
TTK Başkanı Prof. Dr. Halaçoğlu’nun mektubu
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu bir mektup gönderdi:
“Sayın Tekin,
Öncelikle Kurban Bayramınızı kutlarım. Yeni yılın da hayırlı olmasını dilerim.
29.12.2006 tarihli yazınızda Nusaybin’de var olduğu iddia edilen toplu mezarlarla ilgili açıklamanızı okudum. Bu mezarla ilgili olarak, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu konuştu, ‘Kesinlikle Ermenilerin mezarı değil, Türklerin mezarıdır’dedi.
Bu iddiaya karşı telaşa falan kapılmadığımız gibi ‘Türklerin mezarıdır’ da demedim. Aksine kim istiyorsa, hatta Ermeniler de dahil bir heyet kurulsun gelsinler birlikte araştıralım dedim. Kimseden korkumuz yok ve böyle toplu mezarlar da yok. Toplu mezar kavramı bilirsiniz ki çok farklı bir şeydir. İddia edildiği gibi bu mezarlar Ermenilere veya Süryanilere ait değilse -ki değil- iddiada bulunanların Türk Milleti’nden özür dilemelerini beklediğimizi söyledim. İnşallah havalar uygun olduğunda, iddia edenlerle birlikte dünya basınını da davet edip, bu mezarları herkesin gözü önünde açacağız. Kim haklıymış herkes görecek. İsteyen kemik yaşını da tespit ettirebilir. Biz bu mezarların hangi döneme ait olduğunu bili-yoruz. Akla kara belli olur ve iftiranın hangi boyutlara ulaştığını da herkes görür. Allah kaleminize kuvvet versin. Kolaylıklar dilerim.”
Yusuf HALAÇOĞLU-TTK Başkanı
* * *
Hâdisenin öncesi: Nusaybin’de bulunan mezar İsveçlileri çok heyecanlandırmış. Hemen ekip kuracaklarını, mezardan çıkan kemiklerin Ermenilere ait olduğunu ispat edeceklerini söylemişler ve hatta parlamentolarını da harekete geçirmişler. Adamların acûlluğu hayret-fezâ! Bir söylentide bile dikkat kesiliyorlar. Yüzyılların Ermeni mezarlığı dahi “katliam mezarlığı” olup çıkacaktır zaman içinde… İçeride çok adamları olduktan, bazı üniversitelerimiz ve üniversitelilerimiz, bazı romancılarımız, gazetelerimizin yazarları (İçlerinde bazı milliyetçi-muhafazakâr okurların sahiplendiği gazetelerin yazarları da var!) olduğu müddetçe Batılılar hedeflerine çok daha çabuk ulaşacaklardır.
Türk içeriden hedef seçilmiş, dışarıdan kuşatılmış. İsveç örneği nasıl bir tehlikeye maruz kaldığımızın açık delilidir. Adamlar “Şark Meselesi”ni diri tutmakta… Aslında “Türklerin Ermenileri kestiği” iddiası fazla ilgilendirmemekte onları… Bu iddia “Şark Meselesi” nin bir parçası sadece… Türklerin ileri tarihte Anadolu’dan sürülmelerinde, kendilerince, delillerden biri olacaktır.
İçimizdeki alçaklar ve gafiller, sanmasınlar ki kendileri Batının hık deyicisi olunca kurtulacaklar… Onlar da “Türk” görülüyorlar; şimdilik “delil” toplamalarına yardımcı oldukları için içimizdekilere kucak açmakta, sık sık konfe-ranslara çağırmakta,“ödül”e boğmakta… “Bizimkiler”i cezbeden de bu yağlı kemikler… Nihaî hedefte sinek gibi ezileceklerdir; kendi insanına, kendi toprağına, karşı olanlar herkesi tiksindirir. Batılılar da onları kerîh göreceklerdir; milletine sırt çevirenleri kimse bağrına basmaz.
* * *
Türk Tarih Kurum Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, büyük bir fedakârlık, büyük bir feragatle çalışmakta, iddiaları bir bir cevaplandırmaktadır. “Kim haklıymış herkes görecek” diyor.
Muhterem Halaçoğlu! Bu sözü kime söylü-yorsunuz! Adamlar haklı-haksız aramıyor; Kendilerini abuk sabukluğa o kadar kaptırmışlar ki, herkesin kendileri gibi inanmasını istiyorlar. Şu yazı daha dün çıktı:
“Türkiye’nin elini zayıflatan Ermeni lobisi değil, konunun bu ülkede kaba bir ‘inkârcılık’ zihniyetine oturtulmuş olmasıdır. Oysa gerçek tarih hiçbir zaman tek taraflı değildir. Bizde bu ‘tabu’nun aşılması Daşnakları tabii ki tatmin etmeyecektir. Ama ellerinden önemli bir kozu alacaktır. Onun için sorunun çözümü açısından en iyi başlangıç budur.” (Semih İdiz, “Ermeni Sorunu Bu Yıl da Çok Baş Ağrıtacak”, Milliyet, 4 Ocak 2007.)
Diplomatik dille ancak böyle yazılabilir! “İnkârcılık” dediğin an, niyetini de ortaya koymuş oluyorsun. Gerisini tartışmaya gerek yok!
Taşnakçıların her dediğini kabul edelim, bu “tartışma ıztırabı” da bitsin… Bizi bu noktaya çekmek istiyorlar.
İstedikleri noktaya gelince ne olur biliyor musunuz?
Türk’ü silme vetiresi başlatılır. Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu Hoca elbette bu vetireyi çok daha iyi tahlil eder.
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazidetay.asp?AuthorID=82&ArticleID=3845
Yorumlar kapatıldı.