İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ellerine fırsat geçse

Arslan Tekin

İsveç’in iç yüzünü ortaya koyan yayınların devlet televizyonundan yapılması üzerine bu ülkeyi savunan “Sabah”tan Yavuz Baydar ve “Zaman” dan Şahin Alpay (İkisi de İsveç’te çalışmıştır. Yani gâvurun ekmeğini yemişler gâvurun kılıcını çalıyorlar!), Nusaybin’de Ermenilere ait toplu mezar haberinden sonra İsveçlilerin hemen harekete geçtiklerini, iskeletlerin kimlere ait olduğunun ve ölüm sebeplerinin araştırılması için parlamentolarında karar çıkartmaya çalıştıklarını mutlaka biliyorlardır.
Bu iki yazarımız, dünyaya açık “aydınlar” olarak daha önce Anadolu’nun muhtelif yerlerinde ve çokluk Doğu Anadolu’da açılan, cesetlerin toplu gömüldüğü mezarlar için İsveçlilerin neden harekete geçmediğini sorgulama ihtiyacı duymuşlar mıdır?
(Ara not: Tabiî Murat Belge’nin de aklına gelmiş midir, demem gerekir. Murat Belge, aykırıların önündeki isimdir. Koruyucuları ve hocalarıdır. Birçokları onun işaretine bakar. Bu sıra bir başka “solcu” yla karşı karşıya… Özdemir İnce, “Hürriyet” te İsveç’in nasıl soykırımcı olduğunu bizzat Murat Belge’ye cavap olarak ortaya koyuyor. Bakalım İsveç’in kılıcını çalanlar ve “Helsinki Yurttaşları”nın başı M. Belge, “deliller” i çürütebilecekler mi? Yoksa CHP milletvekili Şükrü Elekdağ’ın Taşnakçıların iddialarını seslendiren M. Belge’yi silkelemesi üzerine, Belge’nin lâf gargarası yaparak işi demagojiyle geçiştirmesi gibi aynı yolda yürüyecekler mi?)

* * *

İsveçliler, Nusaybin’deki mezardan çıkarılan kemiklerin Ermenilere ait olabileceği haberi karşısında heyecana gark oldular. Önceki mezarlardan “Ermenilerin kestikleri” Türklerin kemikleri çıktığında ise kılları dahi kıpırdamamıştı.
Bunun sebebini İsveç-severler ve Helsinki Yurttaşlarının başı, İsveçlilere sormalıdırlar. Ancak, soracaklarına hiç ihtimal vermiyorum.
Onlar İsveçlilerin ekmeğini yediler. Şimdi ise Türklerin elinden karınlarını doyuruyorlar. Bu defacık olsun Türkler için sorsalar!
Romancı Orhan da önce Türk’ün ekmeğini yemişti. Sonra ne yaptığını gördük. Allah düşman başına vermesin.
İsveç-severlerin ve “Helsinki Yurttaşları” nın başının Taşnakçıların iddialarını nasıl dillendirdiklerinin belgelerini dosyalarımdan buraya taşısam, İsveçlilerin bile yaya kaldıklarını görürsünüz! Belki de İsveçlileri dolduranlar da “bizimkiler”… İçimizden birileri “düşman” iddialarını dillendiriyorlarsa, İsveçlilerin daha ileri gitmeleri tabiîdir!
İsveç hükûmeti siyasî Kürtçülüğü kollama ve beslemeyi kendisine vazife edinmiştir. PKK uzantısı partiye mensup belediye başkanlarına “Kürtçe” kitaplar göndereceklerine dair yazılar çıkmıştı. Pek çok PKK’lı da İsveç’in kanatları altında… Bunlara bir de Taşnakçılar eklensin, ne fark eder!

* * *

Nuseybin mezarlığı hakkında Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu konuştu, “Kesinlikle Ermenilerin mezarı dağil, Türklerin mezarıdır” dedi.
Bizde birileri bir iddia atar ortaya ve birileri hemen öyle değil, böyledir, diye bir telâş koşuşturur durur. Bunun sonu gelmez.
Tek bir şey buna son verir: Türk’ün birliği, dirliği ve gücü… Bu da çok çok uzakta…
İsveçlilerin refleksi düşündürücü… Türk’e düşmanlık için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Batı, birleşik kaplar gibidir. Birinde olan diğerine çok çabuk sirayet eder. Biri ne derse diğeri de onu tekrarlar… Hele Türk’e karşıysa, hınçları ortaktır.
İsveçlilerin mezardan çıkan kemiklere sarılıp “delil” bulduk diye oynamaları, Batının ellerine geçecek her fırsatta nasıl üzerimize çullanacağının bir başka işaretidir.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazidetay.asp?AuthorID=82&ArticleID=3764

Yorumlar kapatıldı.