İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni diasporasının iddiası: Ertegün Soykırım’ı tanıyordu

Oray Eğin

Tarihe tek bir açıdan değil, birçok kaynaktan faydalanarak bakma zorunluluğunu Ahmet Ertegün’le ilgili tartışmalarda bir kez daha hatırlamak gerek. Hıncal Uluç, tam da kendisinden beklendiği üzere Ahmet “Ertegun”un Türklüğü’nü tartışmaya açtı geçtiğimiz hafta. Ben, Ertegün’e “Amerikanlaştırılmış Türk” denmesini önermiştim. Mehmet Barlas ise Ertegün’ün “Amerika’da artık ciddiye alınan bir Türk diasporasının önde gelenlerinden” olduğunu söyledi.

Ölümünden beri Ertegün’le ilgili pek çok farklı ses çıkıyor ve doğrusu ortadaki manzara da şu: Herkesin kafasında ayrı bir Ertegün var.

Doğrusu, Amerika’daki Ermeni diasporası da Türkiye’de dillendirilenden çok farklı görüyor bu büyük müzik adamını.

“Ahmet Ertegün, Türkiye için neyin iyi olduğunu biliyordu” diyor California’da yayınlanan Courier’in yazarı Harut Sassounian, “Soykırımı tanımak.”

Sassounian, Ermeni diasporasının önde gelen, etkisi büyük ve ciddiye alınan kalemlerinden biri. California Courier’da sık sık Türkiye ve Ermeni Soykırımı meselesi üzerine yazılar kaleme alıyor, daha sonra bunlar başka diaspora yayınlarınca da alıntılanıyor.

Ertegün’le ilgili yazısı da geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Sassounian bu konularda kalem oynatıyor ama Ermeni Soykırımı’nı tanımayan Türkler’le görüşmediğini söylüyor. Ertegün kendisini New York’tan buluşmak için aradığında da bu şartını sürüyor, o da ‘soykırımı tanıdığını’ söylüyor.

Gerisini Sassounian’ın kaleminden okuyalım:

“Ertegün’le birkaç gün sonra Los Angeles’ta buluştuk. Beverly Hills’teki Peninsula Hotel’de buluştuk. İki saatten daha fazla Ermeni-Türk meselelerini konuştuk. Türk yetkililerin neden Soykırım’ı inkâr ettiğini anlayamadığını söyledi – bütün dünyanın bildiği bir gerçek. Ermeniler’i memnun etmek için Soykırım’ı tanımadığının altını çizdi. Her şeyden önce, Soykırım’ı tanımak Türkiye’nin çıkarlarınaydı. Böylece Ankara’nın Avrupa Birliği’ne girişi kolaylaşabilirdi…

“Ertegün pek çok Batılı kaynaktan bu konuyu konuşmuş, ama güvenilir hiçbir kaynakta varlığının reddedildiğini okumamıştı. (…) Beraber Türk hükümetini bu konuyu tanımaya nasıl ikna edeceğimizi konuştuk. Benimle Ankara’ya özel uçakla gitmeyi ve bazı yüksek-kademeli Türk hükümet yetkilileriyle buluşmayı önerdi. Türk yetkililerin Soykırım’ı tanımaya hazır olmadığını söyleyerek bu önerisini reddettim.

“İlerleyen yaşı ve hastalığı yüzünden bir daha buluşamadık, ama birkaç kez telefonda konuştuk.

“Bu köşeyi o yaşarken yazamazdım çünkü onu Türk aşırı uçların tehditlerinin hedefi haline getirmek istemiyordum. Onun Ermeni Soykırımı’nı tanıdığını kamuoyu önünde açıklama ihtimali olduğundan söz edemezdim. Ahmet Ertegün, Türkler’in Soykırım’ı tanıyarak pek politik kazanç sağlayabileceğini ama neredeyse hiçbir şey kaybetmeyeceğini biliyordu.”

Bunlar, Sassounian’ın yazdıkları. Ama işin bir de diğer tarafı var.

Şu da biliniyor ki, Ahmet Ertegün Türk siyaseti ve ekonomi dünyası için Amerika’da büyük bir lobiciydi. Türk-Amerikan ilişkilerinde önemli bir figürdü ve Amerika’da sözü geçen insanlardandı. Henry Kissinger herhangi bir yere gitmez, ama onun davetiyle Özbekler Tekkesi’ni açmıştı. Bu denli etkiliydi.

Ayrıca Ahmet Ertegün’ün Türkiye’nin tanıtımı için çeşitli organizasyonlarda aktif rol aldığı, davetlere katıldığı da biliniyor.

Daha da ötesi, Amerika’daki Yahudi lobisiyle olan kuvvetli bağlarından dolayı Ahmet Ertegün’ün Ermeni Soykırımı’na karşı çalıştığı da biliniyor.

O halde gerçek Ertegün kim?

İşte her kaynağı, her söyleneni değerlendirerek sonuca ulaşacağız. Bilgileri, yazılanları gizleyerek değil; tartışarak.

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=62604,10,6&tarih=26.12.2006

Yorumlar kapatıldı.