İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sabatay Müzesi İzmir’i karıştırdı

ŞAHAN ARSLAN/İSTANBUL
Ticaret Odası yönetiminin kente bir Sabatay Sevi Müzesi kurulmasını önermesi, İzmir’i karıştırdı. Çarşamba günkü meclis toplantısında, Agora semtindeki Portekiz Sinagogu’nda, 370 bin YTL’ye bir Sabatay Sevi Müzesi kurulması önerisi sunulması bekleniyor. Toplantıda, kurumun 2007 yılındaki 21 milyon YTL’lik bütçesinin de dahil olduğu 10 maddelik çalışma programı görüşülecek. Bazı meclis üyeleri, öneriye şiddetle karşı çıkıyor.
İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) 65 bin üyesi bulunuyor. İZTO’nun 2006 yılı son meclis toplantısı, önümüzdeki Çarşamba yapılacak. İZTO yönetimi, toplantıdan bir hafta önce, 179 meclis üyesine, Yönetim Kurulu Çalışma Programı ve Bütçesi’nin yer aldığı 425 sayfalık bir kitapçık gönderdi. Kitapçıkta, 2007 faaliyetlerinin ele alındığı 378. sayfasındaki Sabatay Sevi Müzesi başlığı altında yer alan iki paragraftaki şu ifadeler dikkat çekti: “Sabatay Sevi, Musevilik tarihinde önemli yer tutan bir kişiliktir ve İzmir’de yaşamıştır. Hatta Sabataycılık, Museviliğin bir kolu olarak varlığını sürdürmüştür. İzmir’in tarihinde önemli yeri olan olay ve kişiler, kent belleğinin bir parçasıdır. Bu nedenle, Sabatay Sevi’nin Musevi tarihindeki rolünü ortaya koyabilecek ve çeşitli eski eserlerin de yer alacağı bir müze kurulması, müzenin eski bir sinagog veya eski bir binada yapılması düşünülmektedir.”

TURİZME RENK KATACAK

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Sabatay Sevi Müzesi kararının henüz alınmadığını, meclis oturumunda tarttışılacağını söyledi. Böyle bir müzenin, ‘Müzeler Şehri’ yapmayı düşündükleri İzmir’e renk katacağını düşündüklerini anlatan Demirtaş, “Amacımız tamamen turizme renk getirmek. Bu tür renkli kişilerin de dikkate alınması gerekiyor” dedi.

Sabatay Sevi Müzesi fikrini destekleyen meclis üyesi Necmi Çalışkan, İZTO’nun daha önce de kilise ve sinagogların restorasyonu için karar aldığını, bu son projenin de aynı şekilde bir kültür yatırımı olduğunu savundu. Yahudi asıllı Türk vatandaşların İzmir’in kültüründe önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Çalışkan şunları söyledi:

“İzmir’i turizm ve kongre merkezi yapmak istiyoruz. Doğal olarak etnografik değerlerimizi korumamız gerekir. İzmir’i uluslararası turizme sunmak, İzmir’in para kazanmasına vesile olacak her değeri yaşatmak istiyoruz. Musevi vatandaşların oluşturduğu kültür İzmir için çok önemlidir. Bu işin felsefesine inanıyoruz. İnsanlar gelsin otellerimizde yatsın, İzmir’de alış veriş yapsın. Sabatay Sevi kültürü 1700’lü yıllarda başlar. Bu kültürün Yahudi kültüründe önemli yer kapladığını düşünüyoruz. Önemli bir kültürel ve folklorik değer yani.”

‘MEŞRUİYET’ TARTIŞMASI

İZTO’nun bazı meclis üyeleri müze projesine şiddetle karşı çıkıyor. Projeye karşı olan üyeler, İzmir’in en büyük sivil toplum kuruluşu olan Ticaret Odası kullanılarak Sabataycılığın meşru hale getirileceğini savunuyor. Meclis Başkan Vekili Necip Nasır, Sabatay Müzesi’ne karşı olan isimlerden. Böylesine gereksiz bir girişimin, yönetim tarafından son anda geri çekileceğini düşünen Necip Nasır, “300 yıldır gizli olan bir yapılanmanın ticaret odasının gündemine gelmesi yadırganacak bir şeydir. Farklı bir amaçla yapılmış olabilir” dedi. Sabatay Müzesi’nin yapılmasına karşı çıkan meclis üyelerinden bir diğeri olan Salih Büyükuğur, İZTO yönetiminin geçen yıl da sinagog ve kiliselerin onarımı için 3 milyon YTL para ayırdığını ve bu karara muhalefet şerhi koyduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu talep Yunanistan konsolosundan gelmiş. Kapalı kapılar arkasında dolaplar dönüyor. İZTO Başkanı Demirtaş bunun kulisini yapmıştır, meclisten geçirir. Çünkü meclis üyelerinin yüzde 30’u, kurduğu şirketlerin de ortağı.” Sabatay Sevi Müzesi’ne karşı olan bir diğer meclis üyesi de Vasfi Çakıroğlu. 2007 yılında, üyelerden toplanan aidatın 170 YTL’den 250’ye çıkarılacağını, toplanan paraların da toplumu dejenere edici, kamplara bölücü konular için harcanacağını ileri süren çakıroğlu şöyle konuştu: “ Sevi’ye Yahudiler bile karşı çıkıyor, ‘Yahudi dönmesi’ deniyor. ”

Sabatay Sevi kimdir

1626 yılında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak İzmir’de dünyaya geldi. 22 yaşındayken kendisinin ‘mesih’ olduğunu ilân etti. Gelişmelerden huzursuz olan İzmir Hahambaşılığı, Sevi’yi şehri terk etmeye zorladı. Uzun bir süre Şam ve Kahire’de yaşayan Sevi, 1665 yılında İzmir’e geri döndü. Birkaç yıllık süre içinde Sabataycılık akımı hızla güçlenerek Venedik, Amsterdam, Hamburg, Londra ve bazı Kuzey Afrika kentlerine kadar yayıldı. 1666 yılı başlarında, İstanbul’a gelen Sevi, Osmanlı yetkilileri tarafından tutuklandı. 16 Eylül günü Edirne’de Sultan 4. Mehmet’in huzuruna çıkarıldı. Sevi, din değiştirerek Müslüman olmayı kabul etti. Ancak Sevi’nin din değiştirmesi müritlerinin çoğunu hayal kırıklığına uğrattı. Zamanla itibarını yitiren Sevi, sürgün olarak gönderildiği Arnavutluk’ta, 1676 yılında öldü.

Ortaylı: Müze çok iyi olur

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Sabatay Sevi Müzesi’ne destek verdi. Ortaylı, “Böyle bir müze kurulmasını çok önemli buluyorum, çok iyi olur. Sabatay Sevi, dini bir kişilik olmasının yanısıra, tarihi bir kişiliktir, şehrin tarihine katkısı vardır, taraftarları olan meşhur biridir. Bu nedenle, onun adına müze yapılmasını çok anlamlı buluyorum. İnanç turizmine katkısı olur mu o beni çok da ilgilendirmiyor. Sadece tarihi bir kişilik olduğu için bile bir müze yapılmalıdır. Bu fikri destekliyorum. Tarih gizlenmemeli” dedi.

Musevi cemaati: Asla izin vermeyiz

Türkiye Musevi Cemaati Başkanı Silvio Ovadio, İzmir’de bir sinagogda Sabatay Sevi Müzesi açılması konusunda kendilerine başvuru yapılmadığını belirterek, “Bize bu konuda bir bilgi verilmedi. İzmir’deki arkadaşlarımızla görüşüp size bu konuda bilgi vereceğim” dedi.

Daha sonra kendisini yeniden aradığımız Silvio Ovadio, “Yahudi mekanlarında kesinlikle böyle bir müze kurulmayacaktır. Böyle bir müze, başka bir yerde kurulsa bile, Yahudiler için herhangi bir anlam ifade etmeyecektir. Sıradan bir müzedir” dedi.

BİZ SABATAİSTLİĞİ KABUL ETMİYORUZ

İzmir Ticaret Odası ve Büyükşehir Belediyesi’nin, yıkık sinagogları restore etmek için kendilerine başvurduğunu hatırlatan Silvio Ovadio, “Belki o da böyle birşey düşünmüştür. Ama biz bir müzeye izin vermeyiz. Sinagog dışında bir müze kurulursa buraya Yahudiler gider mi gitmez mi bilemem. Ben mesela Amerika’da Kızılderili Müzesi’ne gittim. Sempatimden ya da antipatimden yapmadım bunu” diye konuştu. Yahudilerin Sabatay Sevi’den nefret ettiği görüşüne de karşı çıkan Silvio Ovadio, “Nefret ağır bir kelime. Sabetay Sevi, İzmir’de yaşamış ve bütün Yahudi kitleleri etkilemiş biridir. 300 senelik bir konudur. Yahudiler o zaman şiddetli rahatsız olmuşlardır. Biz Yahudi dinindeniz. Bu din, Sabetaistilği Yahudi kabul etmez. Ama bu tabii ki nefret boyutunda değil” dedi.

Bu müzeye kimse gelmez ki

Araştırmacı yazar Prof. Dr. Yalçın Küçük, “Bu fikri kim önermişse Sabataisttir” diyerek şu görüşleri dile getirdi: “Sabataistler ‘Ben Sabataistim’ deme cesaretini gösteremedikleri için müze açma isteklerini başka gerekçelere dayandırıyorlar. Aslında bu girişim, Sabataistlerin kendilerini açıklama süreci içinde yeni bir aşamadır. Bu yüzden benim ‘Müze açmak isteyenler Sabataisttir’ demem, onları rahatsız etmez.“ Biri adına müze açıldığında, o kişinin çalışma masası, yatağı, kıyafetleri gibi bir çok özel eşyasının sergilenmesi gerektiğini belirten Küçük “ Ancak Sabatay Sevi ile ilgili müzeye koyulacak bir tek fotoğrafından başka hiçbir şey yok” diye konuştu.

YAHUDİLER SEVİ’Yİ SEVMEZ

Bu müzenin inanç turizmine katkısı olmayacağını da vurgulayan Küçük şöyle konuştu: Çünkü Yahudiler Sabataycıları nefretle karşılar ve Sabataycıları Yahudilerin bir kolu olarak değil, sapkınlık olarak görürler. Bu müzeyi Yahudiler ziyaret eder diye yapıyorlarsa aldanıyorlar. Müslümanlar ve Hıristiyanlar da ziyaret etmeyeceğine göre burayı kim ziyaret edecek ki. Bence bu müzeyi, küçük bir grup, kendi dini liderlerine saygıdan dolayı yapıyor.”

http://www.yenisafak.com.tr/yorum/?t=24.12.2006&q=1&c=12&i=21098&Museviler/bu/i%FEe/k%FDzacak

Yorumlar kapatıldı.