İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İngiltere soykırımı reddetti, bu gayret niye?

Ruhat Mengi

Dün TBMM tarafından Ermeni iddiasıyla ilgili olarak Birleşik Krallık Parlamentosu’na gönderilen mektuptan, gelen cevaptan ve Murat Belge’nin bu konudaki yazılarından söz etmiştim.

Murat Belge 14 Kasım tarihli yazısını, Mavi Kitap için “Oyuna geldik” diyen kendi yazarı Toynbee’ye inanmakla hata edildiğini söyleyen cümlelerle bitirmiş:

“O patırtı belki Türkiye’de birilerine zaten düşünmek istedikleri bir şeyi düşündürdü. Yani ‘Bak, şu meşhur Mavi Kitap da propagandaymış, yalanmış’ dedirtti. Ama dünyada kimi etkiledi bu kampanya, olumlu anlamda, kimi kıyımın olduğu bilgisi veya konusundan vazgeçirdi?”

Sadece bu üç cümle bile anlayana ne kadar çok şey anlatıyor bilseniz. Örneğin kendini aydın olarak tanıtmış veya akademisyen oldukları için her nedense otomatikman aydın sayılan kişilerin, kendi yazarı Arnold Toynbee tarafından “O tarihlerde İngiltere Krallığı hükümetinin bu propaganda faaliyetinden habersizdim. Sanırım Lord Bryce (diğer yazarı) da öyleydi. Belki de bu bir şanstı, çünkü eğer gözlerimiz açılsaydı sanırım ne o nede ben İngiltere Krallığı Hükümeti’nin yüklediği bu işi yapardık” açıklamasını yaptığı bir konuda hâlâ “birilerine düşündürdü ama dünyada kimi etkiledi ki” demesinin ne kadar enteresan olduğunu anlatıyor.

Mavi Kitap’ın yazarının kendisi “Bizden kitabı yazmamız istendiğinde bu siyasi ilişkileri farketseydik teklifi reddederdik” diyor, o hâlâ Türkiye tarafına “Boşuna uğraşıyorsunuz” diyor.

Yazarın kendisi hatıralarında “Yunanlılar gibi Ermeniler de Osmanlı İmparatorluğu’ndan kendilerine bir devlet koparabilecekleri ümidini taşımışlardı. Siyasi amaçlarının meşrutiyeti yoktu. İstekleriyle Türk İmparatorluğu’nu bölmeyi amaçlamışlardı. Yalnız bu, Türk halkına ciddi haksızlıklar yapılmadan gerçekleştirilemezdi (…) Türk yetkilileri yerli Ermeni toplumunun Rus istilacılar için 5. kol olarak çalışabileceğini görmüşlerdi. Ermenileri savaş bölgesinden çıkartma kararı aldılar. Bu da bir güvenlik önlemi olarak değerlendirilebilir. Benzer koşullar altında başka hükümetler de benzer kararlar almışlardır” diyor ama bizimki hâlâ “Kim inanır ki” diye sorabiliyor.

SOYKIRIMDAN KIYIMA
Eğer “kim inanır ki” noktasına gelinecekse bunda Ermeni diasporasına “İşte bakın Türk entelektüeller de bizimle aynı görüşte” dedirtenlerin büyük rolü olacaktır.

Ve aynı cümlelerin sonunda Murat Belge her nasılsa Minnesota’daki “BM’in soykırım tarifine tamamen uyuyor” noktasından olayın “kıyım” olduğu kararına dönmüş. Soykırım kelimesinden bu kez -bazı arkadaşları gibi- kaçınmış. Her şeyi söyleyeceksin, asıl kelimeyi onlara bırakacaksın.

Gelelim İngiltere’ye… Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı Britanyalı Türkler Komitesi’ne yakın tarihte gönderdiği resmi bir mektupla “1915-16 yıllarındaki olayların Birleşmiş Milletler’in 1948 Soykırım Sözleşmesi’nin soykırım tanımına uymadığını, ayrıca 90 yıl önce, 1. Dünya Savaşı koşulları içinde gelişen olayları anlamanın çok zor olduğunu, Birleşik Krallık hükümetinin bu konudaki resmi görüşünün de gayet net olduğunu” açıkladı.

Hâlâ neden İngiltere üzerinde çalışmayı sürdürüyorlar, siz anlayabiliyor musunuz?

http://www2.vatanim.com.tr/root.vatan?exec=yazardetay&tarih=08.12.2006&Newsid=96862&Categoryid=4&wid=4

Yorumlar kapatıldı.