Abdullah ÖZDOĞAN
Papa olayından ‘yüzümüzün akıyla’ çıktık…
Öyle ya, Papa bize şefkat gösterdi.
İbrik hediye ettik, gönlünü aldık yirmi dakika…
Aslında onun için fark etmezdi ibrik mibrik…
O, Fener Rum Patriği’ne gelmişti.
Beraber ayin yaptılar…
Kimine göre de Sultanahmet’te ‘kıyam’a durdu…
Bunu ancak kıyamın ne anlama geldiğini bilmeyenler söyler…
Ama söylediler…
Sonra dış basın, ‘Papa Türklerin gönlünü fethetti’ diye yazdı…
Papa da giderken ‘kalbimin yarısı İstanbul’da kaldı’ dedi…
Biz de bunlardan kendimize sevinç payı çıkardık…
Oysa ki Papa’nın kalbinin yarısı İstanbul’da değil, Konstantinopolis’de kaldı, onun da İstanbul ile alakası yok…
Şimdi sırada Antakya ve Bütün Doğu Patriği ve Süryani Kilisesi’nin Ruhani Lideri Moran Mor İğnatius I. Zekka Iwas var.
Bu hafta Türkiye’ye geliyor bu muhterem…
İbrikçiye sipariş verildi, onun da ibriği hazır….
Geliş sebebi de, Rahip Melki Ürek’e Adıyaman Metropolitliğini verecek.
Yani atama yapmaya geliyor…
10 Aralık’da Deyrulzafaran Manastırı’ndaki ayine katılacak olan Iwas, ülkemizi ‘şereflendirecek’…
Mardin-Diyarbakır Deyrulzafaran Manastırı Metropoliti Saliba Özmen, Süryanilerin yoğun olarak Avrupa ülkelerinden döndüklerini söylüyor.
Katolik bir yandan, Ortodoks bir yandan, Süryani bir yandan…
Dönüş başladı…
Bizde hoşgörü diz boyu…
Danimarka’da cami alanı domuz kanıyla ‘kutsanıyor’, Türkiye’de Papa gidiyor, papaz geliyor…
Deyrulzafaran Manastırı Metropoliti Saliba Özmen, Avrupa Birliği ülkelerinde ekonomik durgunluk yaşandığını, bunun için daha ‘bakir’ olan Türkiye’ye dönüşün başladığını söylüyor.
Ekonomik durgunluğun dinle ne alakası var derseniz, ben bilemem.
Söyleyen daha iyi bilir.
Bugün birçok Süryani köyüne geri dönüşün sorunsuz bir şekilde yapıldığını ve en son olarak Midyat İlçesine bağlı Bülbül Köyü’ne Süryanilerin yerleştiğini belirten Özmen, geri dönüş yapan Süryanilerin bütün ihtiyaçlarının karşılandığını söylüyor.
AB ülkelerinin ekonomik ve diğer alanlarda doruk noktasına ulaştığını da anlatan Özmen, şunları söylüyor: “Avrupa ülkelerinde ekonomi doruk noktasına ulaştı, durgunluk başladı. Oysa Türkiye, emin adımlarla gelişmişlik yolunda ilerliyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bunun değerini bilmemiz ve bize düşen görevleri yerine getirmemiz lazım. Genç nüfus potansiyeli, doğal zenginlikleri, hoşgörü ve kültürel değerlerle ülkemiz dünyanın en güzel ve en yaşanılır ülkesidir. Bu ülkenin vatandaşları olarak dünyanın en şanslı insanlarıyız.”
Doğru söylüyor Metropolit…
Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar kontrolsüz bir yönetim olamaz.
Yakında Budist’ler de gelirse şaşmayın…
Öyle ya, sosyete arasında çok Budist ve Doğu felsefesini kendisine din yapan kişi var.
Onların da hakkı değil mi kendi ‘Papa’larının elini
öpmek…
Bu arada, Hıristiyan Ortodoks Kilisesine mensup Süryanilerin Mardin ve Diyarbakır’dan sonra Adıyaman’da da metropolitlik atamaları, Süryanilerin bölge üzerinde ağırlıklarını artırmanın bir çalışması olarak yorumla-nabilir bizim gibi ‘tutucu’ve ‘bağnaz’ kafalar tarafından…
Artırsın, ne var bunda değil mi…
Yok bişey…
Biz de öylesine söylüyoruz
işte; laf olsun köşe dolsun diye…
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazidetay.asp?AuthorID=79&ArticleID=3474
Yorumlar kapatıldı.