İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İlk günü atlattık, gerisi kolay

Kürşat Bumin 

Heyecanlı gazetelerimizden birisi dünkü baş sayfasına “photoshop”la üretilen kurmaca bir fofoğraf yerleştirmiş. Papa hazretleri Başbakan Erdoğan ile tokalaşıyor. Gazetenin (üşenmeden!) bu temsili fotoğrafa uygun bulduğu manşet de şöyle: “Erdoğan’ı korkutan fotoğraf..”

Oldu olacak resimaltını da aktarayım: “Seçimlerde, rakiplerinin böyle bir fotoğrafı aleyhinde kullanma korkusu yaşayan Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye gelen Papa ile aynı karede görüntülenmemek için gayret sarfetti…”

Ve de resmi açıklama yapılmasına rağmen hâlâ şu soruda ısrar: “Papa’yla görüntülenmeye izin verecek mi?”

Aslına bakarsanız bu soru önceki güne kadar pek çok insanın kafasını kurcalıyordu. Çünkü, Papa’nın Türkiye’de geçireceği üç gün bazı önemli devlet görevlilerinin yurdışında bulundukları güne rastgeliyordu. Bu rastlantının nedeni iddia edildiği gibi “karşılaşmama arzusu” muydu acaba?

İşin aslını doğrusu ben de bilmiyorum; ama kamuoyunda konuya ilişkin bir tereddüt hasıl olmadı desek yalan olur…

Nihayet dün gördük ki, Başbakan, Papa uçaktan inerken merdivenin başında hazırdır. Başbakan’ın Papa ile gerçekleştirdiği kısa görüşmesinden sonra düzenlediği basın toplantısında son derece güzel sözler söylediğine de şahit olduk. Papa’ya “Avrupa Birliği yolunda desteklerinizi rica ederim” dediğini aktarıyor, ziyareti zamanlı ve önemli bulduğunu belirtiyordu. Papa ayrıca hemen herkesin merakla beklediği açıklamayı da yapmış, “İslam’a yönelik barış ve sevgi anlayışını yinelemeyi” unutmamıştı. Bu arada Başbakan’ın dün sabahki grup toplantısında yaptığı konuşmada ziyareti “siyasi ranta dönüştürme gayretleri”ne yönelik yüksek sesli protesto girişimlerini eleştirdiğini de hatırlatayım.

Mutlaka sizin de dikkatinizi çekmiş olan bu gelişmeleri hatırlatmamın nedeni şu: Görüyorsunuz, sükûneti kaybetmemekten iyisi yok… Türkiye, Papa’yı karşılayan başbakanlarının siyasi olarak cezalandırıldığı bir ülke değil. Türkiye toplumu Papa’yı ülkesinde görünce “Kaçın Haçlılar!” diyerek yerinden fırlayacak bir toplum değil. Burası (Zeyno Baran aksini düşünse de!) medeni bir ülke, patriklere (alışkanlığımızı maalesef çoktan kaybetmiş olsak da) alışkın bir ülke… Yeter ki birileri durduk yerde “olay çıkarmaya” çalışmasın. Dolayısıyla, Başbakan başta olmak üzere bazı siyasilerin “Papa’dan kaçıyorlar” şeklinde yorumlara neden olacak cinsten “tereddütler” içine düşmesine hiç mi hiç gerek yok. Hatta biraz ileri gidip şu tahminimi de söyleyeyim: Bugün bu konuda bir anket yapılsa, “Devlet adamlarının Türkiye’yi ziyaret eden Papa’ya gerekli misafirperverliği göstermesini kesinlikle doğru bulur musuz?” şeklinde bir soruya yüzde 70’den az olmayan bir oranda “Evet” alınacağına kalıbımı basarım!

Sonuç olarak, Başbakan, yerinde bir kararla vaziyeti (son saatlerde olsa bile) iyi toparlamıştır. Bu yerinde jestin Papa’nın Türkiye’de geçirdiği günler süresince onu izleyen toplumumuza tepkisini tartmak açısından çok olumlu bir örnek teşkil edeceği de muhakkaktır.

İşte böyle, sükûnet içinde, bağırıp çağırmadan, daima düşünüp taşınarak…. Ve hatta (tam da ziyaret günü ortaya çıktığı gibi) sırasında biraz da “Papa geyikleri” icat ederek, eğlenerek… Bakın bu çerçevede neler uydurmuşlar:

“Papa geceyi Vatikan’ın Ankara Büyükelçiliği’nde geçirecek. Papa’ya yemekte ‘imam bayıldı’ ile ‘papaz yahnisi’ ikram edilecek…”

“Papa’yı karşılayan bando Madonna’nın ‘Papa Don’t Preach’ (Papa öğüt verme) şarkısı çalacak.”

“Türk yetkililer Papa’ya armağan olarak Vatikan’ın savaş açtığı Dan Brown’un ‘Da Vinci Şifresi’ kitabını verecek.”

Bu da lâzım tabii ki… Çünkü biliyorsunuz (dünkü yazımda da hatırlattığım gibi) Papa denince akla (özellikle önceki) biraz da “pop star” gibi bir şey geliyor artık…

Yazıyı (şu ana kadar ulaşan haberler itibariyle) Papa’nın Cumhurbaşkanı Sezer tarafından kabulü sırasında cereyan eden olaylar içinden çekip aldığım şu “hoşluk”la bitireyim:

Cumhurbaşkanı, Papa’ya “Kıbrıs’ta Rumlarca tahrip edilen Türk dini ve kültürel eserlerinin konu edildiği” İngilizce iki kitap hediye etmiş…. ( “Da Vinci Şifresi” tedarik edilememiş herhalde!) Haberciler bu hediyeleri kabul eden Papa’nın nasıl bir tepki verdiğini haber etmiyorlar. Memnun olmuştur herhalde…

http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=29.11.2006&y=KursatBumin

Yorumlar kapatıldı.