İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Anadolu toprağı baştan sona Türk’tür, Turan’lılarındır”

Arslan BULUT

“Papa ile ver-kaç yapan Türkler!” başlıklı yazımızda, Batı’nın ve Papa’nın, Anadolu’da yaşayan insanların çoğunun Türk değil, “Hıristiyan Rum-Ermeni asıllı” olduğu iddiasını gündeme taşımak istediklerini belirtmiştik.

İddiaların aksine, Anadolu’nun yeniden Türkleştiği asırlarda, Türkler, Grekler ve Ermeniler ile karışmamıştır. Çünkü, dinî engel vardı. Müslüman Türkler, Hıristiyanlarla evlenmiyordu. Ermeniler, Osmanlı’ya ihanet ettikleri için tehcir edildi: Rumlar, Kurtuluş Savaşı’nda ihanet ettikleri için zaferden sonra kaçtı. Kalanlar da, Yunanistan’daki Türklerle değiştirildi. Bugün Türkiye’de çok az Ermeni, Rum ve Yahudi yaşamaktadır.

Balkanlar’dan Türkiye’ye göç edenlerin çoğunluğu ırk olarak Türk’tür. Kafkasya’dan Türkiye’ye sığınanlar, Turan kökenlidir. (Güneş Ülkesi’nden)

***

Fener Rum Patriği Bartholomeos, 7 Mayıs 2000 günü, Orta Anadolu’da bir eski kilisede düzenlediği ayinden sonra, “Türkiye’nin AB’ye üyeliği, Anadolu’da önceden varolmuş Hıristiyan toplumların yaşadığı bölgelerde yeniden Hıristiyanların yaşamasına izin vermelidir. Eğer AB üyeliği bunu müsait kılarsa ve Hıristiyanlar yaşadıkları bölgelere tekrar yerleşirse, o zaman Patrikhane de o bölgelerde bulunan kiliselerin yeniden ayine açılmalarını düşünebilir” diyordu.

Peki madem Anadolu, Ermeni ve Rum asıllılardan oluşuyor, o halde, niçin eski Osmanlı vatandaşlarının torunlarını Türkiye’ye getirmek istiyorlar?

Anadolu’da 1923’ten önce yaşayan Hıristiyanlar, Lozan Anlaşması’na eklenen bir madde ve imzalanan bir sözleşme sonucunda, Yunanistan’daki Müslümanlar ile bütün haklarıyla birlikte değiş tokuş edilmiştir. Üstelik Lozan’da, mübadele fikri Türkiye’den değil, İngilizlerin el altından yönlendirmesi ile Norveçli Mr. Nansen tarafından önerilmiştir. (Çift Başlı Yılan’dan)
Geçti Bor’un pazarı!

***

Diğer taraftan, Anadolu, Doğu Roma’nın eline geçmeden önce, Pers hakimiyetindeydi. Heredot’a göre M.Ö. 7 yüzyılda Türklerin ataları olan İskitler Anadolu’ya hakim olmuştu. Ondan önce de Sümerler ve Hititler gerçeği vardır.
Rum demek Romalı demektir ve daha çok dönemin coğrafyasını ve vatandaşlık bağını ifade eder. Dolayısıyla Anadolu’da yaşayan Rumlar, etnik olarak Grek değildi. Çoğu da Ortodoks Türkler idi!

Hazar’ın kuzeyinden gelen Türk kavimleri; Hunlar, Avarlar, Bulgarlar, Macarlar, Peçenekler, Oğuzlar, Kumanlar ve Kıpçaklar, Selçuklu ve Osmanlı’dan çok önce Anadolu’ya gelmiş ve yerleşmişti: Onlar da Hıristiyan olduğu için Rum sayılıyordu!

***

1922’de Atatürk’ün talimatıyla basılan, 2002 yılında Dr. Yusuf Gedikli’nin düzenlemesiyle Bilge Karınca Yayınevi tarafından basılan “Pontus Meselesi” adlı kitap şöyle başlar:
“Her şeyden evvel dünya kamuoyu bilmelidir ki, Anadolu toprağı baştan sona Türk’tür. Türkler Anadolu’ya Ertuğrul Gazi, hatta Selçuklu ile gelmiş değildir. En eski ve meçhul zamanlardan beri Anadolu’da Türk ırkı vardır. Anadolu’nun ilk sakinleri, tarihin gösterdiğine nazaran Turanlılardır. Sümerlerin Türk olduğunu ispat eden meşhur Alman şarkiyatçısı Frits Hommel’dir. Hommel, bugün Luvr Müzesi’nde bulunan çıkık elmacık kemikli Sümer kadın heykeline dikkat çeker ve M.Ö. üçüncü ve dördüncü bin yıllar arasında Irak’ta yaşayan Sümerlerin Turani kavim olduğunu belirtir. Lisanları da anne, oğul, dingir gibi kelimelerle sabittir ki Türkçedir. Medeniyetleri yüksektir. Hititlerden kalan eserler, Yazılıkaya, Ayasuluğ, Karabel Abidesi, Gavur Kalesi yazıtlarından anlaşıldığı üzere dillerinin Türkçe olduğunu gösterir. Anadolu’da bulunan ve Avrupa müzelerine alınan eserler de Hititlerin Türklüğünü gösterir, Mısır tasvirlerinde Hitit resimleri daha ziyade İskitler ve Moğolları andırmaktadır.” (Çift Başlı Yılan’dan) Devam edeceğiz.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazidetay.asp?AuthorID=77&ArticleID=3429

Yorumlar kapatıldı.