İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hiçbir güç ülkücü gençliği sokak çatışmasına çekemez

MHP lideri Devlet Bahçeli, tek aday olarak girdiği büyük kongrede dördüncü kez güven tazeledi. Olaysız geçen kurultayda önemli mesajlar veren Bahçeli, hiçbir gücün ülkücüleri sokak çatışmasının tarafı haline getiremeyeceğini vurguladı.

MHP’nin dünkü kongresinde bin 127 oyla yeniden genel başkan seçilen Bahçeli, eski dava arkadaşlarına ‘yuvaya dönün’ çağrısı yaptı.
Türkiye’nin birliğini korumak için her bedeli ödemeye hazır olduklarını belirten MHP lideri, “Milliyetçi gençlik, etnik tahriklerin oyununa gelmeyecek, sokağa çıkmayacak; Ankara’da iktidar olacak.” dedi. Bölücülükle mücadelenin devletin güvenlik güçlerine bırakılması gerektiğini kaydeden Bahçeli, konuşmasında AK Parti, Avrupa Birliği ve DYP lideri Mehmet Ağar’a sert eleştiriler yöneltti. Seçimin yaklaşması sebebiyle iktidarın, ‘günah çıkarmak için milliyetçilik takiyyesine soyunduğunu’ savunan Bahçeli, ‘alt kimlik-üst kimlik’ tartışmasını ‘abesle iştigal’ olarak değerlendirdi. Ağar’ın, “Dağda silahla dolaşacaklarına düz ovada siyaset yapsınlar.” sözlerine de tepki gösteren MHP lideri, “Patenti PKK’ya ait olan projelere AKP’den sonra bazı muhalefet partilerince sahip çıkılması, Türkiye için bir bühtandır.” şeklinde konuştu. Bahçeli, AB’yi ise ‘mezhep farklılıklarını kaşımak’la suçladı.

MHP lideri Bahçeli, 1 saat 45 dakikalık konuşmasının büyük bölümünü hükümete yönelik eleştirilere ayırdı. İktidara geldiklerinde yoksulluk ve yolsuzluğa karşı savaş vereceklerini anlatan Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın “milliyetçilik” anlayışını değerlendirirken Başbakan’ın himayesinde geçtiğimiz aylarda Antalya’da düzenlenen “Türk dünyası kurultayı”na göndermede bulundu. Erdoğan, orada bir geleneği yerine getirerek demir dövmüştü. Milliyetçiliğin demir dövme ve poşu bağlamadan ibaret olmadığını dile getiren Bahçeli, yelpazeyi geniş tuttu: “Milliyetçilik, Mete, Selçuk Bey, Yavuz, Atatürk, Ziya Gökalp, Atsız, Türkeş, Nene Hatun, Sütçü İmam, Köroğlu, Pir Sultan, Baki, Yunus, Hacı Bektaş, Osman Bey, Yıldırım, Fatih’tir. Sabır, inanç, çelikten yürektir. Milliyetçilik, semah, halay, horon, bar, zeybek, seğmen, yiğit dadaştır.”

Bahçeli, Erdoğan’ın alt-üst kimlik söylemine de karşı çıktı. Ortak bir geçmişi ve kaderi paylaşan bütün Türk vatandaşlarının, etnik kimliğine bakılmaksızın, Türk milli kimliğinde birleştiğini söyleyen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Başbakan buraya dikkat et. Türkiye, sadece bir coğrafi bölgenin adı değildir. Türkiye Cumhuriyeti varsa bir Türk milleti vardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti tektir, ülkesi ve milleti birdir. Kuruluş ilkesini tartışmaya açmak ve etnik kökene dayanarak yıkmaya kalkmak, ihanettir. Kan bağına ve soya dayalı milliyetçilik anlayışı Türk milliyetçiliği anlayışına aykırıdır. Bunu arayan Avrupa’ya baksın. AKP, Türkiye’nin şerefli tarihini karalıyor. Türklük değerlerine karşı topyekun inkar kampanyasına öncülük ediyor. Ermeni yalanlarının sözcülüğünü himaye eden AKP şimdi de Türklüğe hakareti serbest bırakmak için harekete geçmiştir. Türkiyelilik ve alt-üst kimlik hezeyanlarının peşinde koşan Başbakan, bölücülerin bu stratejilerine en büyük desteği vermiştir. Öcalan ile aynı frekansta konuşarak siyasi çözüm beklentilerini teşvik etmiş, PKK’nın amaçlarıyla aynı çizgide buluşmuştur.”

Ağar’a üstü kapalı eleştiri

Bahçeli, konuşmasında DYP Genel Başkanı Ağar’ı da isim vermeden eleştirdi. MHP lideri, “Dağda silahla dolaşacaklarına, düz ovada siyaset yapsınlar.” önerisini getiren Ağar’a şöyle tepki gösterdi: “Patenti PKK’ya ait olan projelerin AKP’den sonra bazı muhalefet partilerince sahip çıkılması, Türkiye için bir bühtandır. Kandil Dağı’nı Ankara’ya getirmek için hamaset ve gaflet yarışına girilmesi üzerine herkes çok iyi düşünmelidir. Barış ve huzur projesi olarak sunulan, dağdaki teröristleri Meclis’e taşımayı öngören reçetelerin hükmünü milletimiz zamanı geldiğinde verecektir.”

Devlet Bahçeli, Avrupa’nın Türkiye’de zorla milli azınlık meydana getirme sevdasına düştüğüne, mezhep farklılıklarını kaşıdığına dikkat çekti. Dayatmacı tutumun sürmesi halinde yol ayrımı yaşanacağını kaydeden Bahçeli, “MHP, AB için onurlu üyelik düşünüyor derken, onurumuzun zedelendiği yerde; al Kopenhag kriterlerini, git diyebiliriz.” ifadelerini kullandı. Konuşmasının son bölümünde tek başına iktidar yürüyüşünü başlattığını vurgulayarak, salondakilere, “Benimle bu yola çıkmaya hazır mısınız?” diye soran Bahçeli, sözlerini, ”60. hükümet, Milliyetçi Hareket. Ne mutlu Türk’üm diyene” diyerek tamamladı.

Seçim sürecini başlattı

Kongreye tek aday olarak giren Bahçeli, bin 127 delegenin oyuyla güven tazeledi. Seçim sürecini başlatan Bahçeli, kongreden çıkan sonucu da şöyle yorumladı: “Böylesine kritik bir dönemde gerçekleştirilen kongreyle, bu vatanın geleceğine MHP’nin el koyduğunu dosta düşmana gösterdik.”

Teşkilata, ‘sağı-solu kucaklayın’ talimatı

Devlet Bahçeli, kongre konuşmasında MHP’yi “siyasetin merkezi” olarak tanımladı. Bahçeli, partililere, “Toplumsal merkez, siyasi merkezdir. Siyasi merkez de, MHP’dir. Önce sağa bakın, sonra sola bakın, sonra tekrar sağa bakın, alayını kucaklayın, iktidara doğru gidin.” diye seslendi. Merkezin, “fikirler koalisyonu anlamına gelmediğini” anlatan Bahçeli, “Milliyetçilik, nasıl Atatürk döneminde belirleyici olmuşsa, MHP’nin milliyetçilik siyaseti de temel olacaktır. Diğerleri kendisini merkeze göre tanımlayacak. Milliyetçilik tekelimizde değil, herkes olabilir. Ancak bunu kabul eden tek politik hareket MHP’dir. Milliyetçilik yükselen değer olarak milletin gönlünde yerini almaktadır.” dedi.

Eski arkadaşlarına ‘yuvaya dönün’ çağrısı yaptı

Bahçeli, milleti, vatanı temiz ve samimi duygularla seven herkesin yerinin, milliyetçi hareketin safları olduğunu kaydederken, eski arkadaşlarına şu çağrıyı yaptı: “Bu şerefli mücadelede bizlere yol arkadaşlığı yapacak temiz ve namuslu vatanseverleri, MHP bayrağı ve çatısı altında toplanmaya davet ediyorum. Çok değerli hizmetleri olan arkadaşlarımız, bu milli çağrımızın doğal muhataplarıdır. Geride bırakılması gereken kırgınlık ve küskünlükler nedeniyle ayrı düştüğümüz arkadaşlarımıza, MHP kapısı sonuna kadar açıktır. Ortak hatıralarımız ve acılarımızla yoğrulmuş bulunan bu kutsal davaya sadakat ve samimiyetle bağlı olma inancını kaybetmemiş bütün kardeşlerimizi yuvalarına dönmeye davet ediyorum.”

Baykal, kongreye üç kurmayını gönderdi

Anamuhalefet partisi CHP tarihinde ilk kez MHP kongresine 3 Merkez Yönetim Kurulu üyesiyle katıldı. CHP’yi kongrede Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek’in yanı sıra Güldal Okuducu ve Yılmaz Ateş temsil etti. Özyürek, Bahçeli’nin konuşmasını yorumlarken, “İyi bir konuşmaydı; ancak somut hedefler ortaya koymadı, daha çok milliyetçiliğe vurgu yaptı.” dedi. Özyürek, Bahçeli’nin sola dönük mesajını ise şöyle değerlendirdi: “Sağdan, soldan, her kesimden oy istemesi doğaldır. Bizim yaptığımız çağrı ‘laik ve demokratik sisteme sahip çıkma’ çağrısıdır. Bahçeli’nin konuşmasında bu konularda net vurgu görmedim.”

Tokat Paşa liste dışı, Türkeş’in damadı yönetimde

MHP 8. Olağan Büyük Kongresi’nde Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) da yeniden oluşturuldu. Aralarında Namık Kemal Zeybek, Altay Tokat, Ercüment Konukman ve Ramazan Mirzaoğlu’nun da bulunduğu 22 kişi MYK listesinde yer almadı. MYK’ya yeni giren isimler arasında Ünal Erkan, Hamit Homriş ve Kadir Boy bulunuyor. Daha önce görev alan Meral Akşener ile listeye yeni giren Hediye Akdere ise kadın temsilciler olarak MYK’ya girdiler.

MYK’nın yeni isimleri şöyle: H. Hamit Homriş, Ünal Erkan, Zeki Ertugay, Gürcan Dağdaş, Metin Ergun, Vedat Bilgin, E. Semih Yalçın, Şükrü Koç, Mustafa Erdem, Erdal Sipahi, Kadir Boy, Lütfü Türkkan, Hamit Ayanoğlu, Emin Haluk Ayhan, Hediye Akdere, Ali Halaman, Adnan Uçaş, Hasan Özarslan, Ahmet Barış Sanal, Nazif Okumuş, O. Fevzi Zihnioğlu ve Mehmet Serdaroğlu.

Liste dışı kalanlar ise şunlar: Adil Mirmahmutoğlu, Ahmet İçyer, Ali Gebeş, Ali Özdemir, Altay Tokat, Atilla Dorum, Cengiz Aldemir, Ercüment Konukman, Hamdi Baktır, Hasan Ali Türkaslan, Engin Tokdemir, İsmail Hakkı Cerrahoğlu, İsmail Hakkı Küpçü, İsmail Köse, İsmail Özkarakaya, Mehmet Telek, Mustafa Zorlu, Namık Kemal Zeybek, Özcan Yeniçeri, Ramazan Mirzaoğlu, Şaban Kardeş ve Türkmen Onur.

Merkez Disiplin Kurulu da şu isimlerden oluştu: Vahit Kayırıcı, Fatih Özdemir, Ziya Yılmaz Bilen, Naci Büyükçelebi, Erdem Şenocak, İlhami Yılmaz, Ali Beyazıt, Fevzi Zırhlıoğlu ve Abdullah Kuş.

[KONGRE NOTLARI]

Kongre için sabahın erken saatlerinden itibaren delegeler ve partililer Atatürk Spor Salonu’nu hıncahınç doldurdu. 6 bin kişilik salon dolduğu için bir o kadar kalabalık da dışarıda kaldı. Kalabalığın büyük bir kısmının orta yaş üstü partililerden oluşması dikkat çekti. Devlet Bahçeli ise solona 10.30’da geldi. Salona “Devlet millet, hep bir yürek” şarkısı ve coşkulu tezahürat eşliğinde girdi.

Bozkurt işareti ile ülkücüleri selamlayan Bahçeli, “Devletin başına Devlet, gelecek” sloganı eşliğinde salonda kendine ayrılan yere oturdu. Kongre salonuna asılan afişlerin hepsinin kırmızı-beyaz ağırlıklı renklerden oluşması dikkat çekti. Başka adayın olmadığı kongrede salonun dört bir yanı Devlet Bahçeli ve 3 hilal afişleri ile donatıldı. Partililer tarafından hükümet istifaya çağrıldı.

Kürsünün hemen arkasındaki duvara, ortada Atatürk, sağında Alparslan Türkeş ve solunda ise Devlet Bahçeli’nin bulunduğu resimler asıldı. Kürsünün üstündeki “Lider ülke Türkiye için; tek başına iktidar”, “Lider ülke Türkiye için; Milliyetçilik, Demokrasi, Kalkınma” yazıları yer aldı. Aynı şekilde “AKP, ABD ve İsrail’in MHP’de ümidi olamaz” yazısı dikkat çekti. Kongre Başkanlık Divanı’na da Niğde Belediye Başkanı Mümin İnan 78 delegenin oyu ile getirildi.

Bahçeli, “Önce sağa bakın, sonra sola bakın, sonra tekrar sağa bakın ve alayını kucaklayıp getirin.” sözlerini sarf ettiği sırada sağa bakın derken solu işaret etmesi dikkatlerden kaçmadı. Bahçeli’nin yaklaşık 2 saat süren konuşması aralıklarla, “Hareketin lideri Devlet Bahçeli”, “Devlet başbakan” sloganları ile kesildi.

Yapılan sinevizyon gösteriminde Devlet Bahçeli ile Başbakan Tayyip Erdoğan karşılaştırıldı. Gösteri sırasında Başbakan Erdoğan sık sık ıslıklanarak yuhalandı. Özellikle Erdoğan’ın Mersinli çiftçiyi azarlaması görüntüleri sırasında salonda büyük bir yuhalama oldu. Daha önceki kongrelerde, siyasilere karşı yapılan ‘yuhalamayın’ uyarısı bu defa Başbakan için yapılmadı.

Parti yöneticileri tarafından tek tek aranarak kongreye mutlaka gelmeleri istenen delegeler, salonun ortasında kendilerine ayrılan yere oturdu. Bazı delegeler, “Bizim için çok rahat bir kongre olacak. Bu rahatlık genel seçimlerde de yaşanır inşallah.” yorumunu yaptı.

Emniyet güçleri, salonun dışında yoğun güvenlik önlemleri aldı. Delege ve ziyaretçiler, oluşturulan 3 polis noktasından içeri üzerleri aranarak alınırken, salon dışında panzerler bulunduruldu.

Kongrede parti müziklerinin yanı sıra 10. Yıl Marşı da çalındı.

http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=457803

Yorumlar kapatıldı.