İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni Mes’elesinde riskli adımlar: (ı)

Durmuş Hocaoğlu

Murat Belge’nin gözlerinde ümit ışıkları parıldamış: “Bu sefer galiba bu iş olacak” demek istiyor [ “Ermeni Konusunda Değişim”., Radikal., 17.11.2006, Cuma., s.9]. Neymiş tamam olacak “bu iş” derseniz… ne diyeceğinizi biliyorum: Bay Belge Türklerin ve Türkiye’nin hayrına rüya gör(e)meyeceğine göre mutlaka Ermeni mes’elesidir; hem de en olumsuz şekliyle. Evet, aynen öyle. Aynen öyle, çünkü müşârinünileyhin serencâmını hiç bilmeyenler bile “Ermeni kıyımı” diye başlayan bir yazının akabinde nelerin geleceğini kestirmezlik edemez. Biraz açalım. Şöyle diyor Bay Belge, bu hafta Milliyet’te yayınlanan bir habere atfen, hulâsa olarak: Türkiye, Ermeni mes’elesinde ısrarla tâkip etmiş olduğu “inkâr” politikasının hiçbir işe yaramadığını çoktan görmüş bulunuyor; ancak, bugüne kadar en fazla ehemmiyet verilen husus, Amerika’nın da bu mevzûda Türkiye aleyhinde kesin bir tavır koyması idi ve bu da Başkan’ın şahsî teşebbüsleriyle her defasında zor belâ da olsa önlemişti. Fakat, nihâyetinde son seçimde Temsilciler Meclisi’nde dengelerin Demokratlar lehine değişmesiyle Amerika’nın da güvenilir olmaktan çıkması, Hükûmet’i harekete geçirmeye zorlamış olmalı. Yâni sevimli prensesimiz Elif Şafak’ın hârikulâde tâbiriyle “inkâr duvarındaki çatlak” büyüdü ve artık o mâlûm ve mârûf “inkâr” politikasının sonuna geldik demek istiyor Bay Belge; ama yine de “’Politika değişikliği’ni anlatan bir haberde Şükrü Elekdağ adının önemle geçiyor olması, bir değişiklik olmadığının göstergesi olabilir” diyerek, bir ihtimâl payı koyuyor. Çünkü, millî refleksleri olan herkes gibi Sayın Şükrü Elekdağ da muhteremi rahatsız ediyor. Vâkıa, muhterem, meclislerin bu gibi mevzûlarda kanun çıkarmasını prensip îtibâriyle bulmadığını belirterek ilim adamlığı vasfını bihakkın ibraz ediyor, doğrusu; ama yine de, “öyle yaparsanız hakkederseniz” demek istiyor; siz misiniz inkâr eden, eh o zaman kanun da çıkar, her şey de mübah olur. Böylelikle, muhtemelen şimdiye kadar sergilenen, yok Mavi Kitap yalandır, yok şu, yok bu kabîlinden “Türk tavırları” da – Bay Belge’nin Türk ism-i şerifini her vakitki gibi bu defa da tükürürcesine telâffuz ettiğine dikkat edile – artık terkedilecek çok şükür. Esâsen üstâda nazaran, işbu “politika değişikliği’, aslında, yıllar ve yıllar önce yapılacak, daha doğrusu, bu ’politika’hiçbir zaman benimsenmeyecekti”.
Gayet tabiî canım; hattâ yıllar ve yıllardan da önce yapılmalıydı; hiç olmazsa, meselâ Ermeni taleplerini daha bir asır önce gönül rızâsıyla emir telâkkî ederek ve “baş üstüne” diyerek ânında karşılamak gibi. Her neyse olan oldu; bâri bundan sonra şu banal “Türk tavırları” nı terkedelim de dünyada adamdan sayılalım.
Bay Belge’yi ciddiye almayalım demeyiniz; şahsı ve şahsiyeti ne olursa olsun; alalım, çünkü adamcağızın belirli bir te’sir sâhası var. Ama şimdi mevzûu Bay Belge’den haberin kendisine aktaralım kısaca.
Gerçekten de bu Perşembe günü Milliyet’te neşrolunan “Ermeni Hamlesi” başlıklı haberde, Hükûmet’in yeni bir açılıma hazırlandığı bildiriliyor. “Türkiye’nin, Ermeni soykırımı iddialarına karşılık uluslararası tarihçilerden oluşacak bir tarih komisyonu kurulması önerisinin ardından, çok önemli bir hamle daha yapmaya hazırlandığı ortaya çıktı” diye başlayan haber, “Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, soykırım iddialarını uluslararası yargıya taşıyabileceklerini açıkladı. TBMM’de Plan-Bütçe Komisyonu’nda dün Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken söz alan CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, Ermenilerin iddialarının meşruiyet kazanmasını önlemek için Türkiye’nin ” uluslararası tahkim “ yoluna başvurmasını önerdi” şeklinde devam ediyor.
Sayın Elekdağ’ın gerekçesi şöyle: “Türkiye, 1915 olaylarının BM Soykırımı Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi hükümleri uyarınca değerlendirilmesini kabul edeceğini açıklamalı ve bu amaçla uluslararası tahkim yoluna başvurulmasını önermelidir. Ermeniler bunu reddecektir, ancak bu açıklama Türkiye’nin moral ve hukuksal haklılığının göstergesi olacak, sorunun Türkiye’ye karşı siyasi istismarını büyük ölçüde kısıtlayacaktır.”
İlk bakışta çok sağlam görünen bir mantığı var bu gerekçenin; ama “ilk bakış” her zaman yanıltıcı olabilir. Biraz üzerinde durmakta fayda var.
www.durmushocaglu.com

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yazidetay.asp?AuthorID=84&ArticleID=3248

Yorumlar kapatıldı.