İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yılın Avrupalısı bir Türk

Heinz-Schwarzkopf Vakfı’nın her yıl verdiği Yılın Genç Avrupalısı ödülünü bu yıl ilk kez bir Türk kazandı. Burcu Becermen pazartesi günü ödülünü alacak.

Avrupa Öğrencileri Genel Forumu (AEGEE) üyesi ve bir dönem bu forumun başkanlığını yapmış olan Burcu Becermen (25), yurtiçinde ve yurtdışında yürüttüğü projelerle, Yılın Genç Avrupalısı ödülünü almaya hak kazandı. Becermen, 1971 yılında kurulan Heinz- Schwarzkopf Vakfı’nın her yıl düzenli olarak bir gence verdiği bu ödüle layık görülen ilk Türk olma unvanına da sahip. Ödülünü pazartesi günü Berlin’de büyük bir törenle alacak. Ancak Becermen, bu ödülü almayı beklemediğini anlatıyor: “Bu tip kurumların başarı kriterleri daha farklı ve yanlı olacağını düşünürdüm. Evet, Türklere karşı bir önyargı var; ama Türklerin de Avrupalılara karşı bir önyargısı var. Ayrıca biz Türkler kendimizi çok iyi ifade edemiyoruz. ‘Bir Türk’e ödül vermezler,’ diye düşünürüz.”

Yunanlılar sebep oldu
2006 yılı Genç Avrupalısı olan Burcu Becermen, Hacettepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü mezunu ve konferans tercümanlığı yapıyor. AEGEE’de çalışmaya da üniversitede okurken başlamış. Avrupa’nın 251 şehrinde 15 bin civarında üyeye sahip olan AEGEE, kar amacı gütmeyen bağımsız ve uluslararası bir gençlik organizasyonu. Becermen’in bu organizasyonda görev almaya başlamasıyla Türk ve Yunan ilişkileri konusunda yapılması gereken çok fazla şey olduğunu görmüş. Becermen’in koordinatörlüğünü yaptığı Türk-Yunan Sivil Diyaloğu Projesi de böyle start almış. Kendisine ödül kazandıran da, bu projenin başarısı.

Onay bekliyor
Türk-Yunan Sivil Diyaloğu Projesi’nin ilk etkinliği, 2003’te Adapazarı’nda gerçekleştirilen ve iki halkın medyayı nasıl algıladığı yönünde konuşmaların yapıldığı dört günlük bir konferanstı. Türkiye’den ve Yunanistan’dan ünlü akademisyenler katıldı. 2003 yazında ise Fethiye Kayaköy’de 3 bin gencin katıldığı, konserlerin ve atölye çalışmalarının yapıldığı bir festival gerçekleştirildi. Aynı yıl Lozan Mübadilleri Vakfı ile birlikte bir kongre de yapıldı. Son olarak da Nisan 2004’de Ankara’da bir kapanış konferansı yapıldı ve o zamana kadar yapılan etkinlikler değerlendirildi. İlerleyen tarihlerde ise projenin sonuç kitabı hazırlandı. Projenin tamamlandığını söylemek mümkün değil. Çünkü projenin nihai raporunun Avrupa Komisyonu’nca onaylanması bekleniyor.

Jüriyi şaşırttı
Geçtiğimiz yıl AEGEE’nin başkanlığını yapan ve yürüttüğü projelerden dolayı yılın büyük bölümünü yurtdışında geçiren Becermen’i, AEGEE’den arkadaşları bu ödüle aday göstermiş. Mülakat çağrısıyla bu adaylıktan haberdar olmuş. Berlin’de kendisinden başka dört gencin de bulunduğu bir mülakata katılan Becermen, Avrupa Birliği, Kıbrıs veya Ermeni sorunu gibi konularda soru sorduklarında politik davranmayacağı için kendisinin seçilemeyeceğini düşündüğünü anlatıyor: “AB’ye tam üyelik veya imtiyazlı birliktelik konusunda ne düşündüğümü sordular. Avrupa’da siyasetçilerin Türkiye’yi çok fazla desteklemediğini görebiliyoruz. Türkiye, şu anda müzakere sürecini yaşayan aday bir ülke. ‘Türkiye AB’ye girse mi, girmese mi?’ gibi bir tartışma için çok geç. Sormanız gereken esas soru ’10 veya 20 yıl sonra insan haklarına saygılı, bölgede gerçek bir güç olan bir Türkiye istiyor musunuz, istemiyor musunuz?’ Eğer bunun cevabını veremiyorsanız AB’yi tartışmak anlamsız. Şu andaki her şey provokasyon amaçlı.”
ECE KOÇAL 

Türk ve Ermeni nasıl bir araya gelir?

Yılın Genç Avrupalısı seçimi için çağrıldığı mülakatta düşüncelerini açık yüreklilikle savunan Becermen, ödülü aldıktan sonra kendisine verilecek olan parayla Kıbrıs konusunda proje hazırlayacak. Amacı Kuzey ve Güney Kıbrıslıların görmezden gelinen sorunlarını çözmek için çeşitli etkinlikler yapmak. “Uzun vadede ise Kafkasya’daki arkadaşlarıyla Ermenistan’la ilgili çalışmalar yapmak istiyor. Amacını ise şöyle açıklıyor: “Soykırım olup olmadığını değil; Türklerle Ermenilerin nasıl bir araya gelebileceğini araştıracağım. Önemli olan iki tarafın gençlerinin, soykırım dışında da konuşacak şeyleri olduğunu görmeleri. Kıbrıs konusunda çok fazla konuşamıyordum ama zamanla geçti.” Tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak bu projeleri yürüten Becermen, ödül almadan önce biraz dinlenmeye karar verse de şimdi eskisinden daha şevkle çalıştığını ekliyor.

http://www.sabah.com.tr/cp/gnc112-20061118-101.html

Yorumlar kapatıldı.