İnsan Hakları Derneği, Mardin’in Nusaybin ilçesinde köylülerin bulduğu toplu mezarla ilgili İçişleri Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, cesetlerin Ermeni ve Süryani’lere ait olup olmadığının saptanmasını istedi.
Gazetemiz Ülkede Özgür Gündem’de 19 Ekim ve 7 Kasım tarihlerindeki yayımlanan ‘Toplu Mezar Gizleniyor’ ve ‘Toplu Mezar Ermeni ve Süryanilere Ait’ haberleri İnsan Hakları Derneği’ni (İHD) harekete geçirdi. Mardin’in Nusaybin ilçesinde bulunan toplu mezarlarla ilgili İçişleri Bakanlığına açık mektup gönderen İHD İstanbul Şubesi, 20. yüzyılın başından kaldığı tahmin edilen toplu mezarla ilgili araştırma yapılmasını istedi. İHD’nin Bakanlığa gönderdiği mektupta, konuyla ilgili bugüne kadar hiçbir resmi açıklamanın yapılmadığına dikkat çekilerek, olay tarihinin Ermenilere yönelik tehcirin başlatıldığı 1915 yılı olup olmadığının saptanmasını istedi. Kemiklerin Ermenilere ve Süryanilere ait olup olmadığının belirlenmesini de isteyen İHD, gerçeklerin ortaya çıkması için toplu mezarın ve kemiklerin tarihçilerden ve adli tıp uzmanı hekimlerden oluşan bağımsız, sivil bir bilim heyeti tarafından incelenmesini talep etti.
Mektupta, ‘Bizler insan hakları savunucuları olarak biliyoruz ki, kendi geçmişiyle, yakın ve uzak tarihinin acı gerçekleriyle yüzleşme cesareti gösteremeyen toplumların, demokratikleşme süreçlerini başarıyla tamamlamaları mümkün olamaz’ denildi.
Ermeni ve Süryaniler, ölüm müfrezelerinin kurbanı
Mardin’in Nusaybin İlçesi’ne bağlı Kuru Köyü’nde (Xirabêbaba) köylülerin bulduğu bir mağara içinde toplu bir mezar bulunmuştu. Üst üste atılan cesetlerin, 1915 yılında öldürülen 300 civarında Ermeni’ye ait olduğu ileri sürülürken, köyde bulunan diğer mağaralarda da sayısız cesedin olduğu belirtilmişti. İsveçli tarihçi Prof. David Gaunt toplu mezarın İttihat Terakki şeflerinden Mardin Mutasarrıfı Halil Edip’in emrindeki ölüm müfrezeleri tarafından katledilen 270 Ermeni ve Süryani’ye ait olma ihtimalinin çok güçlü olduğuna dikkat çekmişti.İSTANBUL
Yorumlar kapatıldı.