İş Bankası Yayınları’nın davetlisi olarak Türkiye’ye gelen efsanevi eski dünya satranç şampiyonu Garry Kasparov, TÜYAP’ta devam eden İstanbul 25. Kitap Fuarı’nda seminer verdi.
İnterexpo Salonu’nda gerçekleştirdiği seminere yaklaşık 45 dakika gecikmeli gelen Kasparov, kendisini bekleyen yaklaşık 300 kişilik izleyici grubundan özür dilerken, esprili bir şekilde, ”Bir satranç ustası da olsanız hava ve yol durumunu tahmin edemezsiniz. Bu şartlar belki futbolu, tenisi etkileyebilir ama satrancı etkileyemez” dedi.
İstanbul’a geldiği andan itibaren kendisine gösterilen ilgiden de memnun olduğunu ifade eden Kasparov, ”Türkiye’ye geldiğim için son derece mutluyum. Çünkü Türkiye, dünyada ilk defa olarak satrancın okul müfredatına alındığı ülke. Ayrıca Türkiye’nin en büyük bankası da bu programı finansal olarak destekliyor. Çok uzun zamandan beri bu işin destekçisi oldum. Satrancı eğitim sistemine katmak için çabada bulundum. Pek çok yetkili merciye anlatmaya çalıştım, ancak beklentim olan başarıya hiçbir zaman ulaşamadım” diye konuştu.
Türkiye’ye 2 yıl önce Çeşme’deki büyük bir turnuvaya katılmak için geldiğini ve turnuvanın kendisi için pek de başarılı geçmediğini anlatan Kasparov, ”Ama o turnuva sonunda satranç için başarılı bir sonuç getirdi. Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Ali Nihat Yazıcı ile uzun uzun konuşma fırsatı buldum. Çalışmasını yaptığım eğitim ve satranç ilişkisinden etkilenmişti. Şimdi ise Türkiye’de satranç son derece başarılı gidiyor” ifadelerini kullandı.
Büyük satranç ustalarının çoğunlukla eski SSCB’den çıktığıyla ilgili olarak, ”Her ülkede yetenekler vardır. Yalnızca onu bulmak meseledir. Onun için gerekli koşulları yaratmak gerekir. Pek çok çocuk seçim sürecinden geçer ve fırsat bulursa düzey yükseltilir” diyen Kasparov, kendisine büyük ün kazandıran ve IBM firması tarafından üretilen Deep Blue ile yaptığı maçlardaki hisleri için de şöyle konuştu:
”Bilgisayara karşı oynamak yine sadece satranç oynamaktır. Büyük fark yok. Eninde sonunda iyi veya kötü hamleler yaparsınız. Sonucu sizin oyun kaliteniz belirler. Biraz farklı atmosferi var, çünkü rakibiniz sizinle aynı profile, bir insanla aynı profile sahip değil. Alışkanlıkları, stili, karar verme şekli farklı. Siz onun karar verme doğasını anladığınız zaman başarılı olabilirsiniz. Doğru koşullar varsa insanlar yine bu rekabeti başarılı bir biçimde tamamlayabilirler.”
SORULARI YANITLADI
Bir dinleyicinin ”Satranç oynarken kaç hamle ilerisini görebilisiniz?” sorusu üzerine Kasparov, ”Bu hesaplamanın uzunluğu tamamen pozisyonun doğasıyla ilgili. Bariz bir planınız olmayabilir. O zaman 4-5 hamlenin ötesini göremem. Bazen daha derine gitmeniz gerekebilir. Bunu hissedersiniz. En uzun kombinasyon, 1999 yılında Bulgar usta Topolov’a karşı oynadığım ve kazandığım maçta görmüştüm. 15 hamle ötesini görebilmiştim. Ama bu mucizevi bir andı. Her zaman böyle olmuyor” cevabını verdi.
Kasparov, yenilince neler hissettiği hakkında, ”Üzülüyorsunuz tabii ki ama aslında kendinize kızıyorsunuz. Çünkü hata yapmışsınızdır. İlerleme için hatalarımızdan ders almalıyız. Bu bir test. Çelik gibi ya sertleşir ya kırılırsınız. Kaybettikten sona güçlü kalabilmek başarının yoludur” derken, 30 yıl oynadığı satranç sayesinde bir fark yaratmayı başardığına inandığını da dile getirerek, ”Mesele sadece oynayıp kazanmak değil, fark yaratmaktı. Ben bunu başardım. Benim enerjilerim, stratejik yeteneklerim ve tecrübem başka şeylere de kullanılabilirmiş. Ülkemdeki çeşitli demokrasi ve özgürlük mücadelelerine katıldım. İçim rahat” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
İMZA GÜNÜNE KATILDI
Garry Kasparov, düzenlediği seminerin ardından imza gününe katıldı. İş Bankası Yayınları Standı’nda hayranlarıyla bir araya gelen Kasparov burada, yazdığı ve Türkçe’ye ”Benim Ustalarım” adıyla çevrilen kitabını imzaladı.
Yüzde 25 indirimle 18 YTL’den satılan kitabı alan çok sayıda kişi, Gary Kasparov’a imzalatabilmek için stant önünde uzun bir kuyruk oluşturdu.
Yorumlar kapatıldı.