İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransa´daki Ermeni soykırımı kanunu arkasındaki motif

Cevdet Akçalı

Fransa’daki Ermeni soykırımı kanunu arkasındaki motif
Fransız parlamentosu 1991 yılında, 1915 yılında Türkler tarafından Ermenilere karşı “soykırım” yaptığına dair bir kanunu kabul etmişti. Bu kez bu konuda daha ileri bir adım atarak, bu olayın olmadığını söylemenin cezalandırılması için yeni bir kanun teklifini “Millet Meclisi’nden” geçirmiş bulunuyor.

Böyle bir kanunun, hukuk nosyonuyla, demokratik prensiplerle bağdaşmadığını hemen herkes söylemektedir. Ancak çoğu kimsenin hayret ettiği şey şudur:

Fransa, ilk defa halk ayaklanmasıyla krallığı deviren, parlamenter sistemi getiren ve bu günkü demokrasinin temellerini atan bir ülkedir. Böyle bir ülkede, demokratik fikirlerle bağdaşmayan böyle bir kanun nasıl çıkarılır? Bu sualin akla gelen ilk cevabı şudur:

Fransa veya daha doğrusu Fransız hükümeti, ülkedeki 300 bin Ermeni oyunu alabilmek için bu kanunu çıkarmıştır. Bilinmektedir ki, demokrasilerde, oy potansiyeli olan lobilerin, siyasi partiler üzerinde büyük etkileri vardır. Çünkü, siyasi partileri iktidara taşıyan seçimlerde aldığı oylardır. Onun için, politik lügatte seçmen kelimesinin manaları arasında, “milletvekillerinin ve siyasi partilerin velinimeti” deyimi de vardır.

Fransa’da, Ermenilerin gerek adet, gerek ekonomik ve mali güç yönünden büyük ağırlığı vardır. Her parti bu gücü yanına almak ister. Onun için Ermenilere böyle bir taviz verilmesinin yadırganacak bir yönü yoktur.

Üstelik, sözde Ermeni soykırımı yapıldığına dair kanunun çıkarılması dolayısıyla Ermeni seçmenlerin oylarının alınacağı tezi de gerçekleşmemiştir. Çünkü 1991 yılında Sosyalist Parti’nin çoğunlukta olduğu Fransız Parlamentosu Ermeni soykırımı olduğunu kabul eden kanunu çıkarmıştır. Fakat Ermeniler, ilk seçimde bu kanunu çıkaran Sosyalist Parti’ye oy vermemişler ve Sosyalistler seçimleri kaybetmişlerdir.

Gerçekte konu bu kadar böyle bir sebebe bağlanacak kadar basit değildir. Bu konuda demek istediğimizi anlatmak için şu suali sormamız gerekir: Ermenilere karşı soykırım yaptığı iddia edilen ülke Türkiye olmasaydı acaba bu kanunu Fransız parlamentosu kabul eder miydi?

Tarih Ermenilere karşı Bizans’ın soykırım yaptığını bütün delilleriyle ortaya koymuştur. Yunanlılar, Bizans’ın mirasçıları olduğunu iddia ederler. O halde bu soykırım dolayısıyla Yunanistan’ı suçlu gösteren bir teklif gelseydi bu teklif kabul edilir miydi?

1925 yılında, Avrupa’da çıkan gazetelerin manşetlerinde, Türklerin değil Kürtlerin Ermenileri öldürdüğüne dair haberler vardı. Ermeni lobisi bütün ağırlığını koysa, 1915 yılında Kürtler Ermenilere soykırım uyguladı dese bu teklif dikkate alınır mıydı?

Bu suallere vereceğimiz cevap hayır olacaktır. Çünkü, bu kanunun kabulü arkasındaki motif sadece Ermeni oylarına yapılan bir yatırımdan ibaret değildir. Fransa’da Avrupa Birliği Anayasası’nın reddi sırasında yapılan tartışmaları hatırlayalım. Pek çok kimse, bu ret oylarının arkasında Fransa’daki Türkiye’ye karşı mevcut olan antipatinin rol oynadığına inanmaktadır.

Adı geçen kanunun çıkmasında da, aynı antipatinin mevcut olduğunu söylemek bir gerçeği ifade etmektedir. Fransız kamuoyunun ve bunun baskısıyla da Fransız hükümetlerinin Türkiye’ye karşı tutumlarının bir değil, birden fazla gerekçeleri vardır.

Bu gerekçelerin en önde geleni, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olma ihtimalidir. Fransa gibi kendi büyüklüğüne inanmış bir ülkenin, bu birliğe girerek siyasi yönden daha fazla ağırlık kazanmasına (Avrupa Birliği statüsüne göre, bu durumda Türkiye Avrupa Parlamentosu’nda daha çok milletvekiliyle temsil edilecektir) tahammül etmesi beklenemez.

Diğer taraftan, Fransa Amerika ile büyük bir rekabet içerisindedir. Bu rekabetin, Amerika’ya yakın olan ülkelere karşı bir antipati yaratması tabiidir. Fransa’nın bu yönüyle de, Türkiye’ye karşı sempati ile bakması beklenemez.

Fransız kamuoyuna göre, Türkiye Avrupa Birliği’ne katılırsa, Amerika’nın “Turuva Atı” olacaktır. Elbet de Fransa bunu kabul edemez.

Adı geçen kanunun kabulü olayına bu çerçeveden baktığımızda şu hükme varmamız mümkündür. Fransa bu kanunu kabul ederken bir taşla iki kuş vurmak istemiştir: Hem Ermeni oylarına yatırım yapmak ve hem de Türkiye’ye karşı olan antipatisini ifade etmek.

http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=23.10.2006&y=CevdetAkcali

Yorumlar kapatıldı.